MERT İNAN/ İSTANBUL- İsmail Hakkı Pekin, 2003 senesinde Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) komutanlığına getirilen Sadık Ercan’ın, Levent Göktaş’ı bazı davranışları ve hakkında edindiği istihbarat nedeniyle görevden almayı düşünmüş olabileceğini ifade etti. Pekin, o dönem yaşananları şöyle aktardı: “O tarihlerde Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay 2. Başkanı olarak görev yapıyordu. Ben ise Personel Daire Başkanı pozisyonundaydım. Büyükanıt, bana ‘Levent Göktaş’ı Özel Kuvvetler’den alarak daha pasif bir göreve atayın’ şeklinde bir emir verdi. Bu talimat üzerine Göktaş’ı Eğitim Doktrin Komutanlığı (EDOK) emrine tayin ettik. Özel Kuvvetler’de görevli bir subayın EDOK’a atanması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Büyükanıt’ın, Levent Göktaş’ın bazı hatalı davranışları ya da kendisine ulaşan duyumlar sebebiyle bu şekilde pasif bir göreve çekilmesini talep ettiğini zannediyorum.”
Haberin Devamı
İSMAİL HAKKI PEKİN
‘Pasif göreve verildi’
Pekin, 2002 sonrasındaki süreçte Göktaş ile ilgili şahit olduğu gelişmeleri Milliyet’e şu sözlerle detaylandırdı: “2003 senesine gelindiğinde Yaşar Büyükanıt 1. Ordu Komutanı olmuş, Aytaç Yalman Paşa ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürütüyordu. Bir gün Aytaç Yalman beni makamına davet ederek, ‘Levent’i kendi birliğine geri gönderin’ talimatını verdi. Kendisine, söz konusu atamanın Genelkurmay 2. Başkanı’nın kararıyla EDOK’a yapıldığını hatırlattım. Bunun üzerine Yalman, ‘MAK olmasın, kendi birliğinde ama pasif bir pozisyonda görev yapsın’ şeklinde karşılık verdi. Bu gelişmenin ardından Levent Göktaş’ı ÖKK içerisinde öğretim başkanlığına atadık; bu, pasif bir görevlendirmeydi. İlerleyen zamanlarda İlker Başbuğ Genelkurmay 2. Başkanı olduğunda, bana ‘Göktaş’ın ÖKK’ya tayinini kim talep etti, kim geri gönderilmesini söyledi?’ diye bir soru yöneltti. Ben de bu talimatın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarafından verildiğini kendisine ilettim. Durumu izah edince ‘tamam’ diyerek konuyu kapattı.”
Haberin Devamı
‘MİT Müsteşarı olmak istiyordu’
Pekin, Göktaş’ın kişisel hedeflerine dair de şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: “Levent Göktaş, kendi hakkında efsaneler üretilmesinden hoşlanan ve kendini öven bir karaktere sahipti. Örneğin, tek başına çok sayıda PKK’lıyı etkisiz hale getirdiği yönünde abartılı söylentiler yaydığı biliniyordu. Göktaş’ın en büyük hedefinin MİT Müsteşarı olmak olduğu, çevresindeki herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Bu amaca ulaşmak için de tanıdıkları aracılığıyla devamlı olarak abartılı hikayelerle kulis çalışmaları yapıyordu. Belki de birileri geçmişte hem Hablemitoğlu’na hem de Levent Göktaş’a MİT Müsteşarı olacakları yönünde telkinlerde bulunmuş olabilir. Oysa Sayın Hakan Fidan, MİT’in başına atanmadan evvel Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış ve bir dönem eski MİT Başkanı Emre Taner’in yardımcısı olarak görev almıştı. Fidan’ın 2008 yılından itibaren MİT Müsteşarı pozisyonuna geleceği zaten öngörülüyordu. Bu durum karşısında, Levent Göktaş’ın MİT Müsteşarlığı (Başkanlığı) gibi bir makamın kendisi için mümkün olmamasına rağmen bu tür bir beklentiye girmesi ve aralıksız kulis yapması oldukça şaşırtıcıdır.”
Levent Göktaş Üzerindeki Komuta Çekişmesi: Büyükanıt’ın Uzaklaştırdığı İsmi Yalman Geri İstedi
