2025 Yılına Özel: Ş Harfiyle Başlayan En Güzel Kız İsimleri ve Taşıdıkları Anlamlar

Ebeveynlik, şüphesiz hayattaki en eşsiz deneyimlerden biridir. Bu harika serüvenin bir parçası olarak anne ve baba adayları, dünyaya gelecek kız çocukları için özel bir isim arayışına başlar. Günümüzde pek çok aile, kızlarına hem modern tınılı hem de manası güzel olan isimler koymayı öncelik haline getiriyor.

**Ş Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları**

**Şadan:** Sevinçli ve neşeli kimse.
**Şadiye:** Mutluluk, sevinç ve neşe gibi pozitif duyguları ifade eder.
**Şaduman:** Keyfi yerinde, neşeli ve halinden memnun olan.
**Şaeste:** Onurlu ve şerefli kişilik.
**Şafak:** Güneşin doğuşundan hemen önceki aydınlık, tan zamanı.
**Şafaknur:** Şafak vaktinin aydınlığı, ışığı.
**Şafir:** Kır veya bozkır alanı.
**Şafiye:** Birinin affedilmesi için aracılık yapan, şefaat eden.
**Şah’Name:** Hükümdarların hayat hikayelerini konu alan manzum eser.
**Şahande:** Dindar, mutlu ve kalbi temiz olan kişi.
**Şahane:** Bir hükümdara yakışacak derecede kusursuz ve güzel.
**Şahbanu:** Hükümdarın eşi, şahın hanımı.
**Şahdane:** İri inci tanesi veya kenevir tohumu.
**Şaheser:** Üstün niteliklere sahip, kalıcı ve değerli yapıt.
**Şahide:** Mezarın baş ve ayak kısmına dikilen, üzerinde yazıların ve süslemelerin olduğu mermer levha.
**Şahika:** Bir dağın zirvesi, en yüksek noktası; yücelik.
**Şahizar:** İnleyen, ağlayan, dertli ve içli bir yapıya sahip olan.
**Şahmeran:** Mitolojide başı insan, vücudu ise yılan şeklinde olan efsanevi bir yaratık.
**Şahmerdan:** 1. Çok ağır bir çekiç ya da tokmak türü. 2. Vurucu ağırlığı mekanik bir sistemle kaldıran ve düşüren makine.
**Şahname:** Şahların yaşam öykülerinin anlatıldığı şiirsel eser.
**Şahnaz:** Çok naz yapan, nazlı kimse.
**Şahnigar:** Resmi yapılmış, tasvir edilmiş olan.
**Şahnisa:** Sözü dinlenen, otorite sahibi ve saygı duyulan kadın.
**Şahnur:** Çevresine aydınlık saçan kimse.
**Şahrah:** Ana yol, büyük cadde, ana arter.
**Şahsar:** 1. Dallı budaklı ağaçlar. 2. Ağaçlarla kaplı bölge, koruluk.
**Şahsen:** 1. Bizzat kendisi. 2. Yüzünde belirgin olan. 3. Görünüş, cisim veya şekil itibarıyla.
**Şahsene:** Kızların en güzeli olarak nitelendirilen.
**Şahsenem:** Güzellerin en güzeli, adeta bir şaheser.
**Şahser:** Gücünü ortaya koyan, belli eden.
**Şahseren:** Sahip olduğu gücü sergileyen, güçlü.
**Şahver:** Büyük ve değerli inci tanesi.
**Şaibe:** 1. Bir şeyin üzerine düşen leke, kusur. 2. Kötü iz veya etki.
**Şaika:** Bir şeyi yapmaya karşı istekli, hevesli ve arzulu olan.
**Şaikane:** İstekli ve şevkli bir şekilde.
**Şairan:** Şairler, ozanlar topluluğu.
**Şaire:** Şiir kaleme alan kadın.
**Şaiyan:** Değer, kıymet, paha.
**Şakayık:** Düğün çiçeğigiller familyasından, çeşitli renklerde çiçek açan, çok yıllık bir süs bitkisi.
**Şakire:** Elindekilere şükreden, durumundan memnuniyet duyan kişi.
**Şakrak:** Güzel bir ötüşe sahip olan bir kuş türü.
**Şamiha:** 1. Yüksek, yüce. 2. Gösterişli, kibirli.
**Şamile:** 1. İçine alan, kaplayan, çevreleyen. 2. Genele ait, herkesi ilgilendiren. (Arapça kökenli)
**Şan:** Ün, şöhret, herkes tarafından tanınma durumu.
**Şanal:** “Adınla ünlen, şöhret kazan” anlamında bir temenni.
**Şara:** İki nesne arasındaki mesafe, aralık veya boşluk.
**Şarika:** Doğan ve parlayan şey.
**Şarkan:** Doğu istikametinden.
**Şathiye:** Dini ve ahiretle ilgili konuları alaycı bir dille ele alan şiir türü.
**Şayan:** Bir şeye yakışır, layık, uygun.
**Şayeste:** Değerli ve layık görülen.
**Şayia:** 1. Yayılmış olan haber. 2. Halk arasında dolaşan söylenti.
**Şayian:** Herkes tarafından duyularak, yayılmış bir biçimde.
**Şaylan:** Hem nazlı hem de neşeli olan kimse.
**Şaziment:** Eşi benzeri olmayan, kendine özgü, farklı.
**Şaziye:** Şadiye isminin bir varyasyonudur ve mutlulukla ilgili anlamlar barındırır.
**Şebnem:** Geceleri oluşan nem, çiğ, jale.
**Şebnur:** Gecenin ışığı, ay aydınlığı.
**Şefaat:** 1. Birinin affedilmesi için aracı olmak. 2. Koruma, arka çıkma.
**Şefika:** Şefkat dolu, merhametli ve esirgeyici olan.
**Şefkat:** Acıma ve koruma hissiyle dolu sevgi, sevecenlik.
**Şehamet:** Zeka ile aklın birleşimi.
**Şehbal:** Kuş kanadındaki en uzun tüy.
**Şeher:** “Seher” isminin farklı bir söyleniş biçimi.
**Şehime:** Akıllı ve kurnaz kişi.
**Şehla:** Hafif ve tatlı şaşılık durumu.
**Şehnaz:** Doğu müziğinde bir makam adı; aynı zamanda çok nazlı anlamına gelir.
**Şehper:** Bir kuşun kanadındaki en uzun tüy.
**Şehrazat:** Binbir Gece Masalları’ndaki ana kadın karakter. Kendi ayakları üzerinde duran, özgür ruhlu anlamını taşır.
**Şehri:** Medeni, şehirli ve nazik kimse. Diğer bir anlamı ise ayla ilgili, aylıktır.
**Şehriban:** Bir şehrin en büyük yöneticisi, vali.
**Şehrinaz:** Şehrin en nazlısı.
**Şehriye:** Genellikle çorbalarda kullanılan, farklı şekillerde kesilip kurutulmuş buğday unu hamuru.
**Şeker:** Cana yakın, sevimli ve tatlı kimse.
**Şekerpare:** 1. Oldukça tatlı bir kayısı türü. 2. Bir tür şerbetli hamur tatlısı. 3. Çok sevimli ve cana yakın kız.
**Şekibe:** Sabır gösterme, dayanma gücü, tahammül.
**Şekliye:** Biçimsellik, şekilcilik.
**Şeküre:** Çok şükreden, minnettar olan.
**Şelale:** Akarsuyun yüksek bir yerden döküldüğü kısım, büyük çağlayan.
**Şemime:** Güzel koku yayan şey, hoş kokulu.
**Şemin:** Ahududu meyvesi.
**Şeminur:** Mumun ışığı, mumdan yayılan aydınlık.
**Şemsinisa:** Kadınların ışığı, aydınlığı.
**Şemspare:** Güneşten bir parça, çok parlak olan.
**Şenahi:** Bolluk, zenginlik ve refah.
**Şenay:** Mutluluk ve neşe içinde geçen ay.
**Şenbahar:** Bahar mevsimi kadar güzel ve onun neşesini barındıran.
**Şenbul:** “Neşeli ve mutlu ol” anlamında bir dilek.
**Şengil:** Neşeli, şen ve samimi kişi.
**Şengül:** Hem neşeli hem de gül gibi güzel olan kimse.
**Şengün:** Neşe dolu bir gün gibi aydınlık ve güzel olan.
**Şeniz:** Mutlu ve sevinçli bir iz bırakan.
**Şennaz:** Hem neşeli hem de nazlı olan.
**Şennur:** Işık ve neşe saçan.
**Şensu:** Mutlu ve su kadar berrak, duru.
**Şenyurt:** Neşe ve mutluluk dolu yurt.
**Şerare:** Ateşten sıçrayan parça, kıvılcım.
**Şerbet:** Meyve suyu ve şekerli su ile hazırlanan, tatlı ve şirin bir içecek.
**Şerefnaz:** Ulu, büyük, aynı zamanda nazlı ve edalı.
**Şerefnur:** Saygıdeğer ve nurlu bir insan.
**Şeren:** Güzel ve hoş sözler söyleyen.
**Şerife:** Kutsal, temiz ve şerefli kişi.
**Şerin:** Sevimli, sempatik, şirin.
**Şermegin:** Utanan, mahcup, utangaç.
**Şermin:** Utangaç ve mahcup yapıda olan.
**Şervin:** İyiliği ve hayrı seven.
**Şetaret:** Neşe, sevinç hali.
**Şevkiye:** Şevk ile ilgili, neşeye ve sevince dair olan.
**Şevval:** Hicri takvimde Ramazan’dan sonra gelen ayın adıdır. İlk üç günü Ramazan Bayramı’dır.
**Şewane:** Mısra, şiir, nazım.
**Şeyda:** Sevda yüzünden aklını yitirmiş, çılgın, deli divane olmuş.
**Şeydacan:** Arkadaşlarına düşkün, dost canlısı.
**Şeydagül:** Güle hayran olan, gül delisi.
**Şeydanaz:** Naz yapmaya düşkün, çok nazlı.
**Şeydanur:** Yardımsever, herkesin derdine çare bulmaya çalışan.
**Şeyma:** 1. Çok değerli, kıymetli. 2. Vücudunda ben izi taşıyan.
**Şeyma Nur:** Şeyma ve Nur isimlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş birleşik bir isimdir.
**Şeza:** Koku, aroma, hoş koku.
**Şezre:** Süs amacıyla takılan inci veya altın.
**Şık:** 1. Güzel, zarif ve modaya uygun. 2. Modayı takip ederek giyinen. 3. Bir konuda tercih edilebilecek yollardan her biri, seçenek.
**Şıra:** Üzümden elde edilen, sarımsı renkte ve mayhoş tatta bir içecek.
**Şıray:** Çok parlak, bol ışıklı.
**Şıvan:** Çoban, sığır güden kimse.
**Şifa:** Hastalıktan kurtulma, iyileşme.
**Şiir:** Edebiyatın bir yazı türü.
**Şila:** Doğu Anadolu’da böğürtlen için kullanılan bir isimdir. Tam anlamı bilinmemekle birlikte, çizgi film karakteri olarak popülerleşmiştir.
**Şilan:** Yaban gülü, kuşburnu veya dağ gülü.
**Şimal:** Kuzey yönü.
**Şira:** Sirius yıldızının Kuran-ı Kerim’deki ismidir. Bu yıldıza Şi’ra-yı Yemen de denmektedir.
**Şirame:** Buğdaygiller familyasından bir bitki.
**Şiraze:** Düzen, nizam, denge.
**Şirem:** “Benim tatlım, bana ait olan şirin” anlamında.
**Şiren:** 1. Mitolojide üst kısmı kadın, alt kısmı kuş veya balık olan deniz cini. 2. Yüksek ve tiz sesli uyarı düdüğü, alarm.
**Şiret:** Öğüt, nasihat.
**Şirin:** Sevimli, cana yakın.
**Şirine:** Tatlılık, şirinlik.
**Şişan:** Güzel kokuya sahip çiçek.
**Şive:** Naz ve eda.
**Şivecan:** Nazlı dost, arkadaş.
**Şivekar:** Nazlı, işveli ve edalı.
**Şivenaz:** Aşırı nazlı olan.
**Şivenüma:** 1. Naz yapan, nazlanan. 2. Türk müziğinde bir makam.
**Şiveyar:** Nazlı sevgili.
**Şivin:** Eser, yapıt.
**Şiyar:** Uyanık, farkında olan.
**Şoreş:** Devrim, ihtilal.
**Şöhret:** Herkes tarafından tanınır olma durumu.
**Şölen:** Bir olayı kutlamak için düzenlenen yemekli eğlence, ziyafet.
**Şuara:** Kuran-ı Kerim’de yer alan bir surenin adı olup “şairler” anlamına gelir.
**Şule:** Alev, ateşin alevi.
**Şura:** Danışma meclisi, konsey veya kurul.
**Şuride:** 1. Karışık, dağınık. 2. Bir şeye tutkun, aşık, sevdalı.
**Şüheda:** Şehitler.
**Şükran:** Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan minnettarlık.
**Şükrane:** İyilik bilmenin bir göstergesi, nişanesi.
**Şükriye:** Görülen bir iyilik karşısında minnettar olmak, şükretmek.
**Şükriye/Şükrüye:** Minnettarlık ve iyilik bilme ile ilgili.
**Şükrüye:** Minnettarlık duygusu.
**Şükufe:** Henüz açmamış olan çiçek, tomurcuk.
**Şüküfe:** Filiz veya çiçek.