Nauru’nun ilk yerleşimcileri, Mikronezya ve Polinezya kökenli halklar tarafından oluşturulmuştur. Ada, 19. yüzyılın sonlarında Alman İmparatorluğu tarafından bir sömürge haline getirilmiş ve I. Dünya Savaşı sonrasında ise Milletler Cemiyeti Mandası statüsüyle Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık’ın ortak yönetimine girmiştir.nn**Nauru Hakkında Temel Bilgiler**nnOrta Pasifik’te, Okyanusya’nın bir alt bölgesi olan Mikronezya’da konumlanan Nauru, başkent olarak Yaren şehrini kullanır. 2025 yılı için yapılan nüfus projeksiyonu 11,134 kişidir. Ülkenin para birimi Avustralya doları iken, resmi dilleri İngilizce ve Nauruca’dır. Türkiye ile Nauru arasında +9 saatlik bir zaman farkı bulunmaktadır; Nauru, Türkiye’den 9 saat ileridedir.nn**Nauru’nun Coğrafi Yapısı**nnNauru, Pasifik Okyanusu’nun güneybatısında konumlanan, 21 kilometrekare yüzölçümüne sahip oval biçimli bir adadır. Adayı tamamen çevreleyen mercan resifi, doğal bir liman oluşumuna izin vermediğinden, deniz ulaşımı daha çok küçük teknelerle sağlanır. Adanın verimli topraklarında muz, ananas gibi meyvelerle birlikte çeşitli sebzeler ve pandanus ağaçları yetiştirilmektedir. Doğal tatlı su kaynakları oldukça sınırlı olan adada, halk su ihtiyacını karşılamak için genellikle evlerin çatılarına kurulan depolama tanklarında yağmur suyu biriktirir ve Nauru Kamu Hizmetleri tarafından işletilen tuzdan arındırma tesislerine güvenir.nn**Nauru’nun İklimi**nnEkvatora ve okyanusa olan yakınlığı nedeniyle Nauru, yıl boyunca sıcak ve oldukça nemli bir iklime sahiptir. Kasım ile şubat ayları arası, adanın muson yağmurlarının etkisinde kaldığı dönemdir, fakat kasırga olayları oldukça nadir görülür. Yıllık yağış miktarı, El Nino-Güney Salınımı’ndan etkilenerek büyük değişkenlik gösterebilir. Gün içindeki sıcaklıklar genellikle 30 ila 35 santigrat derece arasında değişirken, gece saatlerinde bu değer yaklaşık 25 dereceye düşer.nn**Nauru’nun Ekolojik Durumu**nnFosfat madenciliğinin yol açtığı tahribat ve bitki örtüsündeki seyreklik, adanın faunasını olumsuz yönde etkilemiştir. Yaşam alanlarının bozulması, pek çok yerli kuş türünün ya yok olmasına ya da sayılarının ciddi oranda azalmasına neden olmuştur. Adada, hiçbiri endemik olmayan yaklaşık 60 adet damarlı bitki türü tespit edilmiştir. Hindistan cevizi tarımı, madencilik ve adaya dışarıdan getirilen türler, yerel bitki örtüsünün yapısını ciddi şekilde bozmuştur. Adada yerli kara memelisi bulunmamakla birlikte, endemik Nauru saz bülbülü gibi kuşlar, yerli böcekler ve kara yengeçleri yaşamaktadır. Polinezya sıçanı, kediler, köpekler ve domuzlar ise adaya gemiler aracılığıyla getirilmiş türlerdir. Bu karasal zayıflığa karşın, adayı çevreleyen resiflerdeki deniz yaşamı çeşitliliği, balıkçılık, tüplü dalış ve şnorkelli yüzmeyi turistler için oldukça popüler aktiviteler haline getirmektedir.nn**Nauru Kültürü**nnHer yıl 26 Ekim’de kutlanan Angam Günü, ada halkının iki dünya savaşını ve 1920 grip salgınını atlatarak nüfusunun yeniden artışa geçmesini simgeler. Sömürgecilik ve modern Batı kültürünün baskın etkisi, yerli kültürün büyük ölçüde kaybolmasına yol açmış ve eski geleneklerin çok azı günümüze kadar korunabilmiştir. Buna rağmen, geleneksel müzik, sanat, el sanatları ve bazı balıkçılık yöntemleri hala varlığını sürdürmektedir.nn**Nauru’nun İdari Yapısı**nnNauru, idari olarak on dört bölgeye ayrılmıştır ve bu bölgeler toplamda sekiz seçim çevresi oluşturmaktadır. Bu idari birimlerin en kalabalığı, 1.804 sakiniyle Denigomodu bölgesidir. Diğer bölgeler Aiwo, Anabar, Anetan, Anibare, Baitsi, Boe, Buada, Ewa, Ijuw, Meneng, Nibok, Uaboe ve Yaren olarak sıralanır.nn**Nauru ve Spor**nnAvustralya futbolu ve halter, ülkenin ulusal sporları olarak kabul edilir. Hatta ülkede sekiz takımdan oluşan bir Avustralya futbolu ligi bulunmaktadır. Bu sporların yanı sıra voleybol, netbol, balık tutma ve tenis de Nauru’da yaygın olarak ilgi gören diğer spor dallarıdır.
Nauru’yu Tanıyalım: Başkenti, 2025 Nüfusu, Coğrafyası ve Kültürel Özellikleri
