Türkiye’nin kültürel mirası açısından büyük bir ehemmiyet taşıyan Etnografya Müzesi, bünyesinde çok sayıda kıymetli esere ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeken ve görülmesi tavsiye edilen bu değerli müze, Ankara’nın Altındağ ilçesindeki konumunda bulunmaktadır. Müzeye erişim için toplu taşıma kullanmayı tercih eden ziyaretçiler, Kızılay’a sefer yapan herhangi bir otobüs veya metro hattını kullanabilirler. Kızılay Meydanı’na vardıktan sonra Gençlik Parkı içinden kısa bir yürüyüşle müzeye kolayca varılabilir. Şahsi araçlarıyla gelmeyi planlayanlar ise öncelikle Kızılay Meydanı’na ulaşmalı ve ardından müze yönünü gösteren tabelaları takip ederek hedeflerine rahatlıkla ulaşabilirler.
Etnografya Müzesi’nin kuruluş fikri, milli kültüre büyük değer veren ve Kurtuluş Savaşı’na katılmış devrimcilerin 1924 yılına gelindiğinde böyle bir kurumun gerekliliğine olan inançlarından doğmuştur. Bu amaç doğrultusunda, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Tanrıöver, eski dostu ve Etnografya Müzesi şeflerinden Türkolog J. Meszaroş’a danışarak müzenin kurulması için hizmet teklifinde bulundu. Prof. Meszaroş’un 29 Kasım 1924 tarihinde bakanlığa sunduğu rapor, projenin başlangıcını oluşturdu. Müzenin inşa edileceği ve aslen bir Müslüman mezarlığı olan tepe, 15 Kasım 1925’te Bakanlar Kurulu kararıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na hibe edildi. Eser toplama ve satın alma faaliyetlerini yürütmek amacıyla, ilk olarak 1924’te İstanbul’da Prof. Celal Esad başkanlığında, 1925 yılında ise İstanbul Müzeler Müdürü Halil Ethem (Erdem) başkanlığında özel bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyonun çalışmaları neticesinde temin edilen yaklaşık 1250 adet eser, müzenin ilk koleksiyonu olarak sergilenmeye başlandı.
Etnografya Müzesi’nin koleksiyonu, Kurtuluş Savaşı yıllarından kalma değerli objeleri de içermesiyle öne çıkar. Ancak müzeyi özel kılan yalnızca barındırdığı eserler değil, aynı zamanda mimari yapısıdır. Binanın mimarisi, Cumhuriyet ve Osmanlı dönemlerinin estetik unsurlarını bir araya getiren bir sentez olarak kabul edilir. Tek kubbeli yapısı, taş duvarları ve incelikle işlenmiş oyma mermerleri bu mimari birleşimin en belirgin özellikleridir. Sahip olduğu zengin içerik ve ziyaretçilerine sunduğu otantik tarihi doku deneyimi sayesinde Etnografya Müzesi, herkesin mutlaka görmesi gereken kültürel bir hazine niteliğindedir.
Ankara’nın önde gelen kültürel duraklarından biri olan Etnografya Müzesi için 2025 yılı giriş ücreti 147 TL olarak belirlenmiştir. Ziyaretçiler için öğrenci ve Müzekart sahiplerine yönelik indirimler mevcuttur. Müze, zengin koleksiyonu nedeniyle hem okul gruplarının hem de kültürel turların popüler bir destinasyonudur.
Ankara Etnografya Müzesi, haftanın her günü ziyarete açık olmakla birlikte, ziyaret saatleri mevsime göre farklılık göstermektedir. Kış döneminde, yani 25 Ekim ile 15 Nisan tarihleri arasında, müze 08:30 ile 17:00 saatleri arasında gezilebilir. Yaz dönemini kapsayan 15 Nisan – 25 Ekim tarihleri arasında ise ziyaret saatleri 08:30’dan 17:30’a kadar uzatılmaktadır.