Kaynak, MSBHaber bilgisiYazan, BBC Türkçe Unvan, LondraBildirdiği yer Londra16 Mayıs 2025
PKK’nın 12 Mayıs’ta örgütü feshettiğine yönelik yaptığı açıklamanın ardından, silahların bırakılması süreci en mühim adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, PKK’nın askeri potansiyeli ve cephaneliği hakkında mevcut bilgiler nelerdir? Uzmanlar, örgütün 1970’lerin sonundaki kuruluşundan bu yana yapısında köklü değişimler yaşandığına dikkat çekiyor. Ekonomi Dış Politika Araştırma Merkezi’nin (EDAM) 2022 tarihli bir raporu, PKK’nın son yıllarda envanterine eklediği füze sistemleri, tanksavarlar ve İHA’ların çatışmaların seyrini yeni bir boyuta taşıdığını ortaya koyuyor.
Türkiye tarafından kamuoyuyla paylaşılan bilgilerde ise örgütün son dönemde ciddi anlamda zayıfladığına işaret ediliyor. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2017 yılında yaptığı bir açıklamada PKK’ya katılımın son 30 yılın “en düşük seviyesinde” olduğunu ifade etmişti. Benzer bir şekilde, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de 2023’te, “icra ettiğimiz başarılı operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbe vuruldu, artık, örgütün hareket kabiliyeti bitme noktasına getirildi” şeklinde konuşmuştu.
Diğer yandan, Işık Üniversitesi’nde Türkiye’nin dış ve güvenlik politikaları üzerine çalışan Prof. Dr. Özlem Kayhan Pusane, PKK’nın sadece askeri bir oluşumdan çok daha fazlası haline geldiğini vurguluyor. Prof. Pusane, BBC Türkçe’ye verdiği demeçte, PKK’yı Suriye ve Irak’ta mevcudiyeti olan, uluslararası bağlantılara sahip ve “sivil toplum görünümlü yapılardan lojistiğe” kadar çeşitli birimleri barındıran “oldukça kapsamlı bir örgüt” olarak tanımlamaktadır.
PKK’nın elindeki silahların niteliğine dair en önemli bilgi kaynaklarından biri, Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) operasyonlarda ele geçirdiği mühimmatlarla ilgili yayımladığı bilgi ve görsellerdir. Bununla birlikte, örgüte yakın medya organlarının haberleri de PKK’nın sahip olduğu silahlar hakkında fikir edinilmesini sağlayabilmektedir. Açık kaynak verilerini analiz ederek dünya çapındaki silahlı çatışmaları inceleyen MilitantWire yayınının kurucu ortağı Tom Lord, BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede PKK’nın geniş bir askeri yeteneğe sahip olduğunu belirtiyor. Lord’a göre, örgütün kullandığı yöntemler arasında küçük ve hafif silahlarla yürütülen çatışmalar, kent merkezlerinde gerçekleştirilen şiddet eylemleri, el yapımı patlayıcılarla düzenlenen pusular ve vur-kaç taktikleri gibi çeşitli unsurlar yer alıyor.
Kaynak, Getty Images
MilitantWire tarafından BBC Türkçe ile paylaşılan bilgilere göre, PKK’nın cephaneliğinin büyük bir bölümünü Sovyetler Birliği döneminden kalma silahlar ile NATO ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ele geçirilen silahlar oluşturuyor. Bu envanterde AK platformlu tüfekler, M16/M4 tüfekler, yerel imkanlarla üretilen Zagros (12,7 mm) keskin nişancı tüfekleri, el bombaları, Türk yapımı MKE MPT-55 saldırı tüfeği ve MPT-55K piyade tüfeği gibi çeşitli silahlar bulunuyor. Lord, RPG ve 9M111/9M113 tanksavar füzeleri ile patlayıcılarla donatılmış birinci şahıs görüşlü (FPV) insansız hava araçlarının, örgütün son zamanlarda kullandığı söylenen daha sofistike silahlar arasında olduğunu ekliyor. Lord, PKK’nın silah envanterindeki teknolojik sıçramanın, ticari dört pervaneli insansız hava araçları ve termal görüntüleme özelliğine sahip tüfekler gibi teknolojiler aracılığıyla yaşandığını ifade ediyor. Ayrıca, Suriye ve Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde öğrenilen taktiklerin örgüte uyarlanmasının da bu atılımda etkili olduğunu belirtiyor.
PKK’nın envanterinin gelişiminde Irak ve Suriye’deki çatışmaların rolü ne oldu? EDAM’ın 2022’de yayımladığı rapora göre, örgütün cephanesinin zenginleşmesindeki dönüm noktalarından biri, 1990’ların başında Birinci Körfez Savaşı sonrasında dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin’in ordusu üzerindeki hakimiyetini kaybetmesiydi. Bu dönemde, PKK da dahil olmak üzere silahlı grupların muharebe kapasitelerinde önemli bir artış yaşandı. Rapora göre PKK, 1990’lardan itibaren MANPAD füze sistemlerini kullanmaya başlarken, daha gelişmiş ikinci ve üçüncü nesil MANPAD sistemlerine erişimi ise 2011’de patlak veren Suriye iç savaşının ardından sağladı.
Kaynak, Getty Images
Prof. Pusane, Suriye’deki gelişmelerin PKK’nın askeri olarak farklı bir boyut kazanmasında önemli bir rol oynadığını söylüyor. Kayhan Pusane, “İç savaş ortamında edinilen beceriler, edinilen silahlar, ekipmanlar, mühimmatlar PKK’yı güçlendirdi” diyor. Türkiye’nin güvenlik politikaları üzerine uzman olan Pusane’ye göre, 2013’te başlayan çözüm sürecinin 2015 itibarıyla sona ermesinde, örgütün Suriye’de elde ettiği yetenekler doğrultusunda daha fazlasını kazanabileceği beklentisi de bir etken olmuştur.
Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonları son yıllarda ülkenin güneydoğusundan Irak ve Suriye’nin kuzey bölgelerine kaydı. Bu süreçte PKK’nın kullandığı silahlar da çeşitlilik kazandı. Örneğin, MSB Kasım 2021’de Irak’ın kuzeyindeki Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerinde PKK’ya ait Zu-23/35 makineli uçaksavar topu, tanksavar silahları, tanksavar mühimmatı, RPG-7 roketatar ve Doçka uçaksavar gibi bazı ağır silahların ele geçirildiğini duyurmuştu. Diğer taraftan, Türkiye’nin SİHA teknolojisinde kaydettiği ilerlemenin de etkisiyle hava çatışmaları, mücadelenin önemli bir alanı olarak öne çıktı. PKK’nın da bu duruma yanıt olarak birinci şahıs görüşlü (FPV) insansız hava araçlarını (İHA) daha yoğun kullanmaya başladığına dair haberler basında yer aldı.
Kaynak, Ozkan Bilgin/Anadolu Agency/Getty Images
Ortadoğu merkezli Middle East Eye’ın Temmuz 2024 tarihli haberine göre, PKK sadece Haziran 2024 ayı içerisinde Türkiye’ye karşı en az 17 kez İHA saldırısı düzenledi. NTV’nin Haziran 2024 tarihli bir haberinde ise Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB), PKK’nın artan İHA ve kamikaze İHA saldırılarına önlem olarak Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki üs bölgelerine Korkut adlı hava savunma sistemini konuşlandırdığı bildirildi. Nitekim MSB, Kasım 2024’te bu sistemlerin Irak’ın kuzeyinde havadaki hedefleri vurduğunu gösteren bir video paylaşmıştır.
Kaynak, ADEM ALTAN/AFP/Getty Images
Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine yönelik askeri harekatları devam ederken, son dönemde yaşanan gelişmeler her iki taraf açısından da çatışma dinamiklerini büyük ölçüde değiştirmiştir. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Kriz Grubu Türkiye Kıdemli Analisti Berkay Mandıracı, “Türkiye, son on yıldaki yoğun askeri operasyonları, Esad’ın düşmesinden sonra Suriye’deki güçlenen konumu ve ABD’nin kuzeydoğudan çekilme olasılığının artmasıyla birlikte grup üzerindeki baskıyı yoğunlaştırdı” demektedir. Mandıracı, “PKK artık mücadeleye devam etmenin savunulamaz olduğu sonucuna varmış gibi görünüyor. Ancak bundan sonra ne olacağı, Ankara’nın nasıl bir yanıt vereceğine ve PKK’nın sözlerinin eyleme dönüşüp dönüşmeyeceğine bağlı” diye eklemektedir.