Galatasaray’ın Tarihi Başarısı: 25. Şampiyonlukla Gelen Beşinci Yıldızın Öyküsü

Ceren Naz BÜYÜK / cerennaz.buyuk@hurriyet.com.tr Yayım Tarihi: 25 Mayıs 2025 07:00

Galatasaray, Türkiye’de beş yıldızlı armayı taşıyan ilk kulüp unvanını elde etti. Türkiye Süper Ligi’nde kazandığı 25’inci şampiyonlukla bu tarihi başarıyı kutlayan Sarı-Kırmızılıların yıldızlara uzanan bu uzun soluklu serüvenini yeniden hatırlayalım.

Artık 5 yıldızlı yeni amblemiyle Galatasaray, yalnızca Türk futbolunun değil, aynı zamanda dünya futbol arenasının da sembollerinden biri haline gelmiştir. Sarı-Kırmızılıların bu yıldız yolculuğunu daha iyi anlamak için, uygulamanın başladığı ilk yıllara dönmek gerekiyor. Türkiye’de kulüplerin formalara yıldız ekleme sistemi, 2000-2001 sezonuyla birlikte resmen başlatıldı. O dönemde Galatasaray’ın 14, Fenerbahçe’nin 13, Beşiktaş’ın 9 ve Trabzonspor’un 6 lig şampiyonluğu bulunuyordu. Beşiktaş’ın başvurusu neticesinde, kulübün 1959’da başlayan ligden önceki iki şampiyonluğu, Siyah-Beyazlıların o dönemlerde ülkemizi Avrupa’da temsil etmesi gerekçesiyle yıldız hesaplamasına dahil edilmişti.

**Kahraman Metin Oktay ve İlk Yıldız**

Galatasaray’ın armasına ilk yıldızı eklemesini mümkün kılan zaferler serisi, 1961-1962 sezonuyla başlamıştı. Beşinci şampiyonluk ise 1971-1972 sezonunda geldi. Bu süreçte efsanevi futbolcu Metin Oktay’ın önderliğinde şekillenen takım, Türk futbol tarihinin en unutulmaz kadrolarından biri olarak hafızalardaki yerini aldı.

1972-1973 sezonundaki şampiyonluğu da kazanan Galatasaray için bu zaferin ardından uzun süren bir kupa hasreti başladı. Fenerbahçe, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın dominant olduğu yılların sonunda Sarı-Kırmızılılar, bu büyük özlemi 1986-1987 sezonunda dindirdi. Tanju Çolak, Cevad Prekazi ve Tugay Kerimoğlu gibi yıldız isimlerle yeniden şahlanan ekip, 1993-1994 sezonunda 10’uncu şampiyonluğa ulaşarak ikinci yıldızını da armasına ekledi.

Bu tarihten, yıldızların resmen armalara işlendiği 2000-2001 sezonuna kadar geçen sürede Galatasaray, UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası gibi Avrupa zaferlerinin yanına ligde üst üste 4 şampiyonluk daha sığdırdı.

**Üçüncü Yıldız: “Herkes Rütbesini Bilecek” Sloganı**

Galatasaray, Fatih Terim’li, Bülent Korkmaz’lı ve Hagi’li efsane kadrosuyla üçüncü yıldız yolunda beşte dörtlük bir ilerleme kaydetmişti. Mircea Lucescu’nun teknik direktörlük görevine başladığı ilk sezonda şampiyonluk Fenerbahçe’ye kaptırıldı. İki ezeli rakip, sezona 14’er şampiyonlukla başlamıştı. Ancak Rumen teknik adam Lucescu, 2001-2002 sezonunda takımı mutlu sona ulaştırarak kulübe üçüncü yıldızı kazandırdı. O dönemde Ali Sami Yen Stadı’nda açılan ve hafızalara kazınan “Herkes rütbesini bilecek” yazılı pankart, bu zaferi simgeledi.

**Dördüncü Yıldız: “Selam Dur” Mesajı**

Sarı-Kırmızılıların dördüncü yıldıza erişmesi için 2014-15 sezonunu beklemesi gerekecekti. Bu sezonda da yıldız yarışı yine Galatasaray ile Fenerbahçe arasında geçti. İki kulüp de sezona 19’ar şampiyonlukla başlarken, ipi göğüsleyen taraf Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Muslera, Drogba ve Sneijder gibi yıldızlarıyla Galatasaray oldu. Bu kez Rams Park’taki kutlamalarda açılan “Selam dur” pankartı, şampiyonluğun sembolü haline geldi.

**Beşinci Yıldızın Mimarı Okan Buruk ve Osimhen Etkisi**

Dördüncü yıldızı takmasının ardından Galatasaray, 21’inci şampiyonluğunu 2017-2018’de, 22’nci şampiyonluğunu ise bir sonraki yıl kazandı. 2022-2023 sezonunda takımın başına geçen Okan Buruk, üst üste elde ettiği üç şampiyonlukla beşinci yıldızın mimarı olarak tarihe geçti. Sezon başında Galatasaray’a sürpriz bir imza ile katılan Nijeryalı yıldız Victor Osimhen, kazanılan son şampiyonlukta çok büyük bir rol oynadı.

**Kaptan Veda Ediyor**

2011 senesinde Galatasaray’a katılan ve Sarı-Kırmızılı formayla sayısız başarıya imza atan Uruguaylı efsane kaleci Fernando Muslera, bu sezon sonunda takımıyla yollarını ayıracak.

**’Şampiyonluk Artık DNA’sına İşledi’ – Mehmet Arslan, Hürriyet Spor Müdürü**

◊ Galatasaray, sezonun başından sonuna dek ligin en iyi futbolunu sergileyen takımdı. Karşılaştıkları tek buhran, sezon başındaki Young Boys maçıydı. Sezonun kırılma noktası ise Osimhen’in transferi ve Mauro Icardi’nin yaşadığı sakatlık oldu.

◊ Şampiyonluk kültürü artık Galatasaray’ın kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Futbolda tartışmasız bir şekilde 1 numaralı kulüp konumuna yükseldiler.

◊ Okan Buruk… Galatasaray artık kendi yeni Fatih Terim’ini buldu. Gerektiğinde onun kadar hırslı olabilen ve ego yönetiminde son derece mahir bir teknik adam.

◊ Sezonun oyuncusu şüphesiz Osimhen. Fakat ben Torreria, Eren Elmalı ve Davinson Sanchez’i de kesinlikle ayrı bir yere koyarım.

◊ UEFA Avrupa Ligi’nde izlediğiniz Manchester United ve Tottenham finalini düşünün. Galatasaray’ın onlardan neyi eksikti? Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde bambaşka bir Galatasaray izlemeye kendinizi hazırlayın.

**’Bu Başarının Mimarı Okan Buruk’tur’ – Tayfun Bayındır, Milliyet Spor Müdürü**

◊ Bana göre sezonun dönüm noktası Osimhen’in transferiydi. Sezon başında atılan bu büyük adım, tüm sezonun gidişatını belirledi. Tek bir oyuncu bu kadar etki eder mi? Ettiğini hep birlikte gördük.

◊ Üst üste kazanılan üçüncü şampiyonluk çok büyük bir başarı. Bütün bunlar gelecekte kulübü pozitif yönde etkileyecek ve yeni bir motivasyon kaynağı olacaktır. “Hedef 50” gibi bir yol haritası çizilmesini ve tarihsel bir katkı sunmasını sağlar.

◊ Bu başarının mimarı kesinlikle Okan Buruk’tur. Sezonun ikinci yarısında ciddi eleştirilerle yüzleşti, hatta kendi camiasından bile. Yerine başka teknik direktörler düşünenler, Fatih Terim ismini dahi telaffuz edenler oldu. Tüm bu süreci çok hızlı ve olumlu bir şekilde geride bıraktı. Bu, tamamıyla Okan Buruk’un eseri ve ortaya koyduğu müthiş bir performanstır. Morata gibi, Torreria, Osimhen, Sanchez gibi egosu son derece yüksek oyuncuları idare etmek çok büyük bir başarıdır.

◊ Sezonun oyuncusu tartışmasız Victor Osimhen. Sadece bana değil, sokaktaki gençlere veya rakip takım taraftarlarına sorsanız, onlar da Osimhen diyecektir.

◊ Galatasaray’ı şimdi kritik bir dönem bekliyor. Victor Osimhen’i takımda tutabilecekler mi? Tutmaları durumunda ekonomik dengeler ne olacak? Onun yanına kaç yeni oyuncu alabileceksiniz, yoksa sadece ona mı odaklanacaksınız? Takımda tutamazsanız B planınız nedir? Bunlar, geleceğe yönelik kulübün kendi içinde çözmesi gereken meseleler… Avrupa boyutuna gelirsek; Osimhen’in de dahil olmasıyla Avrupa’da önemli başarılara imza atabilecek bir kadro mevcut. Geçen sene bu kadar iyi bir kadroya rağmen ne hikmetse başarılı olunamadı. Artık asıl hedef Avrupa olmalı. Sadece bir veya iki tur geçmek değil… En az bir çeyrek final ya da yarı final hedeflenmeli.