Bolu’nun Antik Stadyumu Arkeopark Olarak Turizme Açılmaya Hazırlanıyor

Bitinya coğrafyasında keşfedilen ilk antik stadyum olma niteliğini taşıyan yapı, yürütülen kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından bir arkeopark ve ziyaretçi merkezi olarak yeniden hayat bulacak. Roma İmparatoru Hadrianus için MS 2. ile 3. yüzyıllar arasında inşa edildiği tahmin edilen ve Claudiopolis Antik Kenti’nin Akropolis mevkisinde konumlanan Bolu Antik Stadyumu, sahip olduğu tarihi doku ve mimari özelliklerle büyük ilgi topluyor. Yaklaşık 187–192 metre uzunluğa sahip olan ve “U” planıyla inşa edilen bu yapı, Bitinya bölgesinde gün ışığına çıkarılmış ilk stadyum olmasıyla öne çıkıyor. Günümüze kadar ulaşan 94 buçuk metrelik oturma basamakları ve kısmen korunmuş koşu parkuruyla, Bolu şehir merkezinde varlığını sürdüren tek anıtsal antik eser olarak kabul ediliyor.

ARKEOPARK OLACAK
İlk olarak 2008 yılındaki kurtarma kazıları sırasında bulunan stadyumda, 2022 senesinde Bolu Arkeoloji Müzesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve İl Kültür Müdürlüğü ortaklığında kapsamlı kazı çalışmaları yeniden başlatıldı. Eylül ayında tamamlanan projeyle alanın etrafı aydınlatılarak, yapıya estetik bir gece manzarası kazandırıldı. Halen devam eden kazıların bu yıl içerisinde bitirilmesi hedeflenirken, ardından bölgenin bir arkeoparka dönüştürülerek ziyarete açılması planlanıyor.

“BİTİNYA BÖLGESİNİN İLK ORTAYA ÇIKAN STADİONU”
Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, stadyumun Bitinya bölgesinde bulunan ilk örnek olduğuna dikkat çekerek, “Burası Claudiopolis kentimizin Akropolis’i olarak bilinen ve İmparator Hadrianus devrinde yapıldığı düşünülen bir antik kent. Edindiğimiz bilgilere göre, bu yapı Bitinya bölgesinin de gün yüzüne çıkarılan ilk stadyumudur. 1970’li yıllardaki inşaat ve yol faaliyetleri nedeniyle bir miktar tahribata uğramış, ancak bu kadarını kurtarmayı başardık” ifadelerini kullandı.

Alandaki kazı çalışmalarının bu yıl sonlanmasının beklendiğini belirten Gürsoy, şunları ekledi: “Çalışmaların çok az bir bölümü kaldı. Eylül ayında başlattığımız ışıklandırma projesini tamamladık ve artık geceleri harika bir atmosfer oluşuyor. Ancak işimiz bununla bitmiyor. Kazılar tamamlandıktan sonra bu alanı bir ören yeri kimliğiyle kentimize kazandırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda bir ziyaretçi merkezi olarak işlev görmesini arzu ediyoruz. Bir arkeopark ve küçük dinlenme alanları yaratarak burayı turizme dahil etmeyi hedefliyoruz.”

Emre Gürsoy, kazılar neticesinde oturma sıralarının büyük bir bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını söyleyerek, “Kazılarda ağırlıklı olarak oturma bölümleri ortaya çıktı. Bir de koşu yolu mevcutmuş fakat şu anda yalnızca çok küçük bir bölümünü görebiliyoruz. Kurtarabildiğimiz kısım bu kadar. Kazı çalışmaları esnasında durumu yeniden değerlendireceğiz. Nihai hedefimiz, burayı bir ören yeri olarak ziyarete açmak. Amacımız buradan müzemizi beslemekten çok, bu alanı bir arkeopark olarak yerinde zenginleştirmek” şeklinde konuştu.

“Dört mevsim turizm çeşitliliğinin olduğu nadir şehirlerden bir tanesiyiz”
Bolu’nun dört mevsim boyunca turizm potansiyeli sunan ender şehirlerden biri olduğunu vurgulayan İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, “Ziyaretçi sayılarımız giderek artış gösteriyor. Bu mekanı da turizmimiz için bir katma değer olarak sunmayı arzuluyoruz. Yapıyı kısmen ortaya çıkarabildik. Aslında tarihi zenginlik açısından çok şanslıyız. İlçelerimiz bu konuda çok zengin olsa da kent merkezinde elimizdeki tek büyük yapı bu stadyum. Bunun yanı sıra, Karacasu mevkisindeki höyüğü de kazmayı planlıyoruz. Kamulaştırma işlemleri bittikten sonra orada da kazılara başlayarak müzemizin envanterini daha da zenginleştirmek istiyoruz. Bolu’yu yalnızca bir doğa destinasyonu olarak görmemek gerekir. Biz turizmde bir parçalar bütünüyüz” dedi.