Sana Göre Haber

Harf devriminin provası

Latin harflerine geçiş, Osmanlı döneminde de gündeme gelmiş bir konudur. II. Bayezid, Uygur harflerine geçmek istemişse de bu gerçekleşmemiştir. 19. yüzyılda çağdaş Azerbaycan edebiyatının kurucusu Mirza Fethali Ahundzade, Arap harflerini ıslah ederek Türkçenin Latin harfleriyle yazılabilmesi için bir çalışma yapmış, 1857’de İstanbul’da Sadrazam Fuat Paşa’ya bu uygulamayı önermiştir. Konu, Cemiyeti İlmiyei Osmaniye’de görüşülse de kabul görmemiştir.(*) II. Abdülhamid de Latin harflerine geçmek istemişti. “Halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir. Belki de bunu kolaylaştırmanın yolu Latin harflerine geçmektir” demişti. Saray erkânı bu yıllarda Latin harflerini kullanmış, Hatice Sultan ile ressam Melling Latin harfleriyle mektuplaşmıştır..(**)

Enver Paşa, Arap harflerini ıslah eden bir yazı sistemini ordu içinde uygulamış ve bu alfabeye “Enveriye”, “Hattı Enverî” veya “Ordu Elifbası” gibi isimler verilmiştir. Son sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın oğlu Ali Nuri Bey de Şubat 1917’de bir alfabe tasarlamıştır. Bu alfabe günümüzde kullandığımız Latin alfabesine benzemekte ancak “ç” yerine “ĉ”, “ş” yerine “ŝ”, “c” yerine “ĝ”, “v” yerine “w” gibi farklı harfler kullanılmıştır.(***)

TÜRK TOPLULUKLARI LATİN HARFLERİNE GEÇİYOR

Osmanlı’nın kabul etmediği Ahundzade’nin projesi, 1917’de Sibirya’da Yakutlar tarafından yaşama geçirilmiş ve Latin alfabesine geçen ilk Türk topluluğu olmuşlardır. Mayıs 1922’de Azerbaycan’da Yeni Türk Elifba Komitesi kurulmuş ve 33 harften oluşan bir alfabe kabul edilmiştir. 21 Eylül 1922’de bu alfabe ile Türkçe içerikli Yeni Yol gazetesi ilk defa Latin harfleriyle yayımlanmıştır.(*) 1924’te Karaçay-Balkar Türkleri, 1928’de Nogay Türkleri ve Özbekler, 1929’da Kırım Türkleri, 1930’da ise Kumuk Türkleri Latin harflerine geçen Türk toplulukları olmuştur. (**)

Atatürk’ün Latin harflerine geçiş konusundaki düşünceleri çok daha eskiye dayanır. Mustafa Kemal Paşa’nın 1913–1917 arasında mektuplaştığı Madam Corinne (Lütfü), Cenova’dan İstanbul’a göç etmiş Levanten bir aileye mensuptur. Büyükbabası Gregoire sarayda tercümanlık yaptığı için aile, 1934’te çıkan soyadı kanunu ile “Tergiman” soyadını almıştır. Paşalığa kadar yükselen Madam Corinne’in babası Luigi Bey ise adını “İsmet” olarak değiştirmiş ve sarayda doktorluk yapmıştır.

1910 yılında Yüzbaşı Ömer Lütfü Bey ile evlenen Madam Corinne, 1912’de Balkan Savaşı’nda eşini kaybetmiştir. Cumartesi günleri Beyoğlu’ndaki evinde düzenlediği müzikli toplantılara Mustafa Kemal de Rauf (Orbay) ve Halide Edip (Adıvar) ile birlikte katılmış, Corinne’den Fransızca dersler almıştır.
1913 Kasım’ında İstanbul’dan ayrılan Mustafa Kemal, Sofya’da (1914), Çanakkale’de (1915) ve sonrasında Diyarbakır, Siirt, Silvan gibi yerlerde bulunduğu dönemlerde Corinne ile Fransızca mektuplaştı. 1917’ye kadar Corinne’e 15 mektup, beş kart ve iki telgraf gönderdi. 13 Mayıs 1914 tarihli Fransızca mektubunun son kısmında ise bu kez Latin harfleriyle Türkçe olarak şunları yazmıştır:

“Dünya insanlar için bir darı imtihandır. İmtihan edilen insanın her suale mutlaka pek muvafık cevaplar vermesi mümkün olmayabilir. Fakat düşünmelidir ki hüküm cevapların heyeti umumiyesinden hasıl olan muhassalaya göre verilir. Bu nazariyeyi kabul ettikten sonra beni bazı noktalarda zayıf ve noksan bulmakla beraber hemen menfi hüküm vermekte istical göstermez ve Cevdet Bey’in mektubunda yer alan satırlarınız başka manada kelimelerden terekküb ederdi. M. Kemal: Validenize ve Matmazel Edith’e selam ederim.”

Bu mektupta “ü” yerine “u”, “ı” yerine “i”, “ö” yerine “eu”, “u” yerine “ou”, “k” yerine “q”, “c” yerine “dj” kullanılmıştır. Örneğin “başka”yı “bachka”, “hüküm”ü “heuqume”, “Cevdet”i “Djevdete” şeklinde yazmıştır. (****)

Mustafa Kemal, Millî Mücadele döneminde de Harf Devrimi üzerine düşünmüş; 7–8 Temmuz 1919 gecesi Erzurum’da Mazhar Müfit (Kansu) Bey’e, “Zaferden sonra şekli hükümet cumhuriyet olacaktır” dedikten sonra “Latin hurufu [harfleri] kabul edilecek” demiştir. (******) 10 Ağustos 1928’de Gülhane Parkı’ndaki tarihi konuşmasında “Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz” diyerek süreci başlatmış; 1 Kasım 1928’de 1353 sayılı Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun ile Latin harflerine resmen geçilmiştir.

CORİNNE İSTANBUL’U TERK EDİYOR

Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919’da Samsun’a hareketinden birkaç gün önce Corinne ve ailesiyle vedalaşır. Anadolu’da direnişi başlatmasının ardından İngilizler, Paşa’nın İstanbul’a dönmesi için saraya baskı yapar. Baskıyı kabul etmeyen Mustafa Kemal 8–9 Temmuz 1919’da askerlikten istifa eder.
Bu süreçte Paşa ile irtibatlı kişiler baskıya uğrar. İngilizler, Corinne’in yaşadığı evi basar ve duvardaki Mustafa Kemal imzalı fotoğraf üzerine aileyi Sansaryan Hanı’ndaki Emniyet Müdürlüğü’ne götürerek 19 gün gözaltında tutar. Mustafa Kemal bu duruma çok üzülür, Muhlis (Erdener) Bey aracılığıyla aileye yiyecek gönderir. Artan baskılar sonucu Corinne ailesiyle İtalya’ya taşınır.

İtalya’da Roma Konservatuvarı’nda müzik dersleri veren Corinne ile yazışmalar bu noktada son bulur. Atatürk, yıllar sonra Bursa’da yaptığı bir konuşmada Corinne’i “Fransızcayı ve Batı’nın müzik zevkini bu aileden öğrendim” sözleriyle saygıyla anmıştır.

İkilinin yazışmaları yalnızca bir dostluğu değil Latin harflerine geçiş fikrinin Mustafa Kemal’in zihninde 1913’te şekillenmeye başladığını da gösteren tarihî belgeler oldu. (****)

KAYNAKÇA

* Bilal Şimşir – Azerbaycan’da Türk Alfabesi Tarihçe, TDK Yayınları, 1991, s. 2, 5.
** İlber Ortaylı – Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kronik Kitap, 1. Baskı, 2018, s. 350–354.
*** Şefik Okday – Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu Anlatıyor, 1988, s. 84–86.
**** Melda Özverim – Mustafa Kemal ve Corinne Lütfü, Doğan Kitap, 3. Baskı, 2007, s. 69–70.
***** Peyami Safa – Milliyet Gazetesi, Atatürk’ün Bir Kadına Mektupları, 25 Kasım 1954; SALT Arşiv FFTO74001.
****** Mazhar Müfit Kansu – Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, TTK Yayınları, Cilt 1, 3. Baskı, 1988, s. 131.

Exit mobile version