DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın İzmir Şubeleri, İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ile Şube Kadın Komisyonu Üyesi Mine Bilir’in “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle tutuklanmasını protesto etti. Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını, DİSK Genel-İş Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Haydar Kara seslendirdi.nnAçıklamada, söz konusu tutuklamaların sadece iki sendika temsilcisine yönelik bir hamle olmadığı, asıl hedefin tüm sendikal haklar ve organize mücadele geleneği olduğu belirtildi. Kara, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu tutuklama, kişisel olarak iki yöneticimize değil, doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, ifade hürriyetine ve emeğin demokrasi mücadelesine yöneltilmiş bariz bir gözdağıdır. Bu hukuk dışı eylem, ülkeyi yöneten zihniyetin kendisi gibi düşünmeyenleri ezme ve örgütlü mücadeleyi etkisizleştirme girişimlerinin son halkasıdır.”nn**DİRENÇLİ TAVRIN CEZALANDIRILMASI**nnSendikanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik haklar için de bir mücadele verdiğini vurgulayan Kara, “Genel-İş Sendikası, var olduğu günden beri yalnızca daha iyi ücret ve ekmek kavgası vermemiş; adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi için de savaşmıştır. Özellikle 19 Mart sonrasında tırmanan baskılar, yargının siyasi bir araç haline getirilmesi ve toplumsal muhalefetin hedef alınması karşısında sendikamız, demokrasiyi savunmak adına sesini yükseltmeyi sürdürmüştür. Bugün şahit olduklarımız, bu dirençli tavrın cezalandırılma çabasıdır” diye konuştu.nnTutuklanan iki kadın sendika üyesine yöneltilen suçlamaların, ifade özgürlüğünün net bir ihlali olduğunun altı çizilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Arkadaşlarımızın tek isteği adalet ve demokrasiden ibaret olmuştur. Dile getirdikleri fikirler, Anayasa ve uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınan ifade özgürlüğü sınırları içinde görülmelidir. Ancak mevcut siyasi iktidar, bu en temel hakları bile tanımayarak; kendisine muhalif olanı ve örgütlü gücü cezalandırmayı amaçlamaktadır.”nnTutuklama kararlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğuna işaret eden Kara, Mine Bilir’in durumuna dikkat çekti: “Ortada herhangi bir kaçma şüphesi bulunmamasına rağmen, 12 yaşındaki kızının bakımından tek başına sorumlu olan Mine Bilir tutuklanmıştır. Bir çocuğun annesinden koparılarak büyütülmesi, en temel insan haklarının gaspıdır” dedi.nn**KAMUOYUNA ÇAĞRI**nnDeniz Şahin Gümüştekin’in tutuklanmasıyla ilgili olarak “Bu bir rastlantı değildir” diyen Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Delil karartma olasılığı ya da kaçma şüphesi olmamasına karşın Deniz Şahin Gümüştekin cezaevine gönderilmiştir. Biz bunun farkındayız: bu tesadüfi bir olay değil, planlı bir politikanın sonucudur. Bu durum, olsa olsa şube başkanımızın bir kadın olması ve bir kadın olarak haklı itirazlarını dile getirmesiyle alakalıdır. Kadınların iş yerlerinde, meydanlarda ve hak arama mücadelelerinde etkin rol alması, emekten yana, eşit ve özgür bir dünya kurma çabaları engellenmek isteniyor. Bu bir mahkeme kararı değil, siyasi bir mesajdır. Bu, ‘Kadınlar sussun, bir adım geride dursun, biat etsin’ diyen zihniyetin yargıyı kullanarak verdiği bir gözdağıdır.” Kara, açıklamasını kamuoyuna yönelik bir çağrıyla noktaladı: “Genel-İş Sendikası olarak, hukuksuz bir şekilde özgürlüğünden alıkonulan yöneticilerimizin arkasındayız. Bu hukuksuzluklar, sendikal hak ve özgürlüklere yapılmış bir saldırıdır. Çağrımız nettir! Bu karanlık düzeni, hep birlikte dayanışarak yeneceğiz. Demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü korumak hepimizin görevidir. Tüm kamuoyunu, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve sendikal haklara omuz vermeye davet ediyoruz.”
DİSK’ten Sendikacı Tutuklamalarına Sert Tepki: ‘Bu Hukuksuzluk Siyasi Bir Mesajdır’
