Gecenin bir yarısı, özellikle saat 3 veya 4 civarında aniden uyanmak pek çok insanı endişelendiren bir durum olsa da, bu yaygın deneyimin kökeninde ruhani veya metafiziksel faktörler yerine tamamen mantıksal ve bilimsel süreçler bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen bir çalışma, her üç kişiden birinin haftada minimum üç defa aynı saatlerde uyandığını ortaya koymuştur. Uzmanlar, bu durumun sebebini stres veya kabuslardan ziyade, vücudun kendi doğal ritmine ve güne hazırlanırkenki hormonal değişimlere bağlamaktadır.
BİYOLOJİK SAATİMİZ İŞ BAŞINDA
Avustralya’daki Swinburne Teknoloji Üniversitesi Ruh Sağlığı Merkezi Direktörü olan bilişsel terapist Greg Murray, bu olgunun “son derece insani” bir tepki olduğunu belirtiyor. Murray’a göre, gece 3 sularında uyanıklık yaşanması, vücudun doğal hormonal döngüsünün bir parçasıdır. Bu zaman diliminde, vücut sıcaklığında bir artış gözlemlenir, uyku hormonu olan melatonin zirve yapar ve sonrasında stres hormonu olarak da bilinen kortizol salgılanmaya başlar. Kısacası, organizmamız yeni bir güne başlamak amacıyla kendi biyolojik alarmını devreye sokmaktadır.
STRES FAKTÖRÜ UYANMALARI SIKLAŞTIRIYOR
Sabahları uyanmamız için gereken enerji artışını sağlayan temel hormon kortizoldür. Fakat, kişi yoğun stres yaşadığında, bu hormonun gece saatlerinde aşırı miktarda salgılanması mümkündür, bu da beklenenden daha erken bir uyanışa neden olabilir. Bu durum, bilhassa gerginlik dolu zamanlarda, her gece benzer saatlerde uyanma eğilimini tetikleyebilir. Murray, bu mekanizmayı şu sözlerle detaylandırıyor: “Kortizol karaciğerdeki şekeri serbest bırakır, vücuda enerji verir. Ancak stresli olduğunuzda bu süreç hızlanır ve vücut kendini alarma geçirir.”