Kurumsal turnuvalarda 11 yıldır ve 9 sezondur elde ettiği başarılarla adından söz ettiren Potanın Yıldızları, Ekim ayının sonunda Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da gerçekleştirilecek CBL 2. Uluslararası Şirketler Basketbol Turnuvası’nda ikinci Avrupa Şampiyonluğu için sahaya çıkacak. Takım, bu önemli turnuvada farklı ülkelerden gelen kurumsal rakipleriyle rekabet edecek.
Yıldız Holding Basketbol Takımı’nın Baş Antrenörü ve aynı zamanda pladis Türkiye Mali İşler Lideri olan Serkan Aslıyüce, şampiyonluk serilerinin sürdüğünü vurguladı. Aslıyüce, “İki sene art arda İstanbul ve Türkiye şampiyonluğuna ulaşmamız ve bir defa da Avrupa Şampiyonu olmamız, 11 yıl önce çıktığımız bu serüvenin güçlü bir takım kültürüne evrildiğinin ve başarının artık bir alışkanlık haline geldiğinin en büyük kanıtıdır. Takımımıza yaptıkları muazzam katkılarından ötürü tüm sporcularımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Takım Kaptanı ve e-Star Global Genel Müdürü Sadem Pehlivan ise kazanılan zaferlerin arkasında Potanın Yıldızları’nın sahip olduğu takım içi harmoninin büyük rol oynadığını ifade etti. Pehlivan, “Bu başarıda, sahadaki sportif rekabetin yanı sıra kuvvetli dostluk bağlarımız, karşılıklı güven ve yüksek motivasyonumuz da kilit rol oynadı. Artık tüm konsantrasyonumuzu Belgrad’daki müsabakalara çevirmiş durumdayız ve hedefimiz, ülkemize ve Yıldız Holding’e yeni bir Avrupa Şampiyonluğu gururu yaşatmak” diye ekledi.
“BAŞARIDAKİ SÜREKLİLİĞİN SIRRI GÜÇLÜ EKİP RUHU VE İSTİKRAR”
Yıldız Holding İnsan Kaynakları Lideri Buket Uğur Haser, Potanın Yıldızları’nın istikrarlı performansıyla gelen şampiyonluğun ardından şu değerlendirmeyi yaptı: “Yıldız Holding olarak benimsediğimiz insan odaklı anlayış, başarılı iş neticelerimizin yanında pek çok farklı alandaki zaferlerimizi de besliyor. Sahip olduğumuz kuvvetli ekip ruhu, ortak amaçlar doğrultusunda birleşen bir kültürle biçimlenmektedir. Potanın Yıldızları’nın geçtiğimiz seneki üçlü zaferinin ardından bu yıl da üst üste ikinci defa Türkiye şampiyonu olması, bizim için yalnızca sportif bir zafer anlamı taşımıyor; bu aynı zamanda kurumsal bağlılığın ve ‘birlikte başarma’ kültürümüzün sahaya yansıyan bir tezahürüdür. Çeşitli şirketlerimizden çalışma arkadaşlarımızın tek bir hedef uğruna birleşerek bu sinerjiyi oluşturması, bizler için bambaşka bir iftihar vesilesidir. Bu zaferde katkısı olan bütün oyuncularımızı ve onlara destek veren ekipleri canıgönülden tebrik ediyorum. Ülkemizi Belgrad’da temsil etme onurunu yaşayacak olan takımımıza muvaffakiyetler temenni ediyorum.”