Erzurum’un Palandöken ilçesindeki Şehit Üsteğmen İsmail Aksu İlkokulu’nda, 4-A sınıfının mezuniyeti, öğrenciler ve öğretmenlerinin olağanüstü çabası ve yaratıcılığının bir meyvesi olan özel bir kitapla unutulmaz kılındı. Bu değerli projenin arkasındaki itici güç, öğrencilerine tüm kalbiyle ilham veren öğretmenleri Sibel Aksakal oldu.nnSibel Aksakal, birinci sınıftan itibaren öğrencilerinin gelişimini yalnızca müfredatla sınırlı tutmayarak onlara çeşitli disiplinlerde yol gösterdi. Bu kapsamda etkileşimli okuma, okuma çemberi, çocuklar için felsefe, yazarlık, drama eğitimi ve sosyal-kültürel projeler gibi pek çok alanda çalışmalar yürüttü. Öğrencilerinin kitapları okuyup içeriklerini eleştirel bir gözle değerlendirme becerilerini ilerleten Sibel Öğretmen, mezuniyet senelerinde bir hikâye kitabı hazırlamanın artık doğal bir adıma dönüştüğüne karar verdi. Bu düşünceyle, kendisi ve 32 öğrencisinin imzasını taşıyan hikâyelerden oluşan ilham verici bir kitap projesini hayata geçirdiler.nnProjenin kapsayıcılığını gösteren önemli bir detay ise, özel eğitime ihtiyaç duyan Medine Akdoğan’ın da genç yazarlar arasında yer almasıydı. Okula ilk başladığında konuşma zorluğu yaşayan Medine, “Buzdaki Başarı” adlı öyküsüyle kitapta kendine anlamlı bir yer edindi. “Hikayelerdeki Hayaller: Bugünden Yarına” adlı eserin diğer genç yazarları Meryem Defne Odabaşı, Berilmina Güzel, Muhammet Emin Yılmaz ve Abdülhamit Han Özaras da yaptıkları yorumlarla, öğretmenlerinin kendilerine olan inancını ve emeğini taçlandırdılar. Veli Nihal Karakayalı ise dördüncü senenin sonunda çocuklarını birer yazar olarak görmenin gururunu ifade ederek, “Sibel Öğretmen’in çocuklarımıza kattığı değer paha biçilmez. İyi ki çocuklarımızın öğretmeni olmuş,” sözleriyle duygularını dile getirdi.nnSibel Öğretmen, “Hikayelerdeki Hayaller: Bugünden Yarına” isimli eserin dört senelik bir adanmışlık, sabır ve çabanın neticesi olduğunu vurguladı. Bu süreçte öğrencilerin yalnızca okumakla kalmadığını belirten Aksakal, onların metinleri derinlemesine analiz ettiklerini, yeni kelimeler keşfettiklerini, okuduklarıyla kendi yaşamları arasında köprüler kurduklarını, mekanları bir dedektif gibi araştırdıklarını, karakter analizleri yaptıklarını ve olayların gelişimini sorguladıklarını anlattı.nnBu başarının kolektif bir ruhla elde edildiğini belirten Aksakal, süreci şu sözlerle özetledi: “Onlar bu süre içinde sorguladılar, düşündüler. Bunun sonunda artık yazmak bir mecburiyet değil, bir ihtiyaç olarak doğdu. Sene başında çocuklarla ‘Neden sene sonunda bir hikâye kitabı çıkarmayalım?’ dedik. Çünkü birinci sınıftan itibaren yazarlık eğitimi çalışmaları yapıyoruz. Derinlemesine okuma yapıyoruz. Ve çocuklar sadece kelimeleri değil, kelimelerin arasındaki hayatları da öğreniyorlar. Artık zamanı geldi, bunu bir kitaba dönüştürmeliyiz dedik. Ocak ayında yazacakları hikâyeleri belirlediler. Sonrasında da peyderpey, hafta hafta çocuklar hikâyelerini derinleştirmeye başladılar. Sonra düzenledik ve hayallerimizin bile ötesine ilerledi. Bu süreçte çok ciddi destekler aldık. Özellikle velilerimizin, okul idaremizin ve basım aşamasında destek olan birçok kişinin katkısıyla bu sonuca ulaştık. Hikâyelerin bazıları çocukların yaşantılarından izler taşıyor. Bazıları ise hayal gücünüzü zorlayacak derinlikte hikâyeler. Ve bence her biri ayrı ayrı kitap olacak nitelikte. Mutluyuz, gururluyuz. Böyle bir süreci çocuklarımla birlikte yaşadığım için çok sevinçliyim.”