Kubbe-i Hadra’nın çinilerinin imalat sürecinin kendisine eşsiz bir keyif ve onur verdiğini dile getiren Güler, bu sürecin manevi önemini ve hissettirdiklerini şu sözlerle ifade etti:
“Bu restorasyon projesine başvuran atölyeler içinden bizim sunduğumuz numuneler, gerçekleştirilen testler sonucunda farkla birinci seçildi. Bunun üzerine yetkili merciler bu görevi bize emanet etti. Bu bizim için aynı zamanda kutsal bir vazifeydi. Dolayısıyla bu restorasyon çalışmasına yalnızca bir proje olarak yaklaşmadık. İmalat aşaması bize apayrı bir haz ve manevi bir tatmin sağladı. Proje tamamlandıktan sonra ise bambaşka hissiyatlar yaşadık. Zaman zaman gidip eserime bakarım ve kendi kendime, ‘Bu eseri gerçekten ben mi yaptım? Evet, ben yaptım, kesinlikle ben yaptım’ diye düşünürüm.”
İmal ettiği her çiniye kendi ruhundan bir parça kattığını belirten Güler, bu sayede her bir eserle arasında çok özel bir ilişki kurduğunu da sözlerine ekledi.
Arkeolog Çini Sanatçısının Başyapıtı: Kubbe-i Hadra Restorasyonu
