Psoriasis (Sedef Hastalığı) Kılavuzu: Nedenleri, Belirtileri ve Etkili Yönetim Yöntemleri

Kaynak:Cnnturk.com

Psoriasis, halk arasında bilinen adıyla sedef hastalığı, bağışıklık sisteminin cilde hatalı sinyaller yollamasıyla hücrelerin kontrolsüz ve hızlı bir şekilde yenilenmesine sebep olan, kronik bir otoimmün rahatsızlıktır. Bu durum, genellikle dizler, dirsekler, gövde ve saçlı deride gümüş rengi pullanmalarla belirginleşen, kırmızı ve kabarık lezyonların oluşumuna zemin hazırlar.

Hastalık, tipik olarak alevlenme ve sakinleşme periyotları şeklinde ilerleyen bir seyir izler. Hastalığın aktifleştiği ve semptomların şiddetlendiği alevlenme dönemleri haftalarca, hatta aylarca devam edebilir. Bu dönemleri takiben belirtilerin hafiflediği veya tamamen ortadan kalktığı remisyon süreçleri yaşanır. Genetik ve çevresel etkenler, bu döngülerin başlamasını tetikleyebilmektedir.

### Sedef Hastalığının Sebepleri Nelerdir?

Psoriasis’in ortaya çıkışı tek bir sebebe bağlanamaz; karmaşık bir etkileşimin sonucudur. Bu rahatsızlığın gelişiminde genetik miras, immün sistemdeki fonksiyon bozuklukları ve çeşitli dış faktörler ana rolü oynayan unsurlardır.

Psoriasis’i tetikleyebilen temel faktörler şunlardır:

* İmmün sistemin vücudun kendi sağlıklı cilt hücrelerini yabancı olarak algılayıp onlara saldırması
* Yakın akrabalarda psoriasis geçmişinin varlığı (genetik eğilim)
* Aşırı stres, kaygı ve duygusal gerginlik
* Streptokok boğaz enfeksiyonları başta olmak üzere çeşitli viral veya bakteriyel rahatsızlıklar
* Lityum, aspirin ve belirli tansiyon ile romatizma tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
* Cildin maruz kaldığı travmalar (kesik, dövme, ciddi güneş yanığı gibi)
* Özellikle kış aylarında görülen soğuk ve nemsiz hava
* Tütün ve alkol kullanımı

Bu tetikleyiciler, cilt hücrelerinin normalden 10 kat daha süratli bir şekilde bölünmesine ve birikmesine zemin hazırlayarak karakteristik sedef plaklarının ortaya çıkmasına yol açabilir.

### Sedef Hastalığının Semptomları Nelerdir?

Psoriasis, vücudun değişik kısımlarında farklı semptomlarla kendini belli edebilir. En sık rastlanan belirtiler arasında deride pullanma, çatlama, kaşıntı ve kırmızı döküntüler bulunmaktadır.

Psoriasis’in en yaygın belirtileri şunlardır:

* Üzeri gümüşümsü beyaz pullarla örtülü, belirgin kırmızı plaklar
* Ciltte aşırı kuruluk, kaşıntı ve kanayabilen çatlaklar
* Tırnaklarda kalınlaşma, sarımsı renk değişimi ve toplu iğne başı gibi çöküntüler
* Tırnağın tırnak yatağından kalkması veya ayrılması durumu
* Etkilenen cilt bölgelerinde yanma ve hassasiyet hissi

### Sedef Hastalığının Çeşitleri Nelerdir?

Psoriasis, homojen bir rahatsızlık olmayıp, çeşitli klinik tablolarla kendini gösterebilen bir hastalıktır. Hastalığın formu kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

En sık rastlanan psoriasis türleri:

* **Plak tipi psoriasis:** En yaygın görülen form olup, genellikle diz, dirsek, kalça ve saçlı deride ortaya çıkar. Belirgin özelliği, kepek benzeri pullarla kaplı, kabarık ve kırmızı lezyonlardır.
* **Guttat psoriasis:** Daha çok çocuklarda ve genç erişkinlerde, genellikle bir boğaz enfeksiyonunu takiben gelişir. Vücutta damla şeklinde, küçük kırmızı döküntülerle karakterizedir.
* **Eritrodermik psoriasis:** Vücut yüzeyinin büyük bir bölümünü kaplayan, şiddetli ve nadir bir formdur. Acil tıbbi tedavi gerektiren ciddi bir durumdur.
* **Püstüler psoriasis:** İrin dolu küçük kabarcıklarla (püstüller) seyreden bir türdür. Vücudun geneline yayılabilir veya sadece el ve ayaklarla sınırlı kalabilir.
* **Psoriatik artrit:** Psoriasis’in cilt bulgularına ek olarak eklemleri de etkilediği durumdur. Özellikle parmak eklemlerinde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir.
* **Tırnak psoriasisi:** Tırnaklarda çukurlaşma, renk değişiklikleri, kalınlaşma ve deformasyon gibi belirtilerle kendini gösterir.

### Sedef Hastalığı Teşhisi Nasıl Konur?

Psoriasis tanısı, çoğunlukla bir dermatoloji uzmanının yapacağı fiziksel muayene ile konulur. Fakat lezyonların görünümü diğer bazı deri rahatsızlıkları ile karıştırılabileceğinden, teşhisi kesinleştirmek amacıyla şüpheli durumlarda deriden küçük bir doku örneği alınarak (cilt biyopsisi) incelenebilir.

### Sedef Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Psoriasis için tam bir şifa sağlayan kesin bir tedavi yöntemi henüz bulunmamaktadır. Ancak mevcut tedavilerle semptomlar etkin bir şekilde kontrol altına alınabilir ve bu sayede hastanın hayat kalitesi önemli ölçüde yükseltilebilir. Tedavi yaklaşımı, hastalığın türüne, yaygınlığına ve şiddetine göre kişiye özel olarak belirlenir.

Başlıca tedavi seçenekleri arasında şunlar yer alır:

* Cilde doğrudan uygulanan topikal tedaviler (kremler, losyonlar, merhemler)
* Kontrollü ultraviyole ışık kullanılarak yapılan fototerapi (ışık tedavisi)
* Ağız yoluyla veya enjeksiyon şeklinde kullanılan sistemik ilaçlar
* İmmün sistemi hedef alarak etki gösteren biyolojik ajan tedavileri

Tüm tedavi süreci, mutlaka bir dermatolog tarafından yönetilmeli ve hastanın bireysel durumuna göre uyarlanmalıdır.

### Sedef Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?

Psoriasis’in kontrol altında tutulmasında medikal tedavilerin yanı sıra günlük yaşam alışkanlıklarında yapılacak düzenlemeler de büyük bir önem taşır.

Dikkat edilmesi gereken kilit noktalar:

* Tütün ürünleri ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
* İmmün sistemi baskılayabilecek rahatsızlıklar ve ilaçlar konusunda dikkatli olunmalı ve doktor kontrolü aksatılmamalıdır.
* Stres yönetimi teknikleri öğrenilmeli ve psikolojik gerginlikten olabildiğince uzak durulmalıdır.
* Grip gibi bulaşıcı hastalıklara karşı korunmak için gerekli aşılar ihmal edilmemelidir.
* İdeal kilonun korunması ve düzenli fiziksel aktivite, yaşam tarzının bir parçası haline getirilmelidir.
* Herhangi bir eklem ağrısı veya şişliği durumunda bu belirti mutlaka hekime rapor edilmelidir.
* Aile ve arkadaşlardan alınacak sosyal destek, hastalıkla başa çıkma sürecinde moral ve motivasyonu artırır.

### Sedef Hastaları İçin Beslenme Önerileri

Diyet alışkanlıkları, psoriasis ataklarının sıklığını ve şiddetini doğrudan etkileyebilen bir faktördür. Özellikle iltihap karşıtı (anti-inflamatuar) bir beslenme düzeni benimsemek, belirtilerin hafifletilmesinde kilit bir rol oynayabilir.

Beslenmede temel tavsiyeler:

* Kızartma türü, aşırı baharatlı ve paketli/işlenmiş gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
* Bazı bireylerde kaşıntıyı tetikleyebilen domates, patlıcan ve turşu gibi gıdaların alımı azaltılmalıdır.
* Omega-3 yağ asitleri, C vitamini ve D vitamini bakımından zengin besinlere diyette daha fazla yer verilmelidir.
* Rafine şeker ve gluten içeren ürünlerin tüketiminden kaçınmak faydalı olabilir.
* Cildin nem dengesini desteklemek amacıyla günde en az 2-2,5 litre su tüketimi hedeflenmelidir.

Her bireyin vücudu farklı tepkiler verebileceğinden, kişiselleştirilmiş bir beslenme programı için bir diyetisyenle görüşmek en doğru yaklaşımdır.