Kaynak: Mehmet Ali Kantarcı
Volvo Cars’ın tamamen elektrikli araçlara geçiş sürecinde kritik bir aşamayı temsil eden EX30, aynı zamanda markanın bugüne dek ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip otomobil olarak dikkat çekiyor. Sürdürülebilir materyalleri İskandinav tasarım estetiğiyle birleştiren iç mekanı, sezgisel dijital arayüzü ve sınıfında lider güvenlik donanımlarıyla bu model, kent içi ulaşıma modern ve çevre dostu bir yaklaşım sunuyor.
Volvo Car Türkiye için stratejik bir model olarak görülen EX30, şirketin yıllık büyüme planlarında önemli bir rol oynayacak. Kendi segmentinde zengin bir donanım paketiyle gelen ve B segmentinde iddialı bir rakip olmayı hedefleyen EX30’un lansmanıyla, Volvo Car Türkiye bu yıl premium SUV pazarındaki liderlik hedefini daha da pekiştiriyor.
Modelin 150 kW gücündeki arkadan itişli motoru, Türkiye pazarı için özel olarak Belçika’daki Gent tesisinde üretiliyor. Üretimin ilk haftalarında kapasitenin büyük bir kısmının Türkiye’ye ayrılmasıyla, Nisan ayından itibaren alınan siparişlerin sahiplerine kısa sürede teslim edilmesi hedefleniyor. EX30’un, segmentinde rekabetçi bir fiyatla sunulan Türkiye’ye özel donanım paketi için belirlenen fiyat ise 1.913.000 TL* olarak açıklandı.
“EX30, Segmentinin Üzerinde Bir Deneyim Sunuyor”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik konumunu şu şekilde değerlendirdi: “EX30 modelinin Türkiye lansmanı, Volvo Car Türkiye’nin kesintisiz büyüme hedeflerinde mühim bir virajı temsil ediyor. Sınıfının çok üstünde bir donanım sunan EX30, markamızın sürdürülebilirlik anlayışını da en kuvvetli biçimde yansıtıyor. Bu araç sayesinde hem elektrikli mobiliteye geçişte hem de premium SUV segmenti liderliği yolunda mühim bir mesafe kat ediyoruz. Türkiye’ye has geliştirilen motor alternatifi ve üretimdeki öncelik, ülkemizi bu hedefe giden yolda stratejik bir pazar konumuna yükseltiyor.”
Sezgisel Kabin Tasarımı ve İskandinav Sadeligi
EX30’un kabininde, Breeze, Mist, Pine ve Indigo adlarında dört farklı ‘iç oda’ konsepti bulunuyor. Bu konseptler, her biri farklı İskandinav manzaralarından ve dokularından esinlenerek denim, keten ve yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş materyaller kullanılarak oluşturulmuştur. Bu tasarım yaklaşımı, EX30’un çevre dostu kimliğini vurgularken, kullanıcılara çeşitli temalar aracılığıyla kişiselleştirme olanağı tanıyor. Sürücü ve yolcular için geniş ve rahat bir ortam yaratan kaydırılabilir orta konsol, fonksiyonel saklama çözümleri ve minimalist arayüz gibi unsurlar öne çıkıyor. Ek olarak, IR kaplamalı sabit panoramik cam tavan, iç mekanı daha aydınlık ve serin tutuyor. Yeni kare formlu direksiyon, çerçevesiz ve otomatik kararan dikiz aynası, kablosuz şarj ünitesi ve dijital anahtar gibi modern özellikler de donanıma dahil edilmiş.
Yeni Volvo EX30, Türkiye’deki alıcılarına lansman rengi olan Sand Dune ile birlikte Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah’ı içeren zengin bir renk paletiyle sunuluyor.