Kaynak: Mehmet Ali Kantarcı
Türkiye’deki tüketicilerin, 20 yaş ve üzerindeki otomobilleri Avrupa’daki emsallerine göre 5 kat daha yüksek bir bedelle satın aldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerinden Selçuk Nazik, bu büyük fiyat farkının kaynağının mevcut vergilendirme sistemi olduğuna işaret ediyor. Nazik, “Otomotiv sektöründe uygulanan vergilendirme sistemimiz artık geçerliliğini yitirmiştir. Sistemin, günümüz piyasa koşulları ve çevresel düzenlemelerle uyumlu hale getirilmesi, yerli üreticiler ile yatırımcılar için teşvik edici bir ortam yaratacaktır. Bu aynı zamanda, Türkiye’nin araç sahipliği oranını OECD ortalamasına yükseltecektir,” şeklinde konuştu.
Ağır vergi yükü, Türkiye’de otomotiv piyasasının büyüme potansiyelini baskılarken, ÖTV ile ilgili muhtemel yeni düzenlemeler bir kez daha gündeme taşındı. Her ne kadar geride kalan aylarda “sıfır araç satışlarında rekor kırıldı” başlıkları sıkça görülse de, LenaCars tarafından yürütülen detaylı araştırmalar, Türkiye’nin nüfusa oranla araç sahipliği konusunda OECD ülkelerinin gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. 2024 verilerine göre, Türkiye’de her 1000 kişiye 354 motorlu taşıt düşerken, bu rakam Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 570 seviyesinde bulunuyor.
Gerçekleştirdikleri kapsamlı araştırmalar hakkında mühim değerlendirmelerde bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Türkiye’deki sıfır otomobillerin Almanya’ya kıyasla ortalama %70 daha maliyetli olduğunu vurguladı. Nazik, sözlerine şöyle devam etti: “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa ile karşılaştırıldığında bu kadar yüksek olması, vergi politikalarının acilen yeniden ele alınması gerektiğini gösteriyor. Dengeli ve sürdürülebilir bir vergi politikasının oluşturulması ve tüketicilerin aşırı vergi yüküyle karşı karşıya kalmasının önüne geçilmesi şarttır. Yapılacak bir ÖTV düzenlemesinde bu hususun dikkate alınacağını ümit ediyoruz.”
Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri ise şu şekilde işliyor:
* **Almanya:** Tamamen elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden sonra 5 yıl boyunca motorlu taşıtlar vergisinden (Kfz-Steuer) muaf tutuluyor. Hibrit araçlar için ise CO₂ emisyon değerine göre belirlenen yıllık bir vergi uygulanıyor.
* **Fransa:** Uygulanan “Bonus–Malus” sistemiyle, düşük emisyonlu BEV/PHEV araçların alımına destek sağlanırken, yüksek emisyonlu içten yanmalı motorlu araçlara ilave vergi konuluyor.
* **Birleşik Krallık:** 2022 yılında hibrit araç alım teşvikleri sonlandırıldı. 2025 sonrasında ise sıfır emisyonlu araçlar için geçerli olan vergi indirimlerinin kaldırılması planlanıyor.
* **Danimarka:** Kayıt vergisinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için ise %50 civarında oranlar uygulanmaktadır.
Türkiye haricinde hiçbir Avrupa ülkesinde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) benzeri ek bir vergi mevcut değil. Vergilendirme, araçların çevreye saldığı kirlilik oranı, yani emisyon değerleri baz alınarak yapılıyor.
Türkiye’deki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzerinde olduğuna dikkat çeken Selçuk Nazik, alım gücünün yetersizliği ve matrah odaklı, güncelliğini yitirmiş vergi sisteminin eski araçlara olan rağbeti artırdığını, bunun da fiyatları olağanüstü seviyelerde tuttuğunu belirtti. Nazik, “Almanya’da değeri 2.000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de ancak 10.000 Euro’ya alabiliyoruz. Daha yeni olan 0-5 yaş aralığındaki ikinci el araçlarda ise Türkiye’deki fiyatların 2,5 kat daha pahalı olduğu gözlemleniyor. Bu durumun temelindeki faktör, vergilendirme sistemimizdir; yüksek vergi yükü, her satış işleminde ikinci el araca da yansıtılmış oluyor,” diyerek değerlendirmesini tamamladı.