Uluslararası Astronomi Birliği’ne bağlı Küçük Gezegen Merkezi, 1 Temmuz 2025 itibarıyla A11pl3Z isimli gök cismini potansiyel Dünya’ya yakın nesneler listesine kaydetti. Ancak bu sınıflandırmanın, cismin gezegenimiz için bir çarpma riski taşıdığı anlamına gelmediği vurgulanıyor. Henüz doğası tam olarak anlaşılamayan A11pl3Z’nin bir kuyruklu yıldız ya da asteroit olma ihtimali değerlendiriliyor. Gök cisminin şu anki konumu çok uzakta ve oldukça sönük olduğundan, hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilmesi zaman gerektirecek.
Cismin yıldızlararası bir kökene sahip olabileceği ihtimali, yapılan son gözlemlerle güç kazandı. Kaliforniya’da bir astrofizik öğrencisi olan Astrafoxen, Şili’deki Deep Random Survey teleskopuyla elde ettiği bir görüntüyü Bluesky platformu üzerinden kamuoyuyla paylaştı. Bunun yanı sıra, amatör astronom Sam Deen, haziran ayının son haftasına ait eski ATLAS verilerini incelerken bu cismin varlığını tespit etti. Bu bulgular, A11pl3Z’nin Güneş Sistemi dışından geldiği teorisini destekler nitelikte.
Uzay girişimleri üzerine çalışmalar yürüten fizikçi ve radyo astronom Marshall Eubanks, Minor Planet Mailing List’te yaptığı bir açıklamada, cismin çapının tahmini olarak 20 kilometre olabileceğini belirtti. A11pl3Z, ekim ayı içerisinde Mars’a yaklaşık 0,4 astronomik birim mesafeye kadar yaklaşacak ve bu durum, Mars Keşif Uydusu tarafından detaylı bir şekilde gözlemlenmesi için önemli bir fırsat sunacak.
Eubanks, cismin ince galaktik diskten geliyor olabileceğine işaret ederek, gelecek yıl nisan ayında Dünya’ya göre hızının saniyede 90 km’ye ulaşacağını ve bunun bir rekor olacağını ifade etti. Bilim insanları, A11pl3Z’nin kökenini ve yapısını daha net bir şekilde anlamak amacıyla gözlemlerini sürdürmektedir. Eğer yıldızlararası olduğu doğrulanırsa, bu cisim Güneş Sistemi dışından gelen üçüncü ziyaretçi olarak bilim tarihinde yerini alacak.