İran’ın F-35 Düşürdüğü İddiaları: Gerçeklik ve Propaganda Arasındaki Sınır

Kaynak, JACK GUEZ/AFP via Getty Images2 Temmuz 2025Son dönemde İran medyası ve bazı yetkililer tarafından, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait çok sayıda F-35 savaş uçağının vurulduğuna dair iddialar ortaya atıldı. İsrail ile yaşanan 12 günlük çatışma esnasında başlayan ve bugüne kadar süren bu haberlere karşılık İsrail, iddiaları tekzip ederek tüm pilotlarının ve uçaklarının üslerine emniyetli bir şekilde geri döndüğünü duyurdu.Batı’nın en sofistike savaş uçağı olarak kabul edilen bu modelin hedef alındığına ilişkin bazı İran kaynaklı haberlerde, uçakların “Varamin, Tebriz ve Kirmanşah civarında düştüğü” ve hatta “acil durum koltuğunu kullanarak atlayan İsrailli bir kadın pilotun esir alındığı” gibi detaylar öne sürüldü.İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın Farsça yayın yapan X hesabı, İran devlet televizyonunun bu savları dile getirdiği ve “ustalık eseri” olarak nitelediği bir videoyu paylaşarak iddialarla alay etti. Yapılan paylaşımda, “Peki, ele geçirdiğinizi iddia ettiğiniz pilotlarımızın görüntülerini neden paylaşmadınız? Merak içindeyiz” ifadeleri kullanıldı.Bir televizyon programında, sunucunun “düşürülen uçağa ait neden bir fotoğraf veya video yayınlanmadığı” sorusuna ise konuk olan yetkili, askeri ve güvenlik gerekçelerini öne sürerek doğrudan bir cevap vermekten kaçınmıştı.İran’ın F-35’leri Algılama ve Etkisiz Hale Getirme Yeteneği Var mı?Kaynak, Mikhail Svetlov/Getty Imagesİranlı yetkililerin İsrail F-35’lerinin imha edildiği yönündeki beyanları, uluslararası medya ve savunma analistleri tarafından pek ciddiye alınmadı. İngiltere’deki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nden (RUSI) askeri havacılık ve teknoloji araştırmacısı Justin Bronk, BBC’ye verdiği demeçte, İran’ın bilinen askeri yetenekleri göz önünde bulundurulduğunda bu tür savların inandırıcılığının düşük olduğunu belirtiyor.Bronk, İran’ın mevcut hava savunma sistemlerini değerlendirerek durumu şu şekilde özetledi:”İran, F-35 gibi hayalet uçakları tespit etme olasılığını artırmak amacıyla Rus yapımı Nebo-M gibi bazı radar sistemlerini envanterine katmıştır. Ancak bu sistemlerin, F-35 gibi radar izi düşük jetleri etkin bir şekilde takip etmek veya onlarla çatışmaya girmek için gereken teknik kapasiteye sahip olmadığı bilinmektedir. Çatışmanın hemen başında İran’a ait çok sayıda uzun menzilli füze ve radar tesisinin imha edildiği düşünüldüğünde, bu durum daha da belirginleşmektedir.”İran, son yıllarda yerli üretim çeşitli karadan havaya füze sistemlerini sergilemiş olsa da, aralarında İran’ın askeri kapasitesine dair kapsamlı bir rapor hazırlayan ABD Savunma Bakanlığı İstihbarat Kurumu’nun da bulunduğu askeri araştırma enstitüleri, bu sistemlerin etkinliğini sorgulamaktadır.Yayımlanan raporda şu değerlendirmeler yer alıyordu:”İran, Bavar-373 ve diğer yerli platformlar gibi hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımında ilerleme kaydetmiş olsa da, bu sistemlerin önemli kısıtlamaları bulunmaktadır. Genel performansları, özellikle hedef takip, angajman ve entegrasyon kapasiteleri açısından gelişmiş Batı veya Rus sistemlerinin gerisindedir. Genel bir değerlendirmeyle, İran’ın modern bir avcı uçağına karşı hava savunması, aşılamaz veya yüksek derecede etkili olmaktan ziyade bir caydırıcılık unsuru olarak görülebilir.”Düşürülen F-35’lere İlişkin Herhangi Bir Delil Mevcut mu?Teknik ve askeri analizlerin ötesinde, İran’ın iddiasını kanıtlamasının en güvenilir yolu, üzerinde belirgin bir seri numarasının bulunduğu enkaz görüntülerini yayınlamak olurdu. Bugüne kadar bu nitelikte hiçbir kanıt sunulmamıştır. Bunun yerine, yapay zeka ile üretilmiş görseller veya Ukrayna’da düşürülen Rus jetlerine ait fotoğraflar gibi farklı uçak enkazlarına ait görüntüler dolaşıma sokulmuştur. Bu materyallerin hiçbiri, bağımsız medya kuruluşları ya da güvenilir askeri uzmanlar tarafından delil olarak kabul edilmemiştir.Konu İsrail’e ait düşürülen insansız hava araçları olduğunda ise Tahran’ın tutumu farklılaşmaktadır. İran medyası, çatışmalar esnasında düşürüldüğü iddia edilen iki İsrail SİHA’sının net görüntülerini servis etmiş ve İsrail bu araçların kaybedildiğini doğrulamıştır. İran medyasının 17 İsrail SİHA’sının düşürüldüğünü öne sürmesine rağmen, bu iddiaların büyük bir bölümü için inandırıcı görsel materyal yayımlanmamıştır.İsrailli Pilotların Yakalandığına Dair Bir İşaret Var mı?İranlı yetkililerin ve medyanın bir veya daha fazla İsrailli pilotun ele geçirildiği yönündeki iddialarında da esir alındığı söylenen kişilere ait herhangi bir görüntü paylaşılmadı. Ayrıca, pilotların kimliklerine dair hiçbir bilgi verilmedi.İsrail’in Hamas ve Hizbullah ile olan çatışma geçmişi ve esir alınan askerlerle ilgili tecrübeleri, İsrail kamuoyunun bu tür olaylara karşı son derece hassas olduğunu ve bir askerin esir düştüğü haberinin gizlenmesinin neredeyse olanaksız olduğunu ortaya koymaktadır.Örneğin, 2006 yılında İsrail askerleri Eldad Regev ve Ehud Goldwasser’in Hizbullah tarafından kaçırılması, o yılki İsrail-Hizbullah savaşını tetiklemişti. Benzer şekilde, Gilad Şalit’in 2006’da Hamas tarafından kaçırılması da büyük bir çatışmaya ve İsrail içinde ciddi bir siyasi krize neden olmuştu.İsrail medyası, askeri personelin kaçırılması vakalarını her zaman serbestçe haberleştirmiştir. Dahası, ülkedeki muhalif gruplar, özellikle son iki senedir Başbakan Netanyahu hükümetini askeri kayıplar ve stratejik kararlar konusunda yoğun bir şekilde eleştirmektedir.Buna rağmen, bugüne kadar hiçbir İsrailli yayın kuruluşu, bir İsrail jetinin düşürüldüğüne veya bir pilotun kaçırıldığına dair haber geçmemiştir. İran kaynaklı bu yöndeki haberler ise İsrail’de “devlet propagandası” olarak nitelendirilerek göz ardı edilmiştir.Kaynak, JACK GUEZ/AFP via Getty ImagesF-35’in Ayırt Edici Nitelikleri Nelerdir?İsrail’in envanterindeki F-35 sayısı gizli tutulmakla birlikte, medya haberleri ve yetkili açıklamalarına göre yaklaşık 40 F-35, 75 F-15 ve 190’dan fazla F-16 bulunduğu tahmin ediliyor. Bu uçaklardan kaçının operasyonel olduğu konusunda ise bir bilgi mevcut değil.İsrail Hava Kuvvetleri’nin İran’daki hava operasyonlarına ait fotoğraflarda ağır güdümlü bombalar taşıyan F-15 ve F-16 jetleri öne çıksa da, F-35’lerin de İran hava sahasına girdiğine dair haberler bulunmaktadır.Ancak İran medyasının ve yetkililerinin bu jete özel olarak odaklanmasının altında, uçağın benzersiz özellikleri ve medyadaki bilinirliği yatmaktadır.F-35, beşinci nesil avcı uçakları arasında küresel bir standart olarak görülmektedir. Gövde tasarımı ve imalatında kullanılan materyaller, onu düşman radarları için neredeyse görünmez kılmaktadır. Ancak uçağın tek üstünlüğü bu değildir.F-35’in tasarım felsefesi, onu önceki tüm avcı uçağı nesillerinden ayıran üç temel prensibe dayanır:Gövde geometrisi, üretim materyalleri ve dahili sistemler, F-35’e radarlar karşısında ciddi bir görünmezlik sağlar. Bu jet, düşman radarında bir kuş kadar küçük görünebilir veya hiç tespit edilemeyebilir.İleri Düzey Sensörler:Bazı kaynaklarda “uçan süper bilgisayar” olarak tanımlanan F-35, gelişmiş radarları ve sensörleri sayesinde pilota 360 derecelik bir durumsal farkındalık sunar ve pilot kaskını kullanarak hedefleme yapabilir. F-35, havadayken operasyonun diğer unsurları için hayati önem taşıyan devasa miktarda veri toplama kapasitesine sahiptir.Jet, topladığı bu veriyi eş zamanlı olarak komuta merkezi ve diğer operasyonel birimlerle güvenli bir ağ üzerinden paylaşır. Bu özellik, askeri teknolojide devrimsel bir nitelik taşımaktadır.Gizlilik ve istihbarat toplamaya odaklanması sebebiyle 15 kilometre irtifada ve saatte maksimum 1900 kilometre hızla uçan F-35, en yüksekten veya en hızlı uçan jetler arasında yer almaz.F-35’ler İsrail İçin Neden Stratejik Öneme Sahip?10’dan fazla ülkenin envanterinde F-35 bulunsa da, uçağın İsrail versiyonu olan F-35I “Adir” istisnai bir modeldir.İsrail, F-35 projesinde ABD tarafından uçağın elektronik çekirdeği ve silah kapasitelerinde kapsamlı ve yerel değişiklikler yapma izni verilen tek ortak ülkedir. Bu, jeti kendi stratejik ihtiyaçlarına göre özelleştirmesine olanak tanır.İsrail Hava Kuvvetleri’nde F-35’lere bu özel statüyü kazandıran ise ülkenin uzun süredir devam eden önleyici saldırı doktrinidir. İsrail, on yıllardır tehditleri henüz oluşmadan ortadan kaldırma stratejisi izlemektedir. Diğer ülkelerin radar sistemlerine yakalanmadan gizli saldırılar düzenleme yeteneği, bu doktrinin uygulanmasında belirleyici bir rol oynar.Elbette, dünyanın en gelişmiş jetini satın almanın ve donatmanın maliyeti oldukça yüksektir; her bir uçağın fiyatının 100 milyon doların üzerinde olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle uzmanlar, İran İslam Cumhuriyeti’nin F-35’lere odaklanmasının sebebinin yalnızca İsrail’in bölgesel hava üstünlüğünü zayıflatmak değil, aynı zamanda ülkenin önleyici saldırı doktrinine doğrudan meydan okumak olabileceğini düşünmektedir.Kaynak, HECTOR RETAMAL/AFP via Getty ImagesÇin’in F-35’lere Karşı Etkili Hava Savunma Sistemleri Var mı?Sosyal medyada son zamanlarda dolaşan doğrulanmamış iddialardan biri, İran’ın Çin’den modern hava savunma sistemleri tedarik etme girişimi ve hatta bu girişimde başarılı olduğu yönündedir. Çin’in en gelişmiş uzun menzilli sistemi, Rus S-300’lerine benzer bir mantıkla çalışan HQ-9’lardır.RUSI’den hava gücü ve teknoloji araştırmacısı Justin Bronk, böyle sistemler satılmış olsa dahi kurulumlarının yıllar süreceğini ve İsrail’in muhtemelen böyle bir sistemin konuşlandırılmasına engel olacağını ifade ediyor.Dolayısıyla, teorik olarak mümkün olsa bile, İran’ın F-35’lere karşı koyabilecek Çin destekli etkin bir savunma sistemi kurması, kısa vadede kolayca gerçekleştirilebilecek bir hedef değildir.Çin Modern Hayalet Jetler Üretti mi?Son günlerdeki teyit edilmemiş haberlere göre İran, gelişmiş Çin avcı uçakları satın almakla da ilgilenmektedir. Çin, son yıllarda birkaç modern savaş uçağı geliştirmiştir.Özellikle J-16 ve J-10C modelleri, Çin’in F-15 ve F-16’larına bir karşılığı olarak görülmektedir. Her ikisi de Rus tasarımlarının modernize edilmiş versiyonlarıdır ancak gerçek bir çatışma ortamında test edilmemişlerdir.Çin ayrıca, bir dereceye kadar ABD’nin F-22 ve F-35 uçaklarına yanıt olarak görülen J-20 modelini de geliştirmiştir. Ancak bu model, halen geliştirme ve deneme aşamalarındadır.