(Kaynak: Morteza Nikoubazl/NurPhoto via Getty Images)
28 Haziran 2025
Güncelleme: 2 Temmuz 2025
Gelen bilgilere göre, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ile mevcut işbirliğini askıya alan ve geçtiğimiz hafta meclisten geçen yasayı onayladı.
Tahran yönetimi, Birleşmiş Milletler’e bağlı bu kurumu, Batılı güçlerle ortak hareket etmek ve İsrail tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarına zemin hazırlamakla itham ediyordu. Kurum tarafından Mayıs ayında yayımlanan bir raporda, İran’ın %60 oranında zenginleştirilmiş yaklaşık 400 kilogramlık bir uranyum stoğuna sahip olduğu belirtilmişti.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Rafael Grossi, bu seviyede uranyum zenginleştiren İran’ın, nükleer silahı bulunmayan tek ülke konumuna geldiğini vurgulamıştı. Pezeşkiyan’ın imzaladığı yeni yasa, kurumun gelecekte yapabileceği denetim girişimlerini İran’ın ulusal güvenlik konseyinin iznine tabi kılıyor.
İranlı yetkililer, müzakere masasına yeniden oturmak için Amerika Birleşik Devletleri’nden güvence beklediklerini ifade ediyor. Bu talep, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı ve 12 gün boyunca devam eden, İran’ın nükleer tesislerinin hedef alındığı çatışmaların ardından geldi.
İsrail, İran’ın nükleer silah üretimine çok yaklaştığını ileri sürerek 13 Haziran’da ülkedeki nükleer ve askeri hedeflere yönelik bir saldırı başlatmıştı. Sürece daha sonra dahil olan ABD ise 22 Haziran’da İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’da bulunan üç tesisini bombaladı. Taraflar, 24 Haziran’da duyurulan ateşkese uymayı sürdürüyor.
BBC’ye bir demeç veren İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, ABD’nin Tahran ile diplomatik temasları sürdürme niyetinde olması halinde yeni saldırılardan kaçınması gerektiğini belirtti. Revançi, Trump yönetiminin arabulucular aracılığıyla müzakerelere dönme arzusunu ilettiğini ancak saldırılar konusundaki pozisyonunu netleştirmediğini dile getirdi.
ABD ile İran arasında yürütülen dolaylı nükleer müzakerelerin altıncı turunun 15 Haziran’da Muskat’ta yapılması öngörülüyordu. Fakat bu tarihten iki gün önce İsrail saldırılarının başlaması, görüşmenin iptal olmasına neden oldu.
Bakan yardımcısı, Tahran’ın nükleer silah geliştirmek için gizli faaliyetler yürüttüğü iddialarını reddederken, İran’ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmeye devam etme konusunda kararlı olacağının altını çizdi. Trump ise uranyum zenginleştirme oranının endişe verici seviyelere ulaşması halinde İran’ı yeniden bombalamayı “kesinlikle” değerlendireceğini ifade etmişti.
Ancak Revançi, ABD başkanının görüşmelerin bu hafta içinde gerçekleşebileceğini söylemesine rağmen, henüz net bir tarih üzerinde mutabakata varılmadığını aktardı. Revançi, “Şu anda yanıt aradığımız soru şu: Müzakereler devam ederken yeni bir saldırı eylemiyle karşı karşıya kalacak mıyız?” dedi.
Lyse Doucet’in İran’dan haber yapmasına, hazırladığı içeriklerin BBC Farsça servisi tarafından kullanılmaması şartıyla izin verilmektedir. Bu yasa, İran’da görev yapan bütün uluslararası medya kuruluşları için geçerlidir.
**IAEA Uyarısı: İran Aylar İçinde Silah Seviyesinde Uranyum Üretebilir**
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Başkanı Rafael Grossi, İran’ın potansiyel bir bomba için gerekli uranyumu “birkaç ay içinde” zenginleştirme kapasitesine yeniden sahip olduğunu söyledi. Grossi, 22 Haziran’da ABD tarafından İran’a düzenlenen saldırıların ciddi hasara yol açtığını ancak tesislerin tamamen imha edilmediğini savundu. Donald Trump ise defalarca bu tesisin ortadan kaldırıldığını iddia etmişti.
(Kaynak: EPA)
ABD’nin nükleer tesisleri bombalaması sonucu ortaya çıkan hasarın tam boyutu belirsizliğini koruyor. İran’ın nükleer kapasitesinin devam ettiğini belirten tek kurum Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu değil. Pentagon’un 25 Haziran tarihli istihbarat değerlendirmesi, ABD saldırılarının programı yalnızca birkaç ay geciktirdiğini ortaya koydu. Bu değerlendirmeye öfkeyle tepki gösteren Trump, İran’ın nükleer tesislerinin “tamamen yok edildiğini” ilan ederek medyayı “tarihin en başarılı askeri operasyonlarından birini küçümsemekle” suçladı.
2015 senesinde dünya güçleriyle imzalanan nükleer anlaşma, İran’ın ticari nükleer santraller için gereken %3,67 saflıktaki uranyumdan fazlasını zenginleştirmesini yasaklamış ve Fordo tesisinde 15 yıl boyunca herhangi bir zenginleştirme faaliyeti yürütmesine engel olmuştu. Ancak Trump, 2018’deki ilk başkanlık döneminde, anlaşmanın bomba yapımına giden yolu tıkamada yetersiz kaldığı gerekçesiyle anlaşmayı feshetmiş ve ABD yaptırımlarını yeniden devreye sokmuştu. Buna karşılık İran, özellikle uranyum zenginleştirme konusundaki kısıtlamaları ihlal ederek misillemede bulundu. IAEA’ya göre Tahran, 2021 yılında Fordo’da zenginleştirme faaliyetlerine yeniden başladı ve potansiyel olarak dokuz nükleer bomba üretmeye yetecek miktarda %60 zenginleştirilmiş uranyum biriktirdi.
(Kaynak: Atta Kenare/AFP via Getty Images)
**İran’da Saldırılarda Hayatını Kaybeden 60 Kişi İçin Devlet Töreni**
İran’da, 28 Haziran’da, İsrail ile yaşanan 12 günlük çatışmanın büyük ölçüde ilk gününde hayatını kaybeden komutanlar ve bilim insanları için bir devlet töreni düzenlendi. Yaklaşık 60 kişi için düzenlenen bu törene on binlerce vatandaş katıldı. Tahran’ın merkezindeki Enghelab Meydanı’nda gerçekleştirilen törende, naaşların bulunduğu tabutlar İran bayrağına sarılı olarak alana taşındı.
(Kaynak: Reuters)
Son yolculuklarına uğurlananlar arasında, 13 Haziran’da vefat eden İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Başkomutanı Hüseyin Salami ve ülkenin önde gelen nükleer fizikçilerinden Muhammed Mehdi Tehranchi de bulunuyordu. Tören nedeniyle otobüs ve metro seferleri ücretsiz yapıldı ve memurlara bir gün idari izin verildi. Ülkenin dini lideri Ali Hamaney devlet törenine katılmazken, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan törende hazır bulundu.
(Kaynak: Majid Saeedi/Getty Images)
İranlı makamlar, İsrail ve ABD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda toplam 935 kişinin öldüğünü duyurdu. İsrailli yetkililer ise İran’ın füze saldırıları sonucunda İsrail’de 28 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Bu haber, BBC gazetecileri tarafından hazırlanmış ve teyit edilmiştir. Pilot bir proje kapsamında, metnin bir bölümünün çevirisinde yapay zeka teknolojisinden de yararlanılmıştır.