Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğrencilerinden oluşan ‘Güneşinoğlu’ teknoloji takımı, uluslararası alanda büyük bir başarıya imza attı. Mehmet Efnan Koyunlu, Berk Ermiş, Ece Atmaca, Akın Çelen, Tahmina Güzey, Mert Namlı, Sezgi Şahin, Aylin Rümeysa Aydoğan ve Nur Aleyna Şanlı’dan kurulu ekip, tarım arazilerinde zararlı böcekleri ve yabani otları otonom olarak tespit edip ilaçlama yapabilen bir robot geliştirmek üzere bir proje başlattı. Takım, aynı bölümden Prof. Dr. İlker Hüseyin Çelen’in liderliğinde yürüttüğü çalışmaları dört ay gibi kısa bir sürede tamamladı. Ekip, ‘Tarımın Kartalı’ (Agro Eagle) adını verdikleri robotla, 9-12 Haziran tarihlerinde İtalya’nın Milano kentinde gerçekleştirilen Field Robot Event yarışmasına katıldı. Almanya, İtalya, Polonya, İngiltere, Norveç ve Hollanda gibi ülkelerden gelen 16 rakip takımı geride bırakarak dünya birinciliğini kazandı.nn’MALİYETLERDE YÜZDE 70 DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ’nProjenin danışmanı Prof. Dr. Çelen, geliştirdikleri robotun tarımsal üretim maliyetlerinde yüzde 70’e varan bir tasarruf sağlamasını amaçladıklarını belirtti. Robotun yedek parçaları da dahil olmak üzere tamamen öğrenciler tarafından tasarlandığını ve üretildiğini vurgulayan Çelen, şunları söyledi: “Biyosistem Mühendisliği Bölümü olarak otonom hareket edebilen bir araç geliştirdik. Otonom bir aracın temel amacı, insan kaynaklı hataları ortadan kaldırmaktır. Tüm dünya bu teknoloji üzerine yoğun çalışmalar yürütüyor. Biz de yaklaşık dört aylık bir çalışma ile aracımızı bu seviyeye getirdik. Bu, yazılımından tüm parçalarına kadar öğrencilerimizin eseri olan bir çalışmadır. Otonom araçları tarlada kullandığımızda insan faktörünü devreden çıkarıyoruz. Robotumuz, böcek ve yabancı otu tanıma yeteneğine sahip. Tanımlama yaptıktan sonra böceklere küçük damlacıklar halinde böcek ilacı, yabancı otlara ise büyük damlacıklar halinde ot ilacı püskürtebiliyor. Bu hassas uygulama, tamamen kendi geliştirdiğimiz yazılım sayesinde gerçekleşiyor. Bu yöntemle tarlaya uygulanan pestisit miktarını ciddi oranda düşürüyoruz. Bunun en önemli getirisi, çiftçilerimizin maliyetlerini azaltmasıdır. Bu aracın gelecekte yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimdeki maliyetlerin yüzde 70 oranında düşebileceğini öngörüyoruz.”nn’ÇİFTÇİMİZİN İŞİ ÇOK KOLAYLAŞACAK’nProf. Dr. Çelen, aracın üreticinin işini büyük ölçüde kolaylaştıracağını ifade ederek, “Robot, böcekleri görerek adeta nokta atışı yapacak. Geleneksel uygulamalarda ilacı tüm tarlaya yayıyoruz. Fakat bizim robotumuz yalnızca zararlının olduğu noktaya ilaçlama yapıyor. Bu da bir tarlada 300 litre ilaç kullanılırken, bu miktarın bir litreye kadar düşebileceği anlamına geliyor. Pestisitleri dövizle aldığımız ama TL ile kazanmaya çalıştığımız bir dönemde, bu teknolojinin çiftçimizi finansal olarak çok rahatlatacağını düşünüyorum,” dedi. Robotun ek kabiliyetlerine de değinen Çelen, “Robotumuzu meyve bahçelerinde de kullanabiliyoruz. Bahçede dolaşırken ağaçların koordinatlarını hafızasına alabiliyor, ağaç üzerindeki meyveleri sayabiliyor ve hatta meyvenin cinsini tanımlayabiliyor. Üzerindeki UV ışınları yayarak mantar tespiti yapma gibi bir özelliği de mevcut. Bu da bize ek bir avantaj sağlıyor. Belki de gelecekte bu robotu biraz daha geliştirerek hasat işlemini de ona yaptırabileceğiz,” diye ekledi.nn’YARIŞMA ZORLU BİR MARATONDU’nİtalya’daki yarışma sürecinin kendileri için uzun ve meşakkatli bir yolculuk olduğunu belirten Prof. Dr. Çelen, “Yarışma gerçekten yorucu bir maratondu, öğrenciler çok yoruldu. Aslında oraya iddialı gitmiştik çünkü robotumuz tüm görevleri yapabilecek kapasitedeydi. Ancak uygulama alanının beklediğimizden farklı olarak bir mısır tarlası olması ve motorlarda yaşadığımız teknik aksaklıklar gibi zorluklarla karşılaştık. Öğrencilerimiz iki gece neredeyse hiç uyumadan çalıştılar. Bozulan motorların içindeki dişlileri 3D yazıcıdan üreterek onları yeniden çalışır hale getirmeye gayret ettiler ve nihayetinde tüm görevleri tamamladık. Tabii ki arkanızdaki bütçe desteği çok kritik. Örneğin, yarışmaya üç takımla katılan Almanya, bizim robotumuzun toplam maliyetine eşdeğer bir parayla sadece tek bir motor almıştı. Bu da yarıştaki imkan farkını ortaya koyuyor. Buna rağmen 12 ülkeden 16 takımın yer aldığı bu mücadelede görevleri başarıyla yerine getirerek birinciliği elde ettik,” ifadelerini kullandı.nn’MUTLUYUZ VE GURURLUYUZ’nTakım kaptanı Tahmina Güzey, çok başarılı bir projeye imza attıklarını ifade ederek, “Öncelikle takım arkadaşlarıma ve hocama çok teşekkür ediyorum. Ülkemize böyle bir başarıyı getirdiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz, ayrıca onur duyuyoruz. Takım arkadaşlarım ve ben, bu robotu yapmak için gece gündüz demeden büyük bir emek harcadık ve bu emeğin karşılığını aldığımızı hissediyoruz. Robotumuzun çiftçilere sağlayacağı kolaylıkları şöyle öngörüyoruz: Robotumuz böceği fark ettiğinde böcek ilacı, zararlı otu gördüğünde ise ot ilacı atıyor ve her ikisinin de miktarını ve uygulama hızını duruma göre optimize ediyor. Bu özellik, onu hem ekonomik verimlilik hem de etkinlik açısından mükemmel bir çözüm haline getiriyor. Kısacası, hem çiftçilerimizin cebini düşünüyoruz hem de projemizin çok faydalı olacağına yürekten inanıyoruz,” şeklinde konuştu.nn’TÜRK ÇİFTÇİSİNİN GÖZÜ OLARAK YARIŞTIK’nRobotun yazılımını geliştiren Berk Ermiş ise, “Çok değerli bir projeyi hayata geçirdik ve yurt dışında ülkemizi ve üniversitemizi en iyi şekilde temsil ederek önemli bir başarı elde ettik. Geliştirdiğimiz bu sistem, çiftçilerin yaşadığı tüm sorunlara destek olabilecek ve çözüm sunabilecek bir yapıdadır. Bu sistemi çok kısa bir sürede hazırlamak bizim için zorlu bir süreçti, fakat sonunda başardık ve bu yüzden çok mutluyuz. Robotumuzun en ayırt edici özelliği, yabancı otları ve böcekleri farklı şekillerde tespit edip onlara özel ilaçlama yapabilmesidir. Biz o yarışmaya Türkiye’deki çiftçilerin gözü olarak katıldık. Amacımız, sektördeki bir eksiği tamamlamaktı ve bunu orada başardığımızı herkese kanıtladığımıza inanıyoruz,” dedi.
Tekirdağlı Üniversite Öğrencilerinden Devrim Niteliğinde Buluş: Tarım Maliyetlerini %70 Düşüren Robotla Dünya Birincisi Oldular
