Sana Göre Haber

41 Kiloya Düşüren 4 Yıllık Çile: Gerçek Teşhis Ameliyatta Ortaya Çıktı

“E-NABIZ KAYITLARINI İNCELERKEN YORULMUŞTUM”

Prof. Dr. Çakır, bağırsaktaki daralmanın kimi zaman bir kitleye, kimi zaman ise yoğun iltihaplanmaya bağlı olabileceğini ifade ederek şunları belirtti: “Hasta bize başvurmadan evvel oldukça meşakkatli bir süreç yaşamış. Hem İzmir’de hem de Antalya’da çok sayıda hastane ziyareti olmuş. Hastanın e-nabız sistemindeki kayıtlarını incelerken yorulduğumu itiraf etmeliyim. Tüm hastalarımızda olduğu gibi, bu vakanın da e-nabız üzerinden tıbbi geçmişini, daha önce geçirdiği operasyonları ve ameliyat öncesi çekilen filmlerini tek tek gözden geçirdik. Zira karın bölgesine cerrahi bir müdahalede bulunduğumuzda, sadece bilinen faktörü değil, içeride olası başka bir sorun olup olmadığını da net bir şekilde bilmemiz gerekiyordu. Eski ameliyat raporunda, midenin çıkış bölümünde bir kitle olduğu, bu kitleden ötürü geçişin tamamen tıkandığı ve kitlenin çevresindeki damarlarla ilişkili olduğu yazıyordu. Bu bulguya dayanarak gastrik baypas cerrahisi uygulanmıştı. Fakat, eski ameliyat notlarında bu bilgi yer alsa da biz hastanın durumunu bir kitle mevcudiyeti olarak değerlendirmemiştik.”

“ÖNCEKİ OPERASYON ALANINDA TÜMÖRE RASTLAMADIK”

Ameliyat esnasında sorunlu bölgeye müdahale ettikten sonra gastrik baypas operasyonunun gerçekleştirildiği alanı da kontrol ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakır, o bölgede herhangi bir kitle bulgusuna rastlamadıklarını söyledi. Prof. Dr. Çakır, “Hastanın geçmişte geçirdiği bir ülsere bağlı olarak o bölgelerde bir sertlik oluşmuş olması muhtemel. Bu sayede hastada bir tümör tanısı olmadığını da kesin bir biçimde teyit etmiş olduk. Operasyon sırasında, ince bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği noktada geçişin tamamen durduğunu tespit ettik. Ameliyatta, kalın bağırsağın özellikle daralmış olan sağ tarafını çıkarmak mecburiyetinde kaldık. Kalan kalın bağırsağı ise devam eden ince bağırsağa bağlayarak işlemi tamamladık” şeklinde konuştu.

Exit mobile version