A11pl3Z olarak isimlendirilen ve potansiyel bir yıldızlararası ziyaretçi olduğu düşünülen cisim, 25 ile 29 Haziran tarihleri arasında ATLAS (Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System) teleskop ağı tarafından ilk kez tespit edildi. Bu sistem, Şili, Güney Afrika ve Hawaii’de bulunan teleskopları aracılığıyla gece gökyüzünü aralıksız olarak gözlemlemektedir. Nesne, 1 Temmuz’da ATLAS tarafından tekrar görüntülendi ve hemen ertesi gün, 2 Temmuz’da, Şili’deki Deep Random Survey teleskopu tarafından da varlığı doğrulandı.
Yapılan ilk değerlendirmeler, bu cismin yaklaşık 20 kilometre çapa sahip, soluk ancak son derece süratli bir asteroit ya da kuyruklu yıldız olabileceğine işaret ediyor. Saatte 245.000 km gibi baş döndürücü bir hızla Güneş Sistemi’nin iç kısımlarına doğru yol alan A11pl3Z’in, yapılan tahminlere göre Samanyolu galaksisinin disk bölgesinden köken aldığı düşünülüyor.
Şu anki konumu itibarıyla gezegenimizden yaklaşık 3.8 astronomik birim (AU) mesafede bulunan cismin, 3 Ekim tarihinde Mars’ın 0.2 AU yakınından geçmesi öngörülüyor. Bu yakınlaşma, NASA’nın Mars Reconnaissance Orbiter uzay aracının cismi gözlemleyebilmesi için bir fırsat sunabilir. 30 Ekim’de Dünya’ya en yakın pozisyonuna ulaşacak olmasına rağmen, bu noktada dahi 1.35 AU uzaklıkta kalacağından gezegenimiz için herhangi bir tehdit teşkil etmemektedir; bu durum, onun bir asteroit veya kuyruklu yıldız olduğu varsayımına dayanmaktadır.
Yapılacak gözlemlerle kimliği teyit edilirse, A11pl3Z, şimdiye dek saptanan üçüncü yıldızlararası cisim unvanını alacak. Bu alandaki ilk keşif, 2017 yılında gizemi hâlâ tam olarak çözülememiş olan ‘Oumuamua olmuştu. Onu, 2019’da tespit edilen 2I/Borisov isimli kuyruklu yıldız izlemişti. Bu tür objeler, farklı yıldız sistemlerinden kopmuş doğal kalıntılar olabilir ve bilim insanlarına diğer güneş sistemlerinin yapısı hakkında benzersiz veriler sunma potansiyeli taşır. Elbette, uzayın derinliklerinden gelen her nesnede olduğu gibi, bu cismin de uzaylı teknolojisi olabileceğine dair spekülasyonlar da mevcuttur.
Son olarak, bu kozmik yolcunun gelecekteki takibi için önemli imkanlar bulunmaktadır. Henüz deneme aşamasında olmasına rağmen sadece 10 saatlik bir sürede 2.000’in üzerinde yeni asteroit bularak ne denli kabiliyetli olduğunu kanıtlayan Vera C. Rubin Gözlemevi’nin, A11pl3Z’in hareketlerini yakından takip etme olasılığı oldukça yüksektir. Ayrıca, James Webb Uzay Teleskobu’nun da bu gizemli ziyaretçiden ayrıntılı görseller elde etmesi beklenmektedir.