Haberin detayları
Yazan: Lucy Williamson
Unvanı: BBC Ortadoğu Muhabiri
29 Mayıs 2025
Güncellenme Tarihi: 4 Temmuz 2025
Kaynak: BBC’ye temin edilen görüntüler
Gazze’de faaliyet gösteren ve İsrail ile ABD tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın (GHF) eski bir sözleşmeli özel güvenlik personeli, BBC’ye önemli açıklamalarda bulundu. Bu kişi, çalışma arkadaşlarının, herhangi bir tehlike arz etmeyen ve yalnızca gıda yardımı talep eden aç Filistinlilere defalarca ateş açtığına şahit olduğunu belirtti ve bu saldırılarda makineli tüfeklerin kullanıldığını da sözlerine ekledi.
Eski çalışan, bir keresinde bir güvenlik görevlisinin, aralarında kadınların, çocukların ve yaşlıların bulunduğu bir sivil grubuna, bölgeyi yeterince hızlı terk etmedikleri gerekçesiyle bir gözetleme kulesinden makineli tüfekle ateş ettiğini anlattı.
GHF’ye bu konuda yöneltilen sorulara karşılık olarak, “bu iddiaların tamamen asılsız olduğu” yanıtı verildi. Kurum tarafından bize gönderilen açıklamada, GHF dağıtım merkezlerinde hiçbir sivilin ateşli silah saldırısına maruz kalmadığı vurgulandı.
Buna karşılık, Birleşmiş Milletler ve bölgedeki doktorlar, GHF’nin operasyonlarına başlamasından bu yana, yardım dağıtım noktalarından gıda almaya çalışan 400’den fazla Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü bildirmektedir. İsrail ise bu yeni dağıtım mekanizmasının, yardımların Hamas’ın eline geçmesini önlediğini savunuyor.
İsminin gizli kalmasını talep eden eski güvenlik görevlisi, tanık olduğu bir olayı şöyle aktarıyor: “Bir Filistinli adam hareketsiz bir şekilde yere yığıldı. O sırada orada bulunan diğer güvenlikçiler, ‘Vay, galiba birini vurdun’ diyerek bu duruma güldüler.”
Kendisinin bu olayı raporladığında, GHF yöneticilerinin durumu “bir tesadüf” olarak nitelendirip geçiştirdiğini ve Filistinli adamın muhtemelen “ayağının takıldığı” ya da “yorgunluktan bayıldığı” gibi bahaneler öne sürdüğünü ekliyor.
GHF, bu suçlamaları yönelten kişinin, “uygunsuz davranışları sebebiyle sözleşmesi feshedilmiş memnuniyetsiz bir eski personel” olduğunu ileri sürdü. Ancak eski çalışan bu iddiayı reddediyor ve görevinden ayrılmasının ardından iki hafta daha maaş aldığını kanıtlayan maaş bordrolarını BBC’ye gösterdi.
GHF’nin dört dağıtım merkezinin tamamında görev yaptığını belirten bu kişi, kuralların ya da denetimin neredeyse hiç olmadığı bir cezasızlık kültürünün hakim olduğunu ifade etti. Sözleşmeli personele açık bir çatışma kuralı ya da standart operasyon prosedürü sunulmadığını; bir takım liderinin kendilerine, “Kendinizi tehdit altında hissederseniz, ateş edin; öldürmek için ateş edin, soruları sonra yanıtlarsınız” dediğini aktardı.
Şirket içindeki genel atmosferin, “Gazze’ye giriyoruz, dolayısıyla hiçbir kural geçerli değil. Ne istersen yap” şeklinde olduğunu belirtti.
“Eğer bir Filistinli, yardım alanından uzaklaşırken herhangi bir hasmane tutum sergilemiyorsa ve biz ona uyarı ateşi açıyorsak, bu doğru bir davranış değildir; bu, suç teşkil eden bir ihmaldir” dedi.
Her yardım merkezinde bölgedeki faaliyetleri kaydeden bir CCTV sisteminin bulunduğunu BBC’ye açıklayan eski çalışan, GHF’nin kimsenin yaralanmadığı veya vurulmadığı yönündeki ısrarının “Apaçık bir yalan” olduğunu söyledi.
GHF ise, BBC ile paylaşılan kayıtlardaki silah seslerinin İsrail güçlerine ait olduğunu iddia etti.
Eski görevli, takım liderlerinin Gazzelileri “zombi sürüleri” olarak tanımladığını ve “bu insanların hiçbir değeri olmadığını ima ettiklerini” belirtti. Ayrıca, Filistinlilerin GHF tesislerinde başka yöntemlerle de zarar gördüğünü ekledi. Bunlar arasında sersemletici el bombalarından sıçrayan şarapneller, biber gazı kullanımı veya kalabalık içinde dikenli tellere itilme gibi durumlar yer alıyordu.
Filistinlilerin ciddi şekilde yaralandığı çok sayıda olaya tanıklık ettiğini söyledi. Bu olaylardan birinde, bir adamın yüzüne dolu bir biber gazı kapsülü isabet etmişti. Bir başka olayda ise, kalabalığa kontrolsüzce atılan bir sersemletici el bombasından fırlayan metal bir parçanın bir kadına isabet ettiğini belirtti: “Bu metal parça doğrudan kadının kafasına geldi ve kadın hareket etmeksizin yere düştü. Hayatını kaybedip kaybetmediğini bilmiyorum. Ancak kesinlikle baygın ve tamamen hareketsiz olduğunu söyleyebilirim.”
Bu habere Gidi Kleiman ve Samantha Granville katkıda bulunmuştur.
Kaynak: Getty Images
**ABD ve İsrail Destekli GHF Neden Tartışmaların Odağında?**
30 Haziran’da, aralarında Oxfam, Save the Children ve Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu dünyanın önde gelen 130’dan fazla yardım kuruluşu, İsrail ve ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın (GHF) faaliyetlerini durdurması için bir çağrı yayınladı. Bu kuruluşlar, İsrail güçlerinin ve silahlı grupların, yardım almaya çalışan Filistinlilere “sistematik olarak” ateş açtığını öne sürdü. İsrail ise askerlerinin yardım bekleyenlere kasıtlı olarak ateş açtığı iddialarını reddederek, GHF’nin yardımları Hamas’a ulaşmadan doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığını savunuyor. GHF’nin Gazze’de faaliyete geçmesinden bu yana, İsrail güçlerinin yardım dağıtım bölgelerinde Filistinlileri öldürdüğüne dair neredeyse her gün haberler gelmektedir. Bu yöndeki açıklamalar sağlık çalışanları, görgü tanıkları ve Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. İsrailli yetkililer ise bu iddiaları “kötü niyetli yalanlar” olarak nitelendirerek reddediyor.
Peki GHF tam olarak nedir?
Kaynak: Getty Images
İngilizce adının kısaltmasıyla GHF olarak bilinen organizasyonun yardım dağıtım programı, ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Zira organizasyon, Amerikalı silahlı özel güvenlik şirketleri tarafından korunmakta ve Birleşmiş Milletler’in bölgedeki yardım dağıtımındaki etkinliğini kırmayı amaçlamaktadır.
GHF’nin dağıtım stratejisi, Gazze’nin güney ve merkez bölgelerindeki dört dağıtım merkezi üzerinden yürütülmektedir. Bu merkezlerde halka yiyecek ve temel hijyen malzemeleri dağıtılmaktadır. Güvenlik, Amerikalı özel şirketler tarafından sağlanırken, İsrail askerleri de çevrede devriye gezmektedir. Bu yardım alanlarına giriş ve çıkışlarda Filistinliler, yüz tanıma teknolojisi ve biyometrik tarama gibi kontrollere tabi tutulmaktadır. Pek çok lojistik detaya ilişkin belirsizlikler ise devam etmektedir.
**BM, Yardım Kuruluşları ve Hamas Neden Karşı Çıkıyor?**
Birleşmiş Milletler ve çok sayıda yardım kuruluşu, insani yardım ilkeleriyle bağdaşmadığını ve “yardım dağıtımını bir silah olarak kullandığını” belirterek GHF ile işbirliği yapmayı reddetmektedir. Bir BM sözcüsü, GHF’nin yardım operasyonunun “asıl ihtiyaç duyulan şeylerden dikkati başka yöne çektiğini” savundu ve İsrail’e Gazze’ye erişimi kolaylaştırma çağrısında bulundu.
BM ve GHF’ye eleştiri yönelten kurumlar, yardımın koşullara bağlanmasını tenkit etmektedir. Yardımın yalnızca belirli noktalarda dağıtılmasının, yaralılar, engelliler veya yaşlılar gibi grupların yardıma erişimini engelleyebileceğine dikkat çekiyorlar. Ayrıca, yardım dağıtımının siyasi ve askeri hedeflere hizmet edecek şekilde düzenlendiği ve bunun dünya genelindeki benzer operasyonlar için “kabul edilemez” bir örnek teşkil edeceği uyarısında bulunuyorlar.
Norveç Mülteci Konseyi genel sekreteri Jan Egeland, GHF’yi “askerileştirilmiş, özelleştirilmiş ve siyasallaştırılmış” bir yapı olarak tanımlamaktadır. Organizasyonun yönetim kadrosunda eski CIA ajanları, askerler ve özel güvenlik yetkililerinin bulunduğuna işaret eden Egeland, GHF’nin İsrail ordusuyla işbirliği içinde çalıştığını belirtti. Egeland, “Çatışmanın taraflarından birinin, yardımın nereye, nasıl ve kime ulaşacağına karar vermesine müsaade edemeyiz” dedi.
Kaynak: Getty Images
Hamas, Gazze’deki Filistinlilere GHF’nin dağıtımlarına katılmamaları yönünde bir uyarıda bulundu ve örgütün ekmeği bir silah olarak kullandığını savundu. Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) ise yaptığı açıklamada, Hamas’ı yardım gruplarını tehdit etmekle ve yardımların ulaştırılmasını engellemekle suçladı. İsrail, uzun süredir Hamas’ın yardımları çaldığını iddia ederek mevcut yardım sistemine bir alternatif geliştirilmesi gerektiğini belirtiyordu.
GHF eksenindeki bir diğer dikkat çekici gelişme, direktör Jake Wood’un Pazar gecesi görevinden istifa etmesi oldu. Wood, organizasyonun benimsediği yöntemleri eleştirdi.
**Jake Wood Kimdir ve Neden İstifa Etti?**
Eski bir ABD deniz piyadesi olan Wood, iki ay önce GHF’yi yönetme teklifi aldığını açıkladı. Wood, istifasının temel nedeni olarak İsrail’in planından duyduğu derin rahatsızlığı gösterdi. Wood, istifa mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Dünyanın dört bir yanındaki pek çok insan gibi ben de Gazze’deki açlık krizi karşısında dehşete kapıldım. İnsani yardım alanında bir yönetici olarak, bu acıyı dindirmek için elimden gelen her şeyi yapma sorumluluğu hissettim. Aç insanları doyuracak, güvenlik endişelerini giderecek ve Gazze’de uzun süredir faaliyet gösteren STK’ların çalışmalarını destekleyecek bir plan geliştirmek de dahil olmak üzere, liderlik ettiğim çalışmalardan gurur duyuyorum.”
Wood, istifasının gerekçesini, “tarafsızlık, bağımsızlık ve insaniyet prensiplerine sıkı sıkıya bağlı kalarak” tasarladığı planı uygulamasının imkansız olduğunu görmesi olarak açıkladı.
Bu istifaya yanıt olarak GHF yönetimi, dağıtım operasyonundan “vazgeçilmeyeceğini” ve hafta sonuna kadar bir milyon Filistinliye yardım ulaştırma hedeflerinin devam ettiğini duyurdu. ABD’nin dış yardımlarını yöneten hükümet kuruluşu USAID’den ayrılan bir yönetici olan John Acree, vekaleten direktörlük görevine atandı.
**Sahadaki Durum Ne Kadar Vahim?**
İsrail, altı haftalık geçici ateşkesin 2 Mart’ta sona ermesinin ardından Gazze’ye bir abluka uygulamaya başladı ve insani yardım girişlerini kısıtladı. Aynı zamanda Hamas ile olan savaşı da yeniden başlattı. Netanyahu hükümeti, bu baskı yoluyla, 23’ünün hayatta olduğu düşünülen 58 rehinenin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçlıyor.
Kaynak: Getty Images
İsrail, 19 Mayıs’ta Gazze’de “tüm bölgelerde kontrolü ele geçirme” amacıyla yeni bir saldırı başlattı. Bu planın, kuzeyin tamamen sivillerden arındırılmasını ve bu insanların zorla güneye göç ettirilmesini kapsadığı belirtiliyor.