Mağusa Festivali 30. Yılında Sanatla Tarihi Buluşturuyor: Ada’nın Kültürel Mirası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), hem arkeolojik mirası hem de kültürel dokusuyla muazzam bir zenginliğe ev sahipliği yapmaktadır. Ada genelinde, Lefke, Güzelyurt, Girne, İskele ve Gazimağusa gibi bölgelere yayılan onlarca kültür ve sanat festivali her yıl düzenlenmektedir. Bu etkinlikler arasında en köklü ve kesintisiz olanı ise Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali’dir.

Festivalin ilk adımı, 1995 senesinde o dönemin Gazimağusa Belediye Başkanı olan Oktay Kayalp’ın öncülüğünde atılmıştır. Bu yıl 30. yaşına giren festival, 25. kez KKTC halkıyla bir araya geldi. Halkın gösterdiği yoğun ilgi, bu etkinliğin ne denli benimsendiğini ve sahiplenildiğini açıkça ortaya koyuyor. Bir festivalin halk tarafından bu denli benimsenmesi, onun uzun ömürlü ve başarılı olmasının en önemli teminatıdır; Mağusa halkı da bu başarıyı yakalamıştır.

SANATA VERİLEN ÖNEM
KKTC’de bulunduğumuz süre zarfında, hem festival organizasyon ekibinin hem de belediye yetkililerinin, halkın sahiplendiği bu değerli organizasyonu devam ettirmek için ne kadar büyük bir özveriyle çalıştığına şahit olduk. Mağusa sakinlerinin festivale katılan misafirlere gösterdiği samimi misafirperverlik, etkinlikler esnasında sanatçılarla kurdukları interaktif bağ ve performanslar sırasında sanatın icrasına gösterilen derin saygı, onların sanata ve sanatçıya ne kadar büyük bir değer atfettiğinin bir kanıtı niteliğindeydi.

Festivalin 15 Temmuz’a dek sürecek programı vesilesiyle, etkinliğin mimarı ve 20 yıl boyunca Gazimağusa belediye başkanlığı yapmış olan Oktay Kayalp ile mevcut başkan Dr. Süleyman Uluçay’dan festivalin dünü ve bugününü dinledik.

‘DÜNYA BİZİ TANIDI’
Kayalp, festivali başlattıkları ilk dönemlerde yerel yönetimlerin kültür ve sanat faaliyetlerinin genellikle halk dansları çalışmalarıyla sınırlı olduğunu ifade etti. Kayalp, “Halbuki festivalimizin içeriği ve geniş vizyonuyla biz değişik sanat dallarını ülkemize taşıdık ve yerel yönetimlerde sanatın daha geniş biçimde ele alınmasına öncülük ettik. Bizden sonra da birçok belediye bu konuda benzer çalışmaları yaptılar. Festivalin en önemli özelliği, kendi insanlarımıza dünyanın farklı yerlerinde izleme şansı bulabilecekleri sanat etkinliklerini çok cüzi fiyatlarla burada sunmamız. Farklı kültürlerin sanatını Mağusalılar ve Kıbrıslılar burada izlediler. Bu bizim açımızdan önemli bir yerel yönetim hizmetiydi” şeklinde konuştu.

Gazimağusa’nın global ölçekte kültürel mirası ve tarihsel yapısıyla tanındığını vurgulayan Kayalp, sözlerine şöyle devam etti: “Burası Shakespeare’in Othello’sunun kentidir. Burası Leonardo da Vinci’nin mimari tasarımlarının kentidir. Burası sürgün hayatını burada geçirmiş Namık Kemal’in kentidir. Biz bu kültürel mirasımızı sanatla da birleştirerek kentimizin dünyaya tanıtılmasında öncülük ettik. Sanat bir noktada bize aracı oldu; dünyada onlarca ülkenin sanat ajandalarında etkinliklerimiz yayımlandı. Mağusa kentinin dünyaya tanıtılmasını da sağladık. Bunun kentimiz için iki tane önemli hizmet olduğunu düşünüyorum.”

‘MÜHİM BİR KATKI VE DEĞER’
Mevcut başkan Dr. Süleyman Uluçay ise, Gazimağusa’nın KKTC’nin ikinci büyük şehri olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: “Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali’nin ülkemizdeki kültür ve sanat festivalleri, kültür ve sanat çalışmaları üzerinde çok olumlu bir etkisi olmuştur. Bunun hâlâ devam etmesinden gurur duyuyoruz. Bu çalışmaların bu festivalin ülkemizin bütününe önemli bir katkı ve değer sağladığını düşünüyorum. Festivalin bundan sonra da başarıyla yeni düşünceleri yeni anlayışları ülkemize getirmede bir köprü rolü olacağına inanıyorum.

KAPANIŞI CANDAN ERÇETİN YAPACAK
25. Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali, 15 Temmuz’a kadar sanatseverleri ağırlamaya devam edecek. Program dahilinde 7 Temmuz’da, Grammy adaylığı bulunan besteci ve caz piyanisti Mehmet Ali Sanlıkol liderliğindeki Mehmet Ali Sanlıkol Quintet, Othello Kalesi’nde sahne alacak. Ertesi gün, 8 Temmuz’da, Othello Kalesi bu kez Paris merkezli Collectif Medz Bazar grubunu konuk edecek; grup, Türk ve Ermeni halk müziği geleneklerini modern yorumlarla sunacak.

10 ve 11 Temmuz tarihlerinde ise yine Othello Kalesi’nde, Achilleas Grammatikopoulos’un yönettiği “Kalede Bir Gece” adlı oyun tiyatroseverlerle buluşacak. Oyun, iki Kıbrıslı çiftin (Rum ve Türk) kıskançlık ve çatışmalarla dolu bir gecesini ele alıyor. Festivalin görkemli kapanışı, Türk pop müziğinin güçlü yorumcusu Candan Erçetin ile yapılacak. Erçetin, en popüler şarkılarını Salamis Antik Tiyatro’da seslendirecek. Tüm etkinliklerin başlama saati 21.00 olarak belirlenmiştir.