İklim değişikliğinin getirdiği problemlerle mücadele yöntemlerini ele almak amacıyla 2021 yılında Meclis çatısı altında bir komisyon teşkil edilmişti. Bu komisyon, hazırladığı kapsamlı raporu 2021’in Aralık ayında kamuoyuna sundu. Türkiye’nin günümüzde büyük orman yangınları felaketiyle boğuştuğu bir dönemde, söz konusu rapora muhalefet partilerinin o dönemde eklediği itirazlar ve uyarılar yeniden önem kazandı. CHP tarafından rapora eklenen şerhte, artan orman yangınlarının ardında hem iklim değişikliğinin yol açtığı ekstrem sıcaklıkların hem de insan-orman etkileşiminin yoğunlaşmasının yattığı vurgulandı. Şerhte şu ifadelere yer verildi: “Ormanlarımız değişen iklim koşullarının ve AKP iktidarının baskısı altındadır. Artan yangınlar ve yangına müdahaledeki iktidarın basiretsiz tutumu; madenciliğe, enerji ve turizm sektörüne tahsislerdeki artış; artan üretim baskısı ülkeyi hızla ormansızlaşma riski ile karşı karşıya bırakmıştır.” Bu tespitlere ek olarak, şerhte yangınla mücadele edecek personel sayısının çoğaltılması ve hava gücünün takviye edilmesi gerektiği talep edildi ve şu önerilerde bulunuldu: “Geçici işçi çalıştırarak orman yangınlarına başarılı bir müdahale mümkün değildir. Orman yangınlarına müdahale ihtisas ve sürekli eğitim gerektiren hassas bir iştir. AKP iktidarı döneminde ormanlarımız turizme, madenciliğe, enerji şirketlerine açılmış, dolayısıyla, ormanlarımızdaki insan faaliyetleri artmıştır. Bu artışta, orman yangınlarının sayısının artmasının en önemli nedenlerindendir. Yangına havadan müdahalede yetersiz kaldığımızı, kiralama yönteminin sağlıklı olmadığını acı tecrübelerimizle öğrendik. Bakanlık bir an önce yangın söndürme uçaklarını bünyesine katmak zorundadır.”
Benzer şekilde, İYİ Parti’nin aynı rapora düştüğü muhalefet şerhinde de hükümetin ormanları koruma konusundaki politikaları eleştirildi. Partinin değerlendirmesinde, yanan alanların yeniden yapılaşmaya açılmasına ve denetimsiz madencilik faaliyetlerine dikkat çekildi: “AKP Hükümeti sadece su kaynakları yönetiminde değil ormanlık alanları korumada da başarısız olmuştur. Küresel iklim krizinin olumsuz etkileri olarak saydığımız riskler arasında olan orman yangınlarıyla etkin mücadelede yetersiz kalınmış, sadece 2020 yılında 20 bin 971 hektarlık ormanlık alan zarar görmüştür. Yanan ormanların yerine yeni ormanların yetiştirilmesi ve buna zarar verecek hiçbir faaliyete izin verilmemesi gerekmektedir. Daha önceki yangınlarda iktidar bunun tam tersini yapmış, kısa süre sonra yanan alanlara inşa faaliyetlerine izin vermiştir. Bunun yanında ormanlık alanlarda yapılan açık ocak madencilik faaliyetleri ve maden sahalarının rehabilitasyonları gerekli denetimler yapılarak sağlanmalı çevre tahribatına izin verilmemelidir.”