Kaynak: Mehmet Ali Kantarcı. Renault Group, 2023 yılında “Sanayi ve Kalite” birimi öncülüğünde başlattığı “Re-Industry 2027” planıyla endüstriyel süreçlerinde köklü bir değişim gerçekleştiriyor. Bu stratejik plan, araç geliştirme zamanını kısaltmak, üretimde enerji verimliliğini artırmak ve imalat süreçlerini optimize etmek gibi temel hedeflere odaklanıyor. Planın henüz yarısına gelinmiş olmasına rağmen, grup dünya genelindeki tesislerinde hedeflerinin büyük bir kısmını başarıyla hayata geçirdi. Bu dönüşümün merkezinde, üretim ve diğer operasyonel süreçlere entegre edilen endüstriyel metaverse teknolojisi yer alıyor. Global ölçekte 13 ülkede 25 tesisi bulunan ve 61.000 kişiye istihdam sunan Renault Group, teknolojiye yaptığı yatırımla da öne çıkıyor. 2020 yılından bu yana 15.000 çalışanına Yapay Zeka eğitimi veren şirket, bu alandaki yetkinliğini sürekli artırıyor.
Planın somut çıktıları, verimlilik artışlarında kendini gösteriyor. Maliyetleri düşürme amacı doğrultusunda araçlardaki parça sayısı azaltılırken, yeni Twingo modelinde Mégane’e kıyasla %25 daha az bileşen kullanılması bu yaklaşımın bir örneğidir. Geliştirme süreçlerinde de önemli bir hızlanma kaydedilmiştir; Mégane electric için 4 yıl ve Renault 5 için 3 yıl süren geliştirme süreci, yeni Twingo modelinde 2 yıla indirilmiştir. Douai tesisinde Renault 5 modelinin üretim süresi 10 saate düşürülürken, 2021 ile 2024 yılları arasında enerji performansında %26’lık bir iyileşme sağlanmıştır. Bu veriler, grubun endüstriyel verimlilik hedeflerine ne denli yaklaştığını ortaya koymaktadır.
Renault Group Baş Sanayi ve Kalite Sorumlusu Thierry, fabrikaların mevcut durumda %90 kapasiteyle çalıştığını vurgulayarak, bu oranı optimize etmek için izledikleri stratejileri paylaştı. Thierry, “Kapasite kullanımını en üst düzeye çıkarmak amacıyla, ortak şirketlerimizin üretim taleplerini karşılıyoruz. Brezilya’daki Curitiba tesisimizde Geely, Douai’de Nissan Micra, Avrupa’da Nissan için küçük bir elektrikli araç ve Güney Kore’deki Busan’da Polestar gibi markalar için üretim yapıyoruz,” dedi. Değer yaratma odaklı bir diğer stratejinin ise dikey entegrasyon olduğunu belirten Thierry, “Örneğin, Twingo modelinin koltuk ve tamponlarını dışarıdan temin etmek yerine Novo Mesto tesisimizde kendimiz monte ederek kendi operasyonlarımızı daha verimli hale getiriyoruz,” diye ekledi. Teknolojik vizyonlarına da değinen Thierry, üretim hatlarında en son otomasyon sistemlerini yaygınlaştırmaya, dijital yetenekleri tüm tesislere ölçeklenebilir bir biçimde dağıtmaya ve teknolojik becerileri geliştirerek sürekli mükemmelliği hedeflediklerini belirtti. Bu stratejinin bir parçası olarak, tüm tesislerde faaliyete geçen endüstriyel metaverse, operasyonların dünya çapında anlık olarak denetlenmesine olanak tanıyor.
İspanya’daki Palencia fabrikası, bu teknolojik devrimin öncü merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Üretim hatlarında yaygın olarak kullanılan yapay zeka sistemleri, olası kusurları proaktif bir şekilde tespit ederek kalite sorunlarının önüne geçiyor. Palencia’da halihazırda araç başına 800 yapay zeka destekli kontrol gerçekleştiriliyor. Video destekli yapay zeka tünel sistemleri, araçların boya, trim ve kaporta gibi kritik bölgelerindeki en küçük imalat hatalarını bile saptayabiliyor. Bu sistemler, araç başına 130’a varan fotoğraf çeken 30 kamera ile donatılmıştır ve görsel kusurları yüksek doğrulukla belirlemek için derin öğrenme algoritmalarından faydalanır. Tesiste ayrıca, 30 dakikadan daha kısa bir sürede parçaların geometrik ölçümlerini yapabilen taşınabilir bir 3D tarayıcı da geliştirilmiştir. Bu tarayıcı, parçanın geometrisini analiz ederek mevcut şablonlarla karşılaştırır ve parça kalitesi ile uyumluluğunu garanti altına almak için en ufak bir tutarsızlığı bile yüksek hassasiyetle belirler.
Renault Group’un vizyonu, bu ileri teknolojileri tüm operasyonlarına yaygınlaştırmaktır. 2027 yılına kadar tüm tesislerde araç başına gerçekleştirilen yapay zeka destekli kontrol sayısının 1.000’e çıkarılması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, Palencia’da başarıyla uygulanan yapay zeka destekli video tünel sistemlerinin Türkiye’deki Oyak Renault tesislerinde de devreye alınması planlanmaktadır. Bu adım, grubun küresel kalite ve verimlilik standartlarını tüm fabrikalarına taşıma kararlılığını göstermektedir.