Turizm endüstrisinde çalışanların pazar günleri de görev yapmasına olanak tanıyan yasal düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda onaylandı. Bu gelişme üzerine Türk-İş ve Hak-İş, değişikliğin anayasaya, İş Yasası’na ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına aykırı olduğunu savunarak teklifin iptalini talep etti. Ancak iktidar, işçi konfederasyonlarının bütün muhalefetine rağmen maddeyi komisyondan geçirmeyi başardı.
Yeni teklife göre, turizm işletmelerinde görev yapan personelin hafta tatili, çalışanın yazılı rızası alınmak koşuluyla, izne hak kazandığı günü takip eden dört gün içerisinde verilebilecek. Bu durum, çalışanların pazar günleri de çalıştırılmasına yasal bir zemin hazırlıyor. Türk-İş, bu uygulamanın haftada bir günlük mecburi dinlenme hakkını pratikte ortadan kaldıracağını ifade etti.
Türk-İş tarafından yapılan açıklamada, turizm sektöründe kayıt dışı istihdamın ve sendikalaşma oranının düşüklüğünün yaygın olduğuna dikkat çekildi. Bu koşullar altında, çalışanların ekonomik zorluklar nedeniyle işveren tarafından kendilerine sunulan her türlü belgeyi imzalamak zorunda kaldığı belirtildi. Turizm çalışanlarının büyük bir bölümünün uzun saatler boyunca ayakta ve yoğun stres altında hizmet verdiğine işaret edilen itiraz metninde şu ifadelere yer verildi:
İŞVEREN ‘İNŞAAT’ SEKTÖRÜ İÇİN DE TALEP ETTİ
“Çalışanların haftalık bir günlük dinlenme hakkını bu şekilde kısıtlamak, insan onuruna yakışır bir yaşam standardının önüne set çekmekle eşdeğerdir. Bu durumun sadece çalışma yaşamını değil, aynı zamanda sosyal hayatın dengelerini de altüst edeceği aşikardır. Zira hafta tatili, yalnızca bedensel değil, aynı zamanda zihinsel bir yenilenme sürecidir. Bu hakkın elinden alınması; iş kazalarında artış, verimlilikte düşüş, psikolojik rahatsızlıkların artması ve işten ayrılma oranlarının yükselmesi anlamına gelir.”
Hak-İş konfederasyonu da düzenlemeyi yerinde bulmadığını bildirerek, olası risklerin yeterince analiz edilmediğini vurguladı ve “Bu doğrultuda, ocak ayında Bolu Kartalkaya’da yaşanan otel faciasını da bir kez daha hatırlatmak isteriz” şeklinde bir uyarıda bulundu.
İşçi konfederasyonlarının tüm bu çekincelerine rağmen, iktidar partisi maddeyi herhangi bir değişiklik yapmadan komisyonda kabul etti. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) adına konuşan avukat Esin Çetinkaya ise düzenleme için teşekkürlerini sunarken, turizm sektörüne tanınan bu esnekliğin inşaat sektörünü de kapsayacak şekilde genişletilmesini istedi.
Teklifin bir diğer maddesi, işçiye yapılacak tebligatların Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) üzerinden gerçekleştirilmesini içeriyor. Hak-İş, dijital yetkinlikleri kısıtlı olan çalışanların bu tür bildirimleri etkin bir şekilde takip edemeyeceğini öne sürerek bu maddenin de tasarıdan çıkarılması gerektiğini savundu.