Ümit Özdağ’dan Sert Çıkış: Muhaliflere ‘Düşman Hukuku’ Uygulanıyor

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tahliye edilmesinin ardından ilk basın toplantısını gerçekleştirdi. Özdağ, partisinin Ankara’daki bir otelde düzenlediği “Yaşasın milli, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti” isimli il başkanları toplantısı öncesinde kameraların karşısına geçti.

**”GÖKÇEK HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMADAN DİĞERLERİ GEÇERSİZDİR”**

Konuşmasına sabah saatlerinde gözaltına alınan CHP’li belediye başkanları konusuna değinerek başlayan Özdağ, “Türkiye, güne bir kez daha sıkı yönetim zamanlarını ve FETÖ’nün komplolarını anımsatan bir şafak operasyonuyla başladı” ifadelerini kullandı. Özdağ, “Gidişat bu yönde devam ederse yakında dışarıda hiçbir CHP’li belediye başkanı kalmayacak. Öte yandan, AKP’li belediye başkanları hakkındaki yargıya intikal eden dosyalar ise işleme konulmuyor. Uzun süre ABB Başkanlığı yapmış ve kendi partisinin başbakanı tarafından alenen yolsuzlukla itham edilmiş Melih Gökçek hakkında yargı bir soruşturma başlatmadıkça, herhangi bir belediye başkanına yönelik yapılan soruşturmalar kamu vicdanında geçersiz kabul edilecektir” dedi.

**”BU UYGULAMALAR İÇ BİRLİĞİ SAĞLAMAZ”**

Bu tür soruşturmaların toplumda tek parti yargısı algısı yarattığını vurgulayan Özdağ, “Bu biçimde politize edilmiş ve düşman ceza hukuku mantığıyla yürütülen uygulamalar, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu iç cephe birliğini güçlendirmez. Bu, demokrasinin rafa kaldırılmasıdır” şeklinde konuştu.

**”KİMSE ZEKAMIZLA DALGA GEÇMESİN”**

Türkiye’nin yüreğini yakan orman yangınlarına da dikkat çeken Özdağ, “Memleketimiz adeta bir orman yangını saldırısıyla karşı karşıya. Bu yangınların hepsinin elektrik tellerinin kopmasıyla açıklanması olanaksızdır. Hiç kimse bizim aklımızla alay etmeye kalkmasın” dedi. Hatay’daki yangınlarla ilgili yerel bir gazetecinin kendisine ulaştırdığı görüntüleri yetkililerle paylaştığını belirten Özdağ, “Bu video, yangın bölgesinden uzakta bir yerde yangınların nasıl çıkarıldığını gösteriyor. PKK’nın bir uzantısı olan Ateşin Çocukları isimli terör örgütünün geçmiş yıllarda ormanlarımızı nasıl ateşe verdiğini biliyoruz. Reuters haber ajansının İngilizce servisinde yangınların bir kısmının Ateşin Çocukları tarafından üstlenildiğine dair bir haber yayımlandı fakat daha sonra geri çekildi. İletişim Başkanlığı ise bu iddiayı yalanlayan bir açıklama yaptı” diye ekledi.

**”HESABI ELBET BİR GÜN SORULUR”**

Zeytinliklerin madencilik faaliyetleri için kesilmesine izin veren yasayı da eleştiren Özdağ, “Zeytin ağacı, zeytinyağı ve zeytinin kendisi, gelecek kuşaklara miras bırakmamız gereken ulusal servetlerimizdir. Gelecek nesillerimizin hakkı, birkaç maden şirketinin daha fazla para kazanması uğruna gasp ediliyor. Elbet bir gün Türkiye’de hukuk devleti yeniden kurulduğunda bunun da hesabı sorulacaktır. İklim Yasası, emperyalist bir dayatmadır. Emperyalist devletler, şimdi Türkiye gibi ülkelere büyük ekonomik külfetler getirecek uygulamaları zorla kabul ettirmeye çalışıyor” dedi.

**”ANAYASA’NIN 10. MADDESİ FİİLEN İPTAL EDİLMİŞTİR”**

Kendi tutukluluk sürecini örnek gösteren Özdağ, Türkiye’de düşman ceza hukukunun işletildiğini iddia etti. Bu kavramı açıklayan Özdağ, şöyle devam etti: “Ülkede yeni bir hukuk sistemi var, bunun adı düşman ceza hukukudur. Anayasa’nın 10. maddesi ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ der. Bu, ilk 3 madde kadar kritik bir maddedir. Ancak Anayasa’nın 10. maddesi fiilen yürürlükten kaldırılmıştır. İktidara yakın olanlarla muhalif olanlar yasalar karşısında eşit değildir. Muhalif kişi ve kurumlara düşman ceza hukuku tatbik ediliyor. Şu anda Türkiye’deki muhaliflere, bir zamanlar Amerika’nın güney eyaletlerinde zencilere uygulanan düşman hukuku uygulanmaktadır. Yasal ve anayasal hakları tanınmıyor, askıya alınıyor. AYM veya AİHM, bir muhalif lehine karar verse bile bu karar iktidar tarafından tanınmıyor.”

**”KÜTAHYALI, DÜŞMAN CEZA HUKUKUNUN TEMSİLCİSİDİR”**

“Biz, İstiklal Savaşımızı bile hukukla yürütmüş bir milletiz. ‘Adalet mülkün temelidir’ sözü duvarda asılı bir süs değildir” diyen Özdağ, “Bu memlekette iki ayrı hukuk işliyor. Düşman ceza hukuku artık gizlenmiyor bile. Hatta bu düşman ceza hukukunun bir de sözcüsü var; Rasim Ozan Kütahyalı… Yıllar boyunca ‘askeri vesayete direniyoruz’ diyerek Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının avukatlığını yapanlar, şimdi de düşman ceza hukukunun sözcülüğünü yapıyor. Demokrasi bu mu?” diye sordu.

**”TÜRK KİMLİĞİNDEN Mİ VAZGEÇECEĞİZ?”**

Bu gidişatın Türkiye’yi kırılgan bir yapıya bürüdüğünü ifade eden Özdağ, 2. Çözüm Süreci iddialarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “‘PKK silah bırakacak, terör bitecek’ denmişti. Biz buna karşı çıktık ve haklı olduğumuz anlaşıldı. Bugün PKK’lılar ‘Terörsüz Türkiye’ kavramına bile tahammül edemiyor. YPG silah bırakacak mı? Hayır. Peki ya PJAK? Hayır. Bu durumda PKK’nın silah bırakmasının ne anlamı kalır? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni bir milli kimlikten söz etti. PKK terörü dursun diye yeni bir kimlik mi icat edeceğiz, Türk olmaktan mı vazgeçeceğiz? Bizim yeni kimliğimizi Abdullah Öcalan isimli megaloman katil mi tasarlayacak? Sürekli yeni anayasa diyorlar. Bu anayasa zaten 19 kez değiştirildi, 96 maddesi yenilendi. Daha hangi maddeleri değiştireceksiniz? 66. maddeyi değiştirip yeni bir kimlik mi oluşturacaksınız? Türkçe dışında dillerin eğitim dili olmasına mı kapı aralayacaksınız? Bu, devletin kaynaklarıyla Anadolu’da yeni bir milli kültür yaratma projesidir.”

**”ZAFER PARTİSİ ÇALIŞMALARA BAŞLIYOR”**

Özdağ, ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın tepkilere neden olan Osmanlı millet sistemi hakkındaki sözlerine de karşı çıktı. Özdağ, konuşmasının sonunda partisinin önümüzdeki aydan itibaren sahada siyasi faaliyetlerine başlayacağını duyurdu.