Sana Göre Haber

Dikili: Ege’de Huzura Açılan Kapı

Gripin Grubu’nun popüler parçası “Aşk nerden nereye?” çoğumuzun bildiği bir şarkıdır. Şarkıdaki “Huzuru koklasam Ege’de” dizesi, benim için aşkın tam olarak Ege kıyı şeridine yapılan bir seyahatte bulunduğunu ifade ediyor. Biz de bu düşünceyle, hem günlük hayatın monotonluğuna kısa bir ara vermek hem de mutluluğu yakalamak amacıyla İzmir’in bu büyüleyici beldesi Dikili’ye doğru bir yolculuğa çıktık.nnYolculuk boyunca sağ tarafımızda papatyaların bezediği zeytin ağaçları, solumuzda ise göz alıcı koylara ev sahipliği yapan turkuaz sular bize eşlik ederken, önümüzde kelebekler dans ediyordu. Bu güzergahta seyahat etmenin kendisi bile kelimelerle ifade edilemeyecek bir haz veriyor.nn**BU ANI ZAMANDA DONDURABİLİR MİSİNİZ?**nnYolculuğumuz esnasında Kalem Adası’nı işaret eden bir tabela dikkatimizi çekiyor. Tabelanın yönlendirdiği yolda ilerlerken, varacağımız yerin belirsizliğiyle hafif bir endişe duyuyoruz; ancak bu his, o eşsiz güzellikle karşılaştığımız an son buluyor. Karşımızdaki yer bir adadan çok, sanki cennetin yeryüzündeki bir yansıması gibiydi. Dikili’nin Bademli Köyü’ne oldukça yakın bir konumda bulunan bu adada, ana yapısı tamamen taştan inşa edilmiş ve küçük bir şatoyu andıran bir otel yer alıyor. Mavi bayraklı plajı ve masmavi sularıyla burada Ege’nin keyfini sonuna kadar çıkarmak mümkün. Bu etkileyici ada, geride bıraktığınız şehrin tüm karmaşasını ve stresini size unutturmayı vaat ediyor. Bu harika adayı selamladıktan sonra, güneşi arkamıza alıp Dikili’ye doğru seyahatimize devam ediyoruz.nnÇeşit çeşit çiçekler, yeşilin sayısız tonu, cırcır böceklerinin melodisi ve rüzgârın hafif fısıltısı… İnsan bu yollarda ilerlerken zamanın durmasını arzuluyor. Biz bu manzaraya kendimizi kaptırmış giderken, hayattan keyif almayı bilen iki bisiklet tutkunu, atlamış bisikletlerine doğanın kalbine doğru pedal çeviriyordu. Kısa bir süre sonra kendimizi Bademli Köyü’nde bulduk. Dikili’ye bağlı olan bu köy, son zamanlarda turizmin en popüler destinasyonlarından biri haline gelmiş durumda. Öyle ki, yaklaşık 10-15 yıl öncesine kadar sakin bir köy olan Bademli, şimdilerde yeni bir Urla, Alaçatı veya Cunda olma yolunda hızla ilerliyor. Köy meydanı da bu değişimin işaretlerini taşıyor. Nazar boncuklarıyla süslenmiş geleneksel kıraathanesinin yanı başında yeni açılan kafelerle Bademli’de yıllara meydan okuyan tek gelenek ise meşhur üzüm şırası. Fiyatların hâlâ oldukça makul olduğu bu köyde üzüm şırasının lezzetine vardıktan sonra, son dönemlerin popüler mekanı Pissa koyuna doğru yola koyuluyoruz.nn**UFUK ÇİZGİSİNE KADAR MAVİLİK**nnStabilize bir yoldan geçerek varılan Pissa koyunun etrafı tamamen zeytin ağaçlarıyla sarılı. Denizi ise göz kamaştıran bir turkuazlıkta ve derin bir mavilikte. Hâlâ kristal berraklığını muhafaza eden bu suların davetkar haline direnmek oldukça zor. Suyun içinde yürürken ayaklarınızı net bir şekilde görebileceğiniz bu benzersiz koyda atılan her kulaç, adeta mutluluğa doğru yüzmek gibi. Sonrasında zeytin ağaçlarının gölgesine uzanıp o tertemiz havayı içinize çektiğiniz her an, minnet duymak için bir neden sunuyor.nn**FELSEFENİN DOĞDUĞU TOPRAKLAR**nnVe işte 45 kilometrelik kum plajlarla kaplı kıyı şeridi, büyüleyici denizi, dünyaya açılan limanı, tarihi dokusu, meşhur halıları ve festivalleriyle Ege’nin bir başka harikalar diyarı olan Dikili’deyiz. Yaklaşık 2400 yıl önce felsefenin devlerinden Aristoteles’i ağırlamış olan Dikili, antik çağ medeniyetlerinden Lidyalılar, Persler, Frigyalılar, Romalılar ve Bergamalılara ev sahipliği yapmıştır. Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük imparatorlukların da yurdu olan bu ilçe, geçmişin tüm yankılarını günümüze taşımaktadır. Dikili’nin sokaklarında gezerken bahçelerinden çiçeklerin sarktığı eski Rum evleri, tarihin o derin kokusunu daha yoğun hissetmenizi sağlıyor. Altın rengi kumsallara sahip uzun sahili, şiirsel bir atmosfer yaratan parlak güneşi, bol oksijenli, düşük nemli ve esintili havasıyla Dikili, özellikle emekliler başta olmak üzere huzuru, doğayı ve sakinliği arayan ziyaretçilerin en çok tercih ettiği yerlerden biridir. Tertemiz suları sayesinde kıyı şeridinin hemen her noktasından denize girilebilen Dikili’de, bir çay bahçesinin önünden suya atlayan çocuklar bu durumu adeta ispatlıyor.nn**SEVGİ YOLU’NDA AŞK BAŞKADIR**nnDikili limanının hemen yanı başındaki kayıkçılar ve oltayla balık avlayan balıkçılar, bu denizin ne denli cömert olduğunu gözler önüne seriyor. Limandan başlayıp Sevgi Yolu’na kadar uzanan sahil bandındaki restoranlar, kafeler, barlar ve beach club’lar, Dikili’nin canlı ve hareketli yüzünü oluşturuyor. Limanın biraz ilerisindeki Sevgi Yolu ise, isminden de anlaşılabileceği gibi, aşıkların veya aşklarını tazelemek isteyenlerin değişmez uğrak noktası.

Exit mobile version