FİNANSİNGUNDEMİ.COM/DIŞ HABERLER SERVİSİ
Finans piyasaları son yıllarda kayda değer bir dönüşüm geçiriyor. Eskiden sadece büyük kurumsal yatırımcıların hakimiyetinde olan özel kredi piyasası, artık bireysel yatırımcıların da ulaşımına olanak tanıyor. Bu dönüşümün en çarpıcı yansımalarından biri, yatırım devi Apollo Global Management ile State Street ortaklığında geliştirilen SPDR SSGA IG Public & Private Credit ETF oldu. Bu fon sayesinde, 600 milyar dolarlık devasa bir özel kredi portföyüne, tıpkı borsadan bir hisse alır gibi yatırım yapma imkanı doğdu.
Buna paralel olarak, ETF (Borsa Yatırım Fonu) piyasasında da ivmelenen bir genişleme gözlemleniyor. Yatırımcılara sunulan yenilikçi ETF yelpazesi oldukça geniş: kripto para birimleri, gayrimenkul fonları, kaldıraçlı enstrümanlar ve hatta iklim ile afet odaklı tahviller bu çeşitliliğe örnek gösterilebilir. Piyasa dinamiklerindeki bu köklü değişimin bir kanıtı olarak, New York Borsası’ndaki ETF sayısı 4.000’i geride bıraktı. Bu rakam, aynı borsada işlem gören ve sayısı 2.400’ün altında olan bireysel hisse senetleriyle kıyaslandığında oldukça çarpıcıdır.
VERGİ AVANTAJI
ETF’lerin artan popülerliğinin arkasında şeffaf yapıları, düşük maliyetleri ve sundukları bazı vergisel avantajlar yatıyor. Yüksek komisyonlardan kaçınarak daha esnek yatırım portföyleri kurma arayışındaki yatırımcıların bu talebi, fon yönetimi devlerinin de dikkatini çekerek bu piyasaya süratle girmelerine neden oluyor. Aktif olarak yönetilen ETF’ler segmentinde son dönemde ARK Innovation gibi fonlar dikkat çekerken, T. Rowe Price, JPMorgan Chase ve Pimco gibi finans devleri de pazardaki etkinliklerini giderek güçlendiriyor.
Finans alanındaki uzmanlar, yeni düzenlemelerin ve kripto para birimlerine dayalı finansal enstrümanların yaygınlaşmasının, ETF pazarını gelecekte daha da zenginleştireceğini öngörüyor. Ancak bu ürün çeşitliliğinin artmasıyla birlikte uzmanlar yatırımcıları uyarıyor. Yüksek risk profiline sahip ve niş alanlara odaklanan ürünlerin çoğalması, yatırım yapmadan önce kapsamlı bir araştırma ve dikkatli bir ürün analizi yapılmasını zorunlu kılıyor. Genel olarak, finans dünyası önemli bir demokratikleşme sürecinden geçiyor; bir zamanlar erişilemez olan fırsatlar artık bireysel yatırımcıların da önüne seriliyor. Yine de, uzmanlar bu yeni olanaklara ihtiyatla yaklaşmanın ve her bir yatırım ürününün içerdiği potansiyel riskleri dikkatle değerlendirmenin önemini vurguluyor.
Bankaların imtiyazlı hisse stratejisi değişiyor
Bill Gates’in serveti yeniden hesaplandı: Ballmer önüne geçti
Sigorta bilinci hâlâ düşük: Türkiye Avrupa’nın gerisinde