Yaz mevsimi zihinlerde genellikle mavinin tonlarını, denizi, Ege kıyılarını, karpuz-peynir ikilisiyle donatılmış masaları ve tatlı bir akşam esintisini canlandırır. Ancak bu pastoral manzara, şehirde ikamet edenler için çoğu zaman bir sosyal medya paylaşımından ibaret kalır. Zira şehirde yaz, durmaksızın çalışan klima motorlarının gürültüsü, eriyen asfalta yapışan ayakkabı tabanları, bunaltıcı metro yolculukları ve sonu gelmeyen “Bu havada sokağa çıkılır mı?” sorgulamaları anlamına gelir. Oysa İstanbul (ve benzeri metropollerde) yazı son derece keyifli, zinde ve neşeli bir şekilde geçirmek olanaklıdır. Özellikle bir yere kaçamayan veya tatile çıkma fırsatı bulamayanlar için şehirde uygulanabilecek mini kaçış planları ve zihinsel dengeyi koruma metotları mevcuttur. Gelin, yaz aylarını nasıl daha yaşanılır kılacağımıza birlikte göz atalım.
**ZİHNİ FERAHLATMA YÖNTEMLERİ**
Şehirde yaz aylarında karşılaşılan temel zorluk, bedensel sıcaklıktan ziyade zihinsel bunalımdır. Sıkışık trafikte beklerken, kısa bir mesafede bile ter içinde kalırken veya sosyal ağlarda herkesin “Yunan adaları” temalı fotoğraflarını izlerken gerginlik seviyesi kaçınılmaz olarak artar. Bu durumla başa çıkmanın basit fakat oldukça tesirli bir yolu var: Şimdiki ana konsantre olmak.
Sabahları işe vapurla gitmek dahi şehirde yaşayanlar için bir ayrıcalık olarak görülebilir. Eğer böyle bir imkânımız varsa, bu kıymetli anların tadını çıkarmalıyız. Beşiktaş’tan Kadıköy’e yapılan o kısa deniz seyahatinde iyot kokusunu içimize çekmek, adeta minyatür bir tatil anı olarak düşünülebilir. Gün batımında Moda sahilinde bir gezinti ya da Boğaz’a karşı içilen bir bardak çay… Bunların her biri, küçük olmalarına rağmen ruh halini olumlu etkileyen mutluluk duraklarıdır.
**YAZ BESLENMESİ NASIL OLMALI?**
Yaz aylarında tüketilen ağır gıdalar, şerbetli tatlılar ve yağlı kızartmalar, kişinin hem enerjisini tüketir hem de zihinsel berraklığını azaltır. İstanbul’un bunaltıcı sıcaklarında en büyük yardımcınız, hafif ve serinletici öğünlerdir:
* **Cacık:** Vücudu serinletirken aynı zamanda sıvı kaybını telafi etmeye yardımcı olur.
* **Yaz Meyveleri:** Karpuz, kavun, böğürtlen ve erik gibi seçenekler idealdir. Fakat bir uyarı: Kontrolsüz tüketilen karpuz, bir süre sonra “şişkinlik felaketi” ile sonuçlanabilir.
* **Salatalar:** Bol zeytinyağı ve limon suyu gezdirilmiş, içerisine bir miktar lor ya da beyaz peynir eklenmiş salatalar hem hafif hem de ferahlatıcıdır.
* **Bol Su Tüketimi:** Klimanın kuruttuğu cildiniz ve terleme ile yitirdiğiniz sıvı için en etkili çözüm, daima yanınızda bir su şişesi bulundurmaktır.
* **Şekerli İçeceklerden Kaçının:** Buzlu çay veya soğuk limonata gibi içecekler cazip gelse de barındırdıkları gizli şeker, ilerleyen saatlerde yorgunluk ve sinirlilik olarak size geri dönebilir.
**İSTANBUL’UN MİNİ TATİL ROTALARI**
Uzun bir tatile çıkamadığınız için moralinizi bozmayın. İstanbul sınırları içinde de harika bir “tatil kaçamağı” deneyimi yaşanabilir:
* **Adalar:** Sabahın erken saatlerinde bisikletinizle Büyükada’ya bir gezi düzenleyin. İnsan seli başlamadan geri döndüğünüzde, hem spor yapmış hem de huzur bulmuş olursunuz.
* **Boğaz Gezintileri:** Anadolu Hisarı-Küçüksu güzergahı, Arnavutköy kıyıları veya vapurla yapılan bir boğaz turu… Gölgelik bir yer keşfedip yürüyüşe çıktığınızda, esintiyle birlikte kendinizi bir tatil beldesinde sanabilirsiniz.
* **Kültürel Mola:** İstanbul Modern veya Sakıp Sabancı Müzesi gibi serin ve sanat dolu mekânlar, hem sıcaklardan bir kaçış sunar hem de ruhunuzu zenginleştirir.
* **Açık Hava Sineması:** Şehrin farklı noktalarında yaz akşamları başlayan film gösterimlerini takip edin. Patlamış mısırınız ve yıldızlı gökyüzü ile nostalji dolu anlar yaşamanız kaçınılmaz.
**KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER, BÜYÜK FARKLAR**
Yaz mevsiminin getirdiği gevşeklik, kişiyi kolaylıkla bitkin, motivasyonsuz ve dalgın bir moda sürükleyebilir. Yine de alınacak birkaç basit tedbirle bu durumun üstesinden gelinebilir:
* **Güne Erken Başlayın:** Günün en sıcak zamanlarında dışarıda eziyet çekmektense, sabahın serin saatlerinden faydalanarak güne başlayın ve erken uyuyun.
* **Hafif Egzersizler:** Sabahları yapılan bir yürüyüş, akşam saatlerinde yoga veya sahil kenarında yapılacak birkaç esneme hareketi, hem vücudunuzu hem de zihninizi canlandıracaktır.
**YAZIN MİNİK ZEVKLERİNİ GÖZ ARDI ETMEYİN**
Sürekli büyük mutlulukların peşinden koşmak zorunda değilsiniz. Yaz, aslında küçük zevklerin mevsimidir. Bir külah dondurma alarak deniz kenarında vakit geçirmek, akşam serinliği bastırdığında elinizde bir kitapla balkona yerleşmek, mahallenin tanıdık büfesinden buz gibi bir limonata yudumlamak, aralık bir pencereden sızan yaz melteminin kıymetini bilmek veya komşu çocuklarının su savaşı kahkahalarına gülümsemek…
Unutulmamalıdır ki şehirde yazı katlanılır hale getiren unsur, kapsamlı tatil planları değil, verilen kısa aralar ve beklentileri doğru yönetme yeteneğidir. Herkesin yazını Bodrum veya Çeşme’de geçirmesi şart değildir. Değerini bilenler için İstanbul’da yaz mevsimi de oldukça zevklidir. Özellikle dinç kalmayı, sağlıklı beslenmeyi, küçük planlar yapmayı ve arada bir durup derin bir nefes almayı başarabilirseniz, şehirde geçireceğiniz yazdan büyük keyif alabilirsiniz.