Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, kurumun son dönemde yürüttüğü faaliyetlere dair önemli değerlendirmeler paylaştı. Gündeme gelen yeni kararlar, devam eden sektör incelemeleri ve uluslararası işbirliği vurgusu, rekabetçi bir piyasa yapısının pekiştirilmesine yönelik kararlılığı ortaya koyuyor.
REKABET KURUMU’NUN ÖNCELİĞİ PİYASA ENGELLERİNİ KALDIRMAK
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, gerçekleştirdikleri çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Rekabet otoritelerinin öncelikli görevinin piyasalardaki işleyiş bozukluklarını düzeltmek, pazara giriş önündeki engelleri minimize etmek ve bu amaca hizmet eden mekanizmalar kurmak olduğunun altını çizen Küle, kurumun vizyonunu, “Biz de Türk Rekabet Kurumu olarak kestiğimiz cezalarla değil, düzenleyici rolümüzle piyasaya giriş engellerini ortadan kaldırıcı eylemlerimizle anılmak istiyoruz” sözleriyle özetledi.
Küle, rekabetin kendisinin en tesirli regülasyon mekanizması olduğunu dile getirerek, kurumun temel misyonunun bu ortamı sağlamak ve pazara yeni aktörlerin katılımını teşvik etmek olduğunu belirtti.
FRİTO LAY KARARIYLA GELEN YENİ STANDARTLAR
Bu sene Frito Lay hakkında verilen karara değinen Küle, kurum tarafından alınan kararların uluslararası alanda yakından takip edildiğini vurguladı. Frito Lay’in küçük ölçekli satış noktalarında rekabeti sınırlandırdığı yönündeki tespite istinaden alınan kararın, uygulanan para cezasının çok ötesinde bir etki yarattığını ifade eden Küle, bu tür uygulamaların geçmişte farklı endüstrilerde de görüldüğünü ve müdahale edildiğini hatırlattı.
TOFAŞ KARARI BİR MİLAT OLDU
Birleşme ve devralma işlemlerinde bu yıl tarihi bir ilke imza atıldığını belirten Küle, Tofaş/Stellantis birleşme kararının, yatırım ve istihdam koşuluna bağlanmasının Kurum’un tarihinde bir ilk olduğunu kaydetti. Bu kararın, rekabetin dinamik yansımalarını ve toplumsal refah üzerindeki etkisini çok daha kapsamlı bir bakış açısıyla ele alan yeni bir yaklaşımı simgelediğini dile getirdi.
30’U AŞKIN SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Yılın kalan bölümünde de aynı yoğunlukta çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Küle, halihazırda 30’dan fazla soruşturmanın aktif olarak yürütüldüğünü duyurdu. Bu soruşturmaların Apple, Google, Netflix, Visa/MasterCard ve Sahibinden gibi teknoloji şirketlerinin yanı sıra; kimya, ilaç, elektronik, hazır beton ve çimento dahil olmak üzere çok sayıda sektörü kapsadığını bildirdi. Buna ek olarak, kırmızı et, ilaç, konteyner nakliyesi, liman işletmeciliği ve otomotiv gibi alanlarda da kapsamlı sektör analizleri yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
DİJİTAL PAZARLARDA HAKİM DURUM MERCEK ALTINA ALINACAK
Küle, önümüzdeki süreçte “hakim durum” konusundaki dosyalara daha fazla odaklanacaklarının sinyalini verdi. Dijitalleşmeyle birlikte bazı dev şirketlerin pazar hakimiyetini çok daha rahat elde edebildiğine dikkat çeken Küle, bu eğilime karşı daha proaktif ve etkili denetim sistemleri geliştirileceğini ifade etti.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ARTIK BİR ZORUNLULUK
Rekabetin denetiminin artık küresel bir perspektif gerektirdiğini söyleyen Küle, büyük teknoloji firmalarının yarattığı etkilerin ulusal sınırları aştığını, bu sebeple de diğer ülkelerin rekabet otoriteleriyle çok daha entegre bir işbirliği içinde olmanın kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
ALGORİTMA BAZLI FİYATLANDIRMA RİSKİNE DİKKAT
Fiyat belirlemede algoritmaların kullanımının yaygınlaşmasının yeni rekabet sorunlarını beraberinde getirdiğini belirten Küle, fiyat sabitleme gibi yasa dışı eylemlerin artık insan müdahalesi olmadan, yazılımlar vasıtasıyla otonom bir şekilde yapılabildiğine işaret etti. Bu yeni nesil tehditlere karşı yapay zeka ile güçlendirilmiş denetim mekanizmaları geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.