Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin bir kez daha hak ihlali tespitinde bulundu. Strazburg merkezli mahkeme, Demirtaş hakkında 2019 yılında verilen tutuklama kararının “hukuki bir temelden yoksun olduğunu” ve “temelde siyasi bir gaye taşıdığını” belirterek yeni bir ihlal kararı açıkladı.
Mahkeme, bu kararıyla Demirtaş’ın tutuklanmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) iki önemli maddesinin çiğnendiğini karara bağladı. Buna göre, hem sözleşmenin özgürlük ve güvenlik hakkını teminat altına alan 5. maddesinin çeşitli fıkraları hem de haklara getirilen kısıtlamaların suistimal edilmesini meneden 18. madde ihlal edilmiştir.
Söz konusu karar, 2014 senesindeki Kobani olayları gerekçe gösterilerek Demirtaş için 2019’da verilen ikinci tutuklama kararını mercek altına alıyor. AİHM, bu yeni tutuklamanın dayandırıldığı gerekçelerin somut delillerden uzak olduğunu ve 2014’te yaşananlar ile Demirtaş’a yöneltilen suçlamalar arasında mantıklı bir illiyet bağı kurulamadığının altını çizdi. Yüksek Mahkeme, özellikle suçlamanın niteliğinin zaman içinde “suça teşvik”ten “azmettirmeye” dönüştürülmesinin yeterli hukuki gerekçelerle izah edilmediğine dikkat çekti.
AİHM’nin değerlendirmesine göre, 2019 tarihli tutuklama emrinin arkasındaki asıl amaç, Demirtaş’ın siyasi aktivitelerini engellemek ve bu yolla Türkiye’deki demokratik tartışma ortamını daraltmaktı. Mahkeme ayrıca, Demirtaş’ın tutukluluğunun sürmesi için gösterilen unsurların da yetersiz olduğunu kaydetti. Dört seneyi aşan tutukluluk hali için ikna edici ve zorunlu sebeplerin sunulmadığını belirten AİHM, tutuklamaya alternatif adli kontrol gibi önlemlerin de hiç değerlendirilmediğini not düştü.
AİHM kararında dikkat çeken bir diğer husus, Demirtaş’ın dava dosyasına erişiminin engellenmesi ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı bireysel başvuruların senelerce yanıtsız bırakılması oldu. Mahkeme, bu gecikmeler sebebiyle AYM’ye yapılan başvuruların “etkin bir iç hukuk yolu” olarak nitelendirilemeyeceğine ve bu durumun AİHS’nin 5. maddesinin 4. fıkrasına aykırı olduğuna hükmetti.
Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana, ağırlıklı olarak 6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobani protestoları esnasında meydana gelen olaylarla bağlantılı suçlamalarla cezaevinde bulunmaktadır. AİHM, geçmişte 2018’de ve ardından 22 Aralık 2020’de açıkladığı Büyük Daire kararında da bu tutukluluğun bir hak ihlali teşkil ettiğini belirtmişti. Söz konusu 2020 tarihli kararın tatbik edilme süreci, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından halen takip edilmektedir. Salı günü duyurulan bu yeni karar ise mahkeme nezdinde “Demirtaş (4)” olarak bilinen dosyayı kapsamakta ve 2019’daki tutuklamanın da AİHS’ye aykırı olduğunu tescil etmektedir.
Mahkeme, Türkiye’nin Demirtaş’a 3.245 euro maddi, 32.500 euro manevi tazminat ile 20.000 euro tutarındaki mahkeme masraflarını ödemesine hükmetti. Altı oya karşı bir oyla alınan karar, tarafların üç ay zarfında temyize gitmemesi durumunda kesinleşecek. Kararın nihai hale gelmesinin ardından uygulanma süreci, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin denetimine girecek.
Kararın açıklanmasının akabinde yayımladıkları ortak bir bildiriyle Demirtaş’ın avukatları, tutuklu siyasetçinin derhal serbest bırakılması yönünde bir çağrı yaptı.