Alman İhracatı, ABD Gümrük Vergisi Endişeleriyle Geriledi; Ekonomik Baskı Artıyor

REKLAMAlmanya’nın ticaret dengesi Nisan’daki 15,7 milyar euro seviyesinden Mayıs’ta 18,4 milyar euro’ya çıkarak bir iyileşme gösterse de, bu durum ihracattaki düşüşü gizleyemedi. Federal istatistik ofisinin salı günü yayımladığı verilere göre, Almanya’nın ihracatı Mayıs ayında aylık bazda yüzde 1,4 oranında azalarak beklentilerin altında kaldı; bu, Nisan ayındaki yüzde 1,6’lık düşüşün devamı niteliğindeydi. Yıllık bazda ise ihracat artışı sadece %0,4’te kaldı.

İthalat tarafında ise aylık yüzde 3,8’lik bir düşüş yaşanırken, yıllık bazda yüzde 4,2’lik bir artış kaydedildi.

Amerika Birleşik Devletleri, Alman ürünleri için birincil pazar olma konumunu sürdürse de, bu ülkeye yönelik sevkiyatlarda dikkat çekici bir yavaşlama yaşandı. Veriler, olası gümrük vergileri öncesinde yapılan ön yüklemelerin Şubat’ta %1,8 ve Mart’ta %1,3’lük ihracat artışları sağlamasının ardından, sevkiyatlarda önemli bir gerileme olduğunu ortaya koyuyor.

Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak hareket eden Almanya, Trump yönetiminin ABD’ye gönderilen mallara yönelik yüzde 50’lik gümrük vergisi tehdidinden kaçınmak için 1 Ağustos olan son tarihten önce bir ticaret anlaşması yapmaya çalışıyor.

Bu yılın başlarında Başkan Donald Trump’ın ilan ettiği sözde “karşılıklı” tarifelerle AB, başlangıçta yüzde 20’lik bir vergi oranıyla karşı karşıya kalmıştı. Piyasalardaki çalkantıların ardından Beyaz Saray, tarifeleri 90 günlüğüne ertelemişti. Normalde 9 Temmuz’da dolacak olan bu süre, son dakika müzakerelerine imkan tanımak amacıyla yönetim tarafından daha ileri bir tarihe çekildi.

Anlaşıldığı kadarıyla AB, ABD’ye ihracatta asgari yüzde 10’luk bir tarifeyi kabul etmeye hazır, ancak blok, kilit sektörler üzerindeki baskıyı azaltacak muafiyetler elde etmenin peşinde. “Misilleme” olarak nitelendirilen bu vergilerin yanı sıra AB, ABD’ye ihraç edilen otomobil ve otomobil parçaları için yüzde 25, çelik ve alüminyum içinse yüzde 50’lik bir tarife tehdidiyle de karşı karşıya. Brüksel, daha avantajlı bir ticaret çerçevesi oluşturarak bu darbeleri hafifletmeyi umuyor.

VDA sanayi derneği, geçen hafta yaptığı açıklamada, bu durumun etkilerinin şimdiden hissedildiğini belirtti. Derneğe göre, Almanya’nın ABD’ye otomobil ihracatı, bir önceki yılın aynı aylarıyla karşılaştırıldığında Nisan’da yüzde 13, Mayıs’ta ise yüzde 25 oranında düştü.

Alman ekonomisi, gümrük tarifelerinin getirdiği bu yeni zorluklar olmasa dahi, son birkaç yıldır Avrupa’daki enerji fiyatlarının yükselmesi, düşük verimlilik ve yetersiz altyapı yatırımları gibi nedenlerle sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Son iki senedir gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesi negatif bölgede seyrederken, Deutsche Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, yeni vergilerin ülkeyi bu yıl bir kez daha daralma patikasına sokabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

ING Research Küresel Makro Başkanı Carsten Brzeski de salı günü yaptığı bir açıklamada, “Daha genel bir perspektiften bakıldığında, ikinci çeyreğin ilk iki ayına ilişkin makro verilerle birlikte, Alman ekonomisi yeni bir durgunluk, hatta küçük bir daralma için hazır görünüyor,” dedi. Brzeski, “Perakende satışlar ve inşaat faaliyetleri ilk çeyreğe göre azalırken, sanayi üretimindeki küçük artışın ticaretten kaynaklanan beklenen düşüşü dengelemeye yetmediğini” ekledi.

Nitekim Federal İstatistik Ofisi tarafından Pazartesi günü açıklanan veriler, sanayi üretiminin Nisan ayındaki yüzde 1,6’lık düşüşün ardından Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,2 arttığını gösterdi. Ancak Almanya’da perakende satışlar Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,6 oranında düştü.

Ülkenin yüzleştiği bu zorluklara karşın, Berlin’in savunma ve altyapı harcamalarını artırma vaadi yatırımcılar için olumlu bir sinyal oldu. Hükümet, kısa süre önce ‘borç freni’ kuralında anayasal bir değişikliği onayladı; bu değişiklik, GSYİH’nin yüzde 1’ini aşan savunma harcamalarının borçlanma limitlerine dahil edilmeyeceği anlamına geliyor. Şansölye Friedrich Merz, askeri harcamaları 2029 yılına kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine yükseltmeyi hedefliyor. Ayrıca hükümet, ilave altyapı yatırımları için 500 milyar euro’luk bütçe dışı bir fon yaratarak işletmelere ek destek sağlamayı planlıyor.