Almanya’da İflas Dalgası: Şirket Kapanmaları Son 20 Yılın Zirvesinde

Almanya merkezli Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH) tarafından yayımlanan rapora göre, ülkedeki şirket iflasları 2025’in ikinci çeyreğinde 2005 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye tırmandı.

IWH’nin haziran ayına yönelik şirket iflas eğilimleri raporunda, Almanya’daki şirket ve ortaklıkların iflas başvurularının, bir önceki yılın aynı ayına göre %23’lük bir artışla 1420’ye çıktığı belirtildi.

Bu iflas rakamı, Kovid-19 salgını öncesi dönemi temsil eden 2016-2019 yıllarının haziran ayı ortalamalarına kıyasla %50’lik çarpıcı bir artışa işaret ediyor.

2025’in ikinci çeyreğinde iflas eden 4.524 şirket, yaklaşık 45 bin kişilik bir istihdam kaybına yol açtı. Nisan-haziran dönemini kapsayan bu çeyrekteki iflas sayısı, 2024’ün aynı dönemiyle karşılaştırıldığında %7 oranında yükseldi.

Kurumun açıklamasında, nisan-haziran dönemindeki iflas sayısının 2005’in üçüncü çeyreğinden beri görülen en yüksek ortaklık ve şirket iflası olduğu vurgulandı. Bu seviyenin, 2009’daki büyük ekonomik ve finansal kriz sonrası dönemden dahi daha yüksek olduğu ifade edildi.

Konuya ilişkin bir değerlendirme sunan IWH İflas Araştırmaları Bölümü Başkanı Steffen Müller, mevcut yüksek iflas oranlarının sadece bir bölümünün güncel makroekonomik zorluklarla bağlantılı olduğunu belirtti.

Müller, “Uzun bir süre boyunca, aşırı düşük faiz oranları iflasları suni bir şekilde engelledi. Kovid-19 pandemisi esnasında ise hükümetin destek tedbirleri, zaten zayıf olan firmaların bile piyasada tutunmasını sağladı” şeklinde konuştu.

Yüksek enflasyonun ardından faiz oranlarındaki yükselişin ve devlet desteklerinin sona ermesinin 2022 ortasından itibaren iflaslarda bir tırmanışa neden olduğunu vurgulayan Müller, artan iflasların, sürdürülebilir firmalara yer açabilecek “sancılı ama gerekli” bir piyasa konsolidasyonu ve yapısal ayarlama işareti olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi.

**Alman Ekonomisinde Büyüme Sancıları**

Öte yandan, Alman ekonomisi 2025’in ilk çeyreğinde %0,4 ile beklentilerden daha iyi bir büyüme göstermiş olsa da, ABD Başkanı Donald Trump ile AB arasındaki gümrük vergisi anlaşmazlığının yarattığı belirsizlik ortamı hem şirketleri hem de tüketicileri olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.

Tarife mücadeleleri ve Trump’ın söylemleri küresel ticaret üzerindeki endişeleri derinleştirirken, analistler Trump’ın gümrük vergisi politikasını Alman ekonomisinin büyümesi için “özel bir risk” olarak tanımlıyor.

Bölgedeki diğer ülkelere nazaran imalat sektörüne önemli ölçüde bağımlı olan Alman ekonomisi, üretimdeki devam eden zayıflık sebebiyle kırılgan bir yapıda kalmaya devam ediyor.

Çin ile kızışan rekabet ve yapısal problemlerin ekonomiyi baskılaması sonucu, ülke ekonomisi 2024’te bir önceki yıla göre %0,2 küçülerek üst üste ikinci daralma yılını yaşadı.

Hükümet, 24 Nisan’da yaptığı bir güncelleme ile bu yıl için daha önce %0,3 olarak duyurduğu büyüme beklentisini, ABD Başkanı Donald Trump’ın politikaları neticesinde artan küresel ticari gerilimlerin etkisiyle sıfıra indirdi.