Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılması yönündeki karara yönelik tepkiler artarak devam ediyor. Antalya’da aralarında meslek odaları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu Antalya Müze Çalışma Grubu, müze binasının “depreme karşı dayanıksız” olduğu iddiasıyla yıkılmasına karşı çıkmak amacıyla yapı önünde bir gösteri düzenledi. Yakın zamanda müzeye girmek isteyen grubun içeriye girişine izin verilmedi.
ESER GÜVENLİĞİ…
Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Antalya Müze Çalışma Grubu Sözcüsü Prof. Dr. Gül Işın, grubun arkasındaki geniş tabanlı desteğe dikkat çekti. Işın, *“Oluşturduğumuz Müze Çalışma Grubu, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği, Antalya Kültürel Miras, Kültür Sanat Sen Antalya Şubesi, Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği gibi çok çeşitli sivil toplum örgütlerinden gelen talepleri dile getirmektedir” dedi. Işın, “Antalya Müzesi’nin mevcut binasının yıkılmasına karşı duruşumuzun temelinde iki ana argüman yer alıyor. Birincisi, bu müzenin Türkiye Cumhuriyeti döneminde bir mimari proje yarışmasında birincilik ödülü kazanmış ilk müze olması ve sergileme düzeniyle 1988 yılında Avrupa Komisyonu tarafından en iyi müze özel ödülüne layık görülmesidir. İkinci temel argümanımız ise paha biçilmez eserlerin güvenliğidir” şeklinde konuştu.
‘MİRASIMIZ KORUNMALI’
Işın, tek katlı bir yapının depreme karşı güçlendirilmesinin teknik olarak mümkün olduğunu vurgulayarak, “Mühendisler Odası’nın da belirttiği gibi, tek katlı bir binanın depreme karşı güçlendirilmesi mümkündür” ifadelerini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Binanın, içindeki eser yoğunluğu bahane edilerek yıkılması asla kabul edilemez. Elbette yeni ve modern müzelere olan ihtiyacımızı inkâr etmiyoruz, ancak tescil edilmeye değer bu çok kıymetli Cumhuriyet mirasımızın korunmasını talep ediyoruz. Mevcut arkeoloji müzemizi güçlendirerek muhafaza etmek olanaklıdır. Müzemiz, daha az sayıda eserle butik sergilemeler yaparak bölge müzesi kimliğini sürdürebilir.”
Temelde Antalya’nın modern bir müzeye ihtiyaç duyduğunu kabul ettiklerini yineleyen Işın, “Fakat bu ihtiyaç, mevcut binayı yıkarak değil, farklı bir alanda yeni bir müze inşa ederek karşılanmalıdır. Bu yaklaşım, eserlerin kademeli olarak ve çok daha güvenli bir şekilde taşınmasına olanak tanıyacaktır. Antalya kent merkezinde inşa edilecek yeni bir müzenin yanı sıra, Antalya’daki Perge, Aspendos ve Phaselis gibi antik kentlerde de modern müzecilik anlayışıyla yerinde sergileme yapabilecek pek çok yeni müzeye ihtiyaç duyulmaktadır. İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler, bu tür müzecilik örnekleriyle doludur” diyerek sözlerini tamamladı.