REKLAMABD Adalet Bakanlığı (DoJ), Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein’in meşhur “müşteri listesi”nin aslında hiç var olmadığını ve reşit olmayanlara yönelik cinsel sömürü şebekesi kurmakla itham edilen Epstein’in, davası görülmeden önce cezaevinde kendi canına kıydığını teyit etti.
Bakanlığın bu açıklaması, uzun süredir dolaşımda olan ve ABD’li yetkili Pam Bondi’nin bu yılın başlarında böyle bir listenin elinde olduğunu iddia etmesiyle yeniden alevlenen bir komplo teorisine son verdi. Bondi, şubat ayında katıldığı bir Fox News programında, belgenin “şu anda masasının üzerinde incelemede olduğunu” belirtmişti.
Pazartesi günü yapılan açıklamalarda ise, hem Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt hem de Adalet Bakanlığı Sözcüsü Chad Gilmartin bu iddiayı düzelterek, Bondi’nin aslında genel Epstein dosyalarını kastettiğini ifade ettiler.
Epstein’ı çevreleyen bir diğer temel komplo teorisi de Adalet Bakanlığı tarafından çürütüldü. Bakanlık, Epstein’in Ağustos 2019’da federal bir tesiste gözaltındayken intihar ederek hayatını kaybettiğini kesin bir dille doğruladı. Bu teyidi güçlendirmek amacıyla, Epstein’ın cinsel ticaret davasını beklerken öldüğü New York’taki hapishaneden alınan ve söylentileri sonlandırması beklenen görüntüler kamuoyu ile paylaşıldı.
Yetkililerin Epstein’in ölümünün intihar olduğu yönündeki ısrarı yeni değil. Nitekim dönemin Başsavcısı William Barr, Kasım 2019’da yaptığı bir açıklamada, Epstein’in öldüğü gece tutulduğu bölüme kimsenin girmediğini gösteren güvenlik kayıtlarını bizzat izlediğini söylemişti.
Bakanlık, bu görüntüleri yayınlamasına karşın, Epstein’ın cinsel ticaret davasına ilişkin başka belgelerin paylaşılmayacağını duyurdu.
Neden daha fazla delil yayınlanmıyor?
Bu durum, Bondi’nin daha önce gazetecilere FBI’ın Epstein’a ait “on binlerce” “çocuklarla ya da çocuk pornosu olarak” çekilmiş videoyu incelediğini söylemesiyle oluşan beklentilerle çelişiyor. Bu iddia, o dönemde şaşkınlık yaratmıştı çünkü ne Epstein ne de ortağı Ghislaine Maxwell, çocuk istismarı materyali bulundurmakla resmen suçlanmıştı. Bu suçlama, yüzleştikleri insan ticareti suçlamalarına göre mahkemede kanıtlanması daha basit bir suç teşkil ederdi.
Bakanlık, Bondi’nin bahsettiği videoların ne zaman ortaya çıktığına dair detay vermedi. Ancak Associated Press (AP), 2023 tarihli bir mahkeme dosyasına işaret ederek, Epstein’ın mal varlığını yönetenlerin çocuk istismarı içerebilecek video ve fotoğraflar bulduğunu belirtmişti. Bondi’nin, ceza davaları kapandıktan sonra bulunan bu materyallere mi referans verdiği ise belirsizliğini koruyor ve Adalet Bakanlığı bu konuyu aydınlatmadı.
Axios’un ilk olarak duyurduğu bir belgede bakanlık, “daha fazla bilginin açıklanmasının uygun veya gerekli olmayacağını” ifade etti. Gerekçe olarak, materyallerin büyük bir kısmının mağdurların kimliğini koruma amacıyla mahkeme kararıyla mühürlendiği ve Epstein yargılanabilseydi bile “sadece küçük bir bölümünün” kamuya açılacağı gösterildi.
Bakanlığın notunda, “Önceliklerimiz arasında en önemlilerinden biri, çocuk istismarını önlemek ve mağdurlar için adaleti sağlamaktır” denildi ve “Epstein hakkındaki temelsiz teorileri devam ettirmenin bu hedeflerden hiçbirine katkısı yoktur” diye eklendi.
Gelen tepkiler nasıl oldu?
Adalet Bakanlığı’nın bu tavrı, aşırı sağcı çevrelerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı ve Bondi’ye yönelik sert eleştirilere neden oldu. Yetkilinin haftalarca daha fazla belgenin yolda olduğu imasında bulunması, hatta bir noktada “Yeni bir yönetim var ve her şey kamuoyuyla paylaşılacak” demesi beklentileri yükseltmişti.
Bondi, şubat ayında MAGA yanlısı çevreleri ve eski Başkan Donald Trump’ın seçmen kitlesini heyecanlandırmak amacıyla, aşırı sağcı sosyal medya fenomenlerini Beyaz Saray’a davet ederek onlara “Epstein Dosyaları: 1. Aşama” ve “Gizliliği Kaldırıldı” etiketli belgeler sunmuştu. Ancak bu belgelerin, kamuoyunun zaten bildiği, redakte edilmiş ve yeni bir bilgi sunmayan dokümanlar olduğu anlaşılmıştı.
Bu gelişmeler üzerine teknoloji milyarderi Elon Musk, Bondi’nin aylar önce masasında olduğunu iddia ettiği “müşteri listesinin” aslında hiç var olmadığının açıklanmasıyla dalga geçti. Musk, bu durumu makyaj yapan bir palyaçonun fotoğraflarını paylaşarak tiye aldı.
Trump ve Epstein dosyaları hakkında söylenenler
Trump yönetimi döneminde Epstein dosyalarının kamuoyuna açıklanacağı vaat edilmişti. Bu nedenle Adalet Bakanlığı’nın son açıklaması, Epstein’ın intiharı ve bir “müşteri listesi” tuttuğu yönündeki komplo teorileriyle doğrudan çelişmesi açısından dikkat çekicidir.
Geçmişte Epstein hakkındaki komplo teorilerinin yayılmasına yardımcı olan eski MAGA influencer’ları Kash Patel ve Dan Bongino gibi isimler de sonradan pozisyon değiştirerek Epstein’in intihar ettiğini kabul etmişlerdi.
Geçtiğimiz ay Elon Musk ile Trump arasındaki siyasi ittifak çatırdarken, Musk herhangi bir kanıt göstermeden Trump’ı Epstein dosyalarıyla ilişkilendirmişti. Musk, X platformunda yaptığı bir paylaşımda, “Asıl bombayı patlatma zamanı: Trump’ın adı, Epstein dosyalarında geçiyor,” iddiasında bulunmuştu. Bu iddiaları yalanlayan Trump ise gazetecilere Musk’ın “aklını kaçırdığını” söylemişti. Epstein ile yasa dışı faaliyetlere karıştığına dair Trump hakkında herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Musk, daha sonra bu suçlamasını ve X’teki ilgili diğer paylaşımlarını “çok ileri gittiğini” belirterek silmişti.
Kamuoyunda “Epstein dosyaları” olarak bilinen belgeler, aslında tek bir liste veya doküman değildir. Bu tanım, yıllar içinde çeşitli davalar, Epstein’ın kendi suç kayıtları, kamuya yapılan açıklamalar ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamındaki talepler yoluyla ortaya çıkan binlerce sayfalık kayıtlardan oluşan bir bütünü ifade etmektedir.