Sana Göre Haber

Hubble Gerilimi İçin Yeni Çözüm: Dünya ve Galaksimiz Kozmik Bir Boşlukta Mı?

Günümüz evreninin, Büyük Patlama’yı takip eden erken dönemlere oranla daha süratli bir şekilde genişliyor olması, modern bilimin en büyük muammalarından birini teşkil etmektedir. Fakat bir grup bilim insanı, on yıllardır süregelen bu probleme şaşırtıcı bir yanıt getirdiklerini iddia ediyor. Bu yeni hipoteze göre Dünya, Güneş Sistemi ve içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nin tamamı, devasa ve esrarengiz bir kozmik boşluğun merkezine yakın bir noktada bulunabilir. Araştırmacılar, bu özel bölgedeki genişlemenin evrenin diğer kısımlarına göre daha çabuk meydana geldiğini ve bunun da genel bir hızlanma algısı oluşturduğunu belirtiyor.

**BOŞLUK TEORİSİNİN OLASILIĞI VE ZORLUKLARI**

Bu radikal varsayım, bilim dünyasında “Hubble gerilimi” diye bilinen problemi açıklama potansiyeline sahip. Bununla birlikte, teorinin getirdiği bazı ciddi güçlükler de mevcut. Zira evrenin standart kozmolojik modeline göre maddenin uzayda geniş ölçekte tekdüze bir dağılım göstermesi gerekir, bu da bu denli büyük boşlukların var olmaması gerektiği anlamına gelir. Yapılan araştırmalar, Dünya’nın bir boşluğun dışında yer almasına nazaran, içinde bulunma olasılığının 100 milyon kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

**“HUBBLE GERİLİMİ” KAVRAMI**

Evrenin genişleme hızı, “Hubble sabiti” olarak isimlendirilen bir değer kullanılarak ölçülür. Bu sabitin hesaplanması, galaksilerin bize olan mesafelerinin ve bizden uzaklaşma hızlarının tespit edilmesine dayanır. Problem ise erken evrenin gözlemlenmesiyle belirginleşiyor. Çok uzaktaki ve dolayısıyla çok eski ışık kaynaklarından yapılan ölçümler, günümüzdeki ölçümlerle kıyaslandığında Hubble sabiti için bütünüyle farklı bir sonuç veriyor.

**BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE BİR GENİŞLEME HIZI**

Mevcut genişleme sürati, teorik beklentilerin yaklaşık yüzde 10 üzerindedir. Bu sapma, evrenin bütün yapısını şekillendiren temel bir parametre söz konusu olduğunda oldukça mühim bir farklılığa işaret etmektedir. Uzmanların bu gerilimi açıklamak üzere sunduğu yeni çözüm, genişlemenin tüm evrende değil, yalnızca Dünya’ya yakın olan bölgelerde daha süratli olduğu fikrine dayanıyor.

**MADDE YOĞUNLUĞU DÜŞÜK BİR BÖLGE**

Bu durum, Samanyolu Galaksisi’nin, çapı yaklaşık bir milyar ışık yılı olan ve evrenin genel ortalama yoğunluğuna kıyasla yüzde 20 civarında daha az madde barındıran bir “boşluk” alanının merkezine yakın bir yerde bulunduğunu ima ediyor. Böyle bir bölgede madde miktarının az olması durumunda, içerideki cisimler kütleçekim kuvvetiyle çeperlerdeki daha yoğun alanlara doğru çekilecektir. Sonuç olarak bu etki, Dünya’dan yapılan gözlemlerde uzak gök cisimlerinin gerçekte olduğundan daha süratli uzaklaşıyormuş gibi görünmesine neden olabilir. Söz konusu modelin doğrulanması halinde, Hubble gerilimi, evrenin hızlanan genişlemesini izah etmek amacıyla “Karanlık Enerji” gibi ilave faktörlere başvurma ihtiyacı olmaksızın çözüme kavuşabilir.

Exit mobile version