Sana Göre Haber

İngiltere Çocuk Komiserliği Raporu: Ülkedeki Çocuklar ‘Dickens-Vari’ Yoksulluk Koşullarında Yaşıyor

İngiltere Çocuk Komiserliği tarafından yayımlanan yeni bir raporda, ülkedeki çocukların “neredeyse Dickens-vari bir yoksulluk” içinde yaşadığı uyarısı yapıldı. Rapor, aşırı kalabalık ve farelerin istila ettiği konutlar ile küflü gıda paketleri gibi durumları örnek göstererek, hükümete yapılan yardımlardaki iki çocuk sınırının kaldırılması gerektiğini vurguluyor.

İngiltere Çocuk Komiseri Dame Rachel de Souza, yoksulluğun endişe verici bir biçimde normalleştiğine dikkat çekti. “Dünyanın en zengin toplumlarından birinde” yaşanmasına karşın, “çocukların bu yetersiz durumları normal kabul etmelerinin ne kadar sık görüldüğünün son derece endişe verici olduğunu” ifade etti.

Nisan 2024 itibarıyla, resmi ölçütlere göre İngiltere’de 4,5 milyon çocuk (toplamın yüzde 31’i) yoksulluk sınırında yaşıyordu. Bu durum, medyan gelirin yüzde 60’ından daha düşük gelirli ailelerde büyüdükleri manasına gelmektedir. Bu rakama, gıda ve ısınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun olan 1 milyon çocuk da dahildir. Yetişkinlere kıyasla çocukların yoksullukla karşılaşma ihtimali daha yüksektir. Bu durumu daha iyi anlamak amacıyla De Souza’nın ofisi, İngiltere hükümetinin Çocuk Yoksulluğu Stratejisi’ne katkı sunmak için yaklaşık 130 çocukla yoksulluk deneyimleri üzerine nitel bir çalışma gerçekleştirdi.

Çocuk Komiseri’ne göre, “Çocuklar, bazılarının neredeyse Dickens-vari yoksulluk seviyelerinde olduğu üzücü sıkıntı hikayelerini paylaştılar.” Gençlerin, “çoğu insanın temel olarak kabul edeceği” pek çok şeyden mahrum kaldıklarını dile getirdiklerini aktardı. Bu yoksunluklar arasında; küf ve fare bulunmayan güvenli bir konut, rahatça uzanabilecekleri bir yatak, domuz pastırması gibi ‘lüks’ olarak görülen yiyecekler, ödev yapabilecekleri bir alan, evde ısınma, banyoda mahremiyet, arkadaşlarını eve davet edebilme ve okula ulaşmak için uzun yolculuklar yapmama gibi temel gereksinimler yer alıyor.

**Temel İhtiyaçlar Arasında Seçim Yapmaya Zorlanmak**

Rapora göre, çocuklar ailelerinin günlük harcamalarının tamamen bilincinde ve “geleneksel olarak ‘yetişkin’ meselesi olarak görülen konular artık toplumun en gençleri tarafından da hissediliyor.” Gençler, sık sık gıda ve ısınma gibi temel gereksinimler arasında bir tercih yapma zorunluluğundan bahsetti. 16 yaşındaki bir kız çocuğunun şu sözleri durumu özetliyor: “Kız kardeşimin yeni doğduğu zamanı anımsıyorum. Evi sıcak tutmanız gerekirken bunu yapamıyordunuz, çünkü o dönemde evde altı kişiydik. Herkesi beslemek, sıcak tutmak ve aynı zamanda evin tüm masraflarını karşılamak zorundaydınız, bu da oldukça büyük bir yük.”

Gençler, yoksulluğun diğer sonuçlarına da değindi. Ailelerinin sağlıklı beslenememesinin sağlıklarını nasıl etkilediğini, çetelere yöneldiklerini ve mutfaksız geçici konutlarda yaşamanın yemek pişirmeyi imkansız kıldığını anlattılar. Temel mobilya eksikliğinin yarattığı zorlukları da dile getiren 10 yaşındaki bir kız, evlerinde masa olmadığını belirterek, “Bazı insanların masası yok… Paraları yetmediği için yeri kullanmak zorunda kalıyorlar ve zemin bazen ısıtma olmadığından soğuk olabiliyor” dedi.

**İki Çocuk Sınırının Kaldırılması Çağrısı**

Raporun temel önerilerinden biri, Nisan 2017’de önceki Muhafazakar hükümet tarafından getirilen iki çocuk sınırının kaldırılmasıdır. Bu politika, çocuk vergi kredisi ve evrensel krediyi hanelerin büyük çoğunluğunda ilk iki çocukla kısıtlıyor. Çocuk Yoksulluğu Eylem Grubu’na göre, İşçi Partisi hükümetinin kaldırması yönünde baskı gördüğü bu uygulama yüzünden her gün 109 çocuk daha yoksulluğa itiliyor. Grup, bu politikanın sonlandırılmasının çocuk yoksulluğuyla mücadelede “açık ara” en verimli yöntem olduğunu belirtiyor.

Raporda ayrıca hükümete yönelik başka çağrılar da yer aldı. Bunlar arasında, çocuklarla ilgili tüm sosyal yardımların yaşam maliyetlerindeki artışa endekslenmesini sağlayacak bir “üçlü kilit” mekanizması oluşturulması, okul çağındaki bütün çocuklar için ücretsiz otobüs ulaşımının sağlanması ve hiçbir ailenin altı haftadan daha uzun bir süre geçici konaklamada kalmamasının garanti edilmesi bulunuyor.

Çocuk Yoksulluğuna Son Koalisyonu Yöneticisi Rachel Walters, raporun bulgularını “son derece rahatsız edici” fakat “ne yazık ki artık şaşırtıcı değil” şeklinde yorumladı. Euronews’e konuşan Walters, “Bugün yayımlanan raporda yoksullukla büyüyen gençlerin deneyimlerini duymak çok üzücü, ancak maalesef bu durum artık bizleri şaşırtmıyor. Ülke çapında en muhtaç ailelerle çalışan üyelerimizden her gün benzer hikayeler dinliyoruz,” dedi. Walters, “İki çocuk sınırını kaldırmanın, çocukları yoksulluktan çıkarmanın en hızlı ve en etkili yolu olduğunu biliyoruz. Hükümeti, çocuk yoksulluğunu azaltma stratejisini hazırlarken bu kritik adımı atmaya davet ediyoruz. Geçim mücadelesi veren aileler için bu düzenleme ne kadar çabuk yapılırsa o kadar iyidir,” diye ekledi.

**AB Genelinde Çocuk Yoksulluğu**

Avrupa Birliği genelindeki duruma bakıldığında, AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre, 2024’te 19,5 milyon çocuk (bloktaki çocukların %24,2’si) yoksulluk veya sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıyaydı. Eurostat’ın yoksulluk riski tanımı, İngiltere’nin tanımından farklılık göstermekte olup şu üç koşuldan en az birini karşılayanları içermektedir: ulusal medyan gelirin %60’ından az gelire sahip olmak, ciddi maddi ve sosyal yoksunluk içinde olmak veya çalışma potansiyeli çok düşük bir hanede (yetişkinlerin potansiyel çalışma süresinin %20’sinden az çalıştığı) yaşamak. Üye ülkeler bazında 2024 yılında en yüksek oranlar %35,1 ile Bulgaristan, %34,6 ile İspanya ve %33,8 ile Romanya’da görüldü. En düşük oranlara sahip ülkeler ise Slovenya (%11,8), Kıbrıs (%14,8) ve Çek Cumhuriyeti (%15,4) oldu.

Exit mobile version