Ukrayna askeri istihbarat servisi (HUR), Rusya’nın Ermenistan’daki askeri mevcudiyetini takviye ettiğini ve güçlendirdiğini öne sürüyor.
Kiev’in bu konudaki ilk uyarısının Erivan tarafından reddedilmesinden sadece iki gün sonra HUR, Rus ordusuna Ermenistan’daki bir üsse askeri yığınak yapma talimatı verdiğini iddia ettiği bir belgeyi kamuoyuyla paylaştı.
5 Temmuz tarihinde Ukrayna askeri istihbaratı, Moskova’nın Güney Kafkasya’daki nüfuzunu artırmak ve “küresel güvenlik ortamını istikrarsızlaştırmak” amacıyla Gümrü askeri üssündeki birliklerini çoğalttığını belirtmişti. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı ise bu iddiayı aynı gün içerisinde yalanlamıştı.
Bu gelişmelerin ardından HUR, “Rus Silahlı Kuvvetleri Güney Askeri Bölgesi birlikleri komutanından, Ermenistan’daki Rus askeri üssünün ‘takviye edilmesine’ yönelik bir emir” olduğunu ileri sürdüğü bir belge yayınladı. HUR tarafından yapılan açıklamada, “Telgrafta, Rus Silahlı Kuvvetleri Güney Askeri Bölgesi’ne bağlı 8., 18., 49. ve 58. birleşik orduların askerleri arasından personel seçilerek Rus birliğinin acil olarak ‘takviye edilmesi’ için bir dizi tedbir sıralanmaktadır,” ifadeleri kullanıldı.
Yayınlanan belgede, komutanlara personel seçimi sürecini hızlandırmaları yönünde talimat verildiği görülüyor. Belgede ayrıca mesleki yetkinlik, psikolojik sağlamlık ve muharebe hazırlığı gibi özel kriterler detaylandırılıyor. Emrin, uyuşturucu veya psikotrop madde ticaretiyle ilgisi olan kişilerin orduya alınmasını kesin bir dille yasakladığı açıkça belirtiliyor.
HUR, Rus askerlerinin Ermenistan’a konuşlandırılmasının, “Küresel güvenliği sarsmayı amaçlayan daha geniş kapsamlı bir Kremlin stratejisinin unsuru” olduğunu iddia etti. Yapılan açıklamada, “Moskova, etnik çatışmaları kışkırtmanın yanı sıra Kafkasya’daki askeri varlığını da artırıyor. Azerbaycan ile Rusya arasındaki ilişkilerin bozulmasının önceden planlanmış bir hamle olması oldukça olası,” denildi.
**Gümrü Askeri Üssünün Stratejik Önemi**
Gümrü, 100 bini aşan nüfusuyla Ermenistan’ın ikinci büyük kentidir. Başkent Erivan’ın yaklaşık 100 kilometre kuzeybatısında konumlanan şehir, Azerbaycan’ın en yakın müttefiki Türkiye sınırına sadece 3,5 kilometre mesafede stratejik bir noktada yer alıyor.
Ermenistan ve Rusya, 1990’lı yıllarda, Rus askerlerinin hem Türkiye sınırını koruması hem de Azerbaycan’ın olası bir askeri hamlesi karşısında Karabağ bölgesine hızla intikal edebilmesi amacıyla burada 102. Askeri Üssü kurmuştu. Ancak 2023 yılında Bakü’nün gerçekleştirdiği yıldırım harekatıyla Karabağ’ın kontrolünü tamamen ele geçirmesiyle bu beklenti gerçekleşmedi.
2024 yılına gelindiğinde ise Ermenistan, emsali görülmemiş bir adımla, Moskova’nın NATO’ya karşı oluşturduğu Kremlin liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (CSTO) katılımını dondurdu. Başbakan Nikol Paşinyan, geçen yıl Ermenistan’daki Rus birliklerinin varlığından “hiçbir fayda” görmediğini ifade etmişti. Buna rağmen, her iki ülkenin 2010’da üssün kira sözleşmesini 2044 yılına kadar uzatma konusunda anlaşmış olması nedeniyle Gümrü üssü varlığını sürdürüyor.
Gümrü’deki 102. askeri üs, Güney Kafkasya’daki en büyük Rus askeri tesisi olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 5 bin personele ev sahipliği yapan üste, MiG-29 savaş uçakları ve S-300 hava savunma sistemleri konuşlandırılmış durumda.
Ancak, Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme girişimleri ışığında, Rus üssünün artık Erivan’ın çıkarlarıyla örtüşmediği değerlendiriliyor. Hatta Ermenistan, Türkiye ile ortak sınırını yeniden açmayı hedefliyor; bu adımın ilişkileri geliştirmesi ve ülkenin izolasyonunu azaltması bekleniyor. Türkiye, yakın müttefiki Azerbaycan ile dayanışma amacıyla Karabağ’daki çatışmalar nedeniyle 1993’te sınır kapısını kapatmıştı.
Azerbaycan ve Rusya arasında eşi benzeri görülmemiş bir gerilim yaşanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’ın Azerbaycan ile yürüttüğü barış çabalarını destekleyeceğini dile getirdi. Son dönemde, Rusya’da onlarca yıl önceki cinayetler sebebiyle polis tarafından gözaltına alınan iki etnik Azeri’nin hayatını kaybetmesi ve Aralık ayında düşen Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağıyla ilgili Bakü’nün Moskova’yı sorumlu tutması, iki ülke arasındaki ilişkilere ciddi şekilde zarar verdi.