Macron’dan Tarihi Ziyaret: Fransa ve İngiltere Avrupa’yı Birlikte Güçlendirecek

Yayınlanma Tarihi: 08/07/2025 – 21:15 GMT+2

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kraliyet seremonileri ile Ukrayna ve göç gibi çetin siyasi meselelerin ele alındığı üç günlük devlet ziyareti boyunca, Avrupa’nın ekonomik ve savunma kapasitesini artırması ve hem ABD’ye hem de Çin’e olan bağımlılığını düşürmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kral Charles tarafından davet edilen Macron’un üç günlük bu seyahati, Brexit sonrasında bir Avrupa Birliği liderinin İngiltere’ye gerçekleştirdiği ilk resmi devlet ziyareti olması nedeniyle önemli bir sembolik anlam taşıyor. Bu ziyaret, aynı zamanda Birleşik Krallık hükümetinin 2020’deki AB’den ayrılışının ardından ilişkileri onarma niyetini de gösteriyor.

İngiltere Parlamentosu’nun her iki kanadına yönelik bir konuşma yapan Macron, iki ülkenin “hukuk, adalet ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde bir dünya düzenini temsil ettiğini, bugün bu düzenin günlük olarak saldırıya uğradığını” belirtti.

Macron, “İngiltere ve Fransa, ittifakımızın fark yaratabileceğini dünyaya bir kez daha göstermeli” diyerek bir çağrıda bulundu ve şu ifadeleri kullandı: “Örnek ve dayanışmamızla Avrupa’yı kurtaracağız.”

Fransız lider, İngiltere’nin bu süreçte tarafsız kalamayacağını vurgulayarak, “Çünkü savunma, güvenlik, rekabetçilik ve demokrasi gibi kimliğimizin temel değerleri, tüm Avrupa kıtasıyla bağlantılıdır” dedi.

Konuşmasında düzensiz göç konusuna da değinen Macron, İngiltere ve Fransa’nın bu sorunla “insanlık, dayanışma ve kararlılıkla” ortaklaşa mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Macron, bu karmaşık soruna yönelik kalıcı çözümlerin ancak “ülkelerle iş birliği yapmaya devam ederek” bulunabileceğinin altını çizdi.

“Daha iyi bir hayat umudu meşrudur” diyerek konunun insani boyutuna dikkat çeken Macron, bununla birlikte her iki ülkenin de suç şebekelerinin kuralları ihlal ederek insanları istismar etmesine göz yumamayacağını net bir şekilde ifade etti.

Akdeniz ülkeleriyle kıyaslandığında İngiltere daha az sığınma başvurusu alsa da, her sene binlerce göçmen kuzey Fransa kıyılarından Birleşik Krallık’a varmak amacıyla tehlikeli yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemler arasında kamyonların gizli bölmelerinde seyahat etmek ya da Manş Denizi’ni küçük teknelerle aşmak bulunuyor.

Suç çetelerini durdurma amacıyla İngiltere ve Fransa arasında yıllardır sahil devriyelerinin artırılması ve istihbarat paylaşımına yönelik anlaşmalar yapılmasına rağmen, bu girişimlerin şimdiye kadar kısıtlı bir başarı sağladığı görülüyor.

Birleşik Krallık hükümetinin verilerine göre, Mart 2025’te biten bir yıllık dönemde Manş Denizi üzerinden 44.125 yasa dışı geçiş tespit edildi; bu rakam, önceki yıla kıyasla %14’lük bir artışa işaret ediyor. Oxford Üniversitesi Göç Gözlemevi ise 2025 yılının Ocak ve Mayıs ayları arasında yaklaşık 14.800 küçük tekne geçişinin gerçekleştiğini ve bunun söz konusu dönem için kaydedilen rekor bir seviye olduğunu duyurdu.

Macron, liderlerin “iki ülke için büyük bir sorun olan bu konuyu çözmek için çalışacakları” konusunda güvence verdi.

Diğer taraftan, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Macron, Ukrayna’ya destek konusunda ortak hareket etmelerine rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik yaklaşımlarında farklılıklar göze çarpıyor; özellikle Macron’un Trump’a karşı daha eleştirel bir tavır sergilediği biliniyor.

İngiltere ve Fransa, Avrupa devletlerinin asker ve ekipman katkısıyla oluşturulacak ve ABD’nin güvenlik güvenceleriyle desteklenecek uluslararası bir barış gücü kurulması girişimine öncülük ediyor. Fakat, bu düşünceye Donald Trump’ın pek olumlu yaklaşmadığı ve henüz bir ateşkesin sağlanamadığı belirtiliyor.

Buna rağmen İngiliz yetkililer, “barış gücü” projesinin hala masada olduğunu ifade ediyor. Bu kapsamda Macron ve Starmer, planlamayı ilerletmek amacıyla perşembe günü uluslararası bir video konferans aracılığıyla bir araya gelecek.

Macron, söz konusu koalisyonun, “Avrupalıların Ukrayna’yı asla yalnız bırakmayacağının” açık bir kanıtı niteliğinde olduğunu söyledi.