Zeydan Karalar’dan Gözaltı Sonrası Sert Savunma: ‘Bu Siyasi Bir Operasyondur’

CHP’li belediyeleri hedef alan yeni bir operasyon, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı belirtilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş ve bazı çalışanlarının verdiği ifadelere dayandırılarak başlatıldı.nAdana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Silivri’de tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yaptığı ziyaretin ardından İstanbul’dan dönerken, Gebze’de bulunan ablasının evinde gözaltına alındı. Benzer şekilde, Ankara’dan Adıyaman’a dönmekte olan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere de gözaltına alındı ve her iki başkan da Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Sabah saatlerinde gerçekleştirilen sağlık kontrolü sonrası İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen belediye başkanlarının savcılık tarafından sorgulanmasına başlandı.nn**”HAYATIN DOĞAL AKIŞINA VE MANTIĞA AYKIRI”**nSavcılıkta ifade verme işlemi tamamlanan Zeydan Karalar’ın şu beyanlarda bulunduğu aktarıldı:n“Baki Nugay’ı, belediyenin bir müteahhiti olması sebebiyle tanıyorum. Kendisi tanışmak amacıyla makamıma gelmişti. Bu buluşmada, iddia edildiği gibi hakedişler karşılığında para istendiği yönünde bir konuşma kesinlikle geçmemiştir; bu tamamen bir iftiradır. Söz konusu firma, önceki AK Parti döneminde de ihale almış bir firmadır ve ben başkan olduktan sonra da belediyemizle çalışmayı sürdürmüştür. Önceki yönetimde ödemeler ne şekilde yapılıyorsa, bizim dönemimizde de aynı usulle ödemeleri geciktirmemeye özen gösterdik. Hakediş belgeleri tetkik edildiğinde, ödemelerin geç yapılıp yapılmadığı ortaya çıkacaktır. Herhangi bir zorlama durumu mevcut değildir. Baki Nugay’ın 2016’da ortaklıktan ayrıldığını söyleyip 2019’da para verdiğini iddia etmesi bariz bir çelişkidir. Ortaklığı bitmiş bir şahsın, devam eden bir iş için para vermesi hayatın doğal akışına ve mantığa aykırıdır.nn**”4 GÜN SAĞLIKSIZ KOŞULLARDA TUTULMAM HUKUKA VE VİCDANA SIĞMAZ”**nBelediyemizin 2014 yılı sonunda bir taşımacılık ihalesi düzenlediğini ancak rekabet ortamı oluşmadığı için ihaleyi iptal ettiğimi hatırlıyorum. 2015 başlarında tekrarlanan ihaleyi ise Barka ve Albayrak ortak girişimi kazanmıştı, fakat bu ihale de Kamu İhale Kurulu tarafından iptal edildi. Daha sonra KİK kararının mahkeme tarafından bozulmasıyla Barka ve Albayrak şirketleriyle sözleşme imzalandığını anımsıyorum.nİhale sürecinden önce firmayla herhangi bir anlaşmamız olmamıştır. Temizlik işlerinden sorumlu olan kişi Özcan Zenger’di. Görevi icabı firma temsilcileriyle görüşmesi olağandır. Ancak, dosyada para verildiği iddia edilen tarihlerde firma yetkilileriyle niçin görüştüğünü bilemem; bu sorunun muhatabı kendisidir. Aralarındaki ilişki hakkında bilgim yok ve kendisine bu yönde bir talimatım olmamıştır. Herhangi bir firma yetkilisini de birine yönlendirmedim. Baki Nugay’ın cezaevi şartları nedeniyle sağlıklı bir ifade veremediğini değerlendiriyorum. Ben yaklaşık 12 senedir Belediye Başkanı olarak hizmet veriyorum. Aynı zamanda Belediyeler Birliği Başkan Vekiliyim ve daha önce de üst düzey görevlerde bulundum. Çağrıldığımda ifade vermeye gelebilecek bir konumdayım. Durum böyleyken, 4 gün boyunca sağlıksız koşullarda gözaltında tutulmam hukuka ve vicdana sığmaz. Bu operasyonun siyasi nitelikli olduğunu düşünüyorum. Hakkımdaki suçlamaları reddediyor ve serbest bırakılmamı talep ediyorum.”nn**AVUKATLAR, DOSYANIN AYRILARAK ADANA’YA GÖNDERİLMESİNİ TALEP ETTİ**nKaralar’ın hukuk ekibi, soruşturma dosyasının ayrılarak (tefrik edilerek) yetkili olan Adana’ya gönderilmesi talebinde bulundu. Avukatların savunmasının şu şekilde olduğu bilgisine ulaşıldı:n“Dosyada müvekkilimize isnat edilen suç irtikaptır. Birden çok tarihte para ödendiği ileri sürülmektedir. Son ödeme yerinin Adana olduğu belirtilmiştir. Zincirleme suç kaideleri göz önüne alındığında, suçun işlendiği yer son eylemin gerçekleştiği yerdir; bu sebeple suçun Adana ilinde işlendiği şeklinde değerlendirme yapılmasını istiyoruz. Baki Nugay’ın dosyada şüpheli sıfatı da yoktur. Kendisi irtikap mağduru olduğunu iddia etmiştir, bu yüzden İstanbul’da yürütülen ana dosya ile müvekkilimizin fiili arasında bir bağ da yoktur. Bu gerekçelerle, dosyanın müvekkilimiz yönünden ayrılarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini ve soruşturmanın orada yürütülmesini talep ediyoruz.nn**”ŞAHIS, BANKA KAYITLARINI KULLANARAK BİR KURGU OLUŞTURMUŞTUR”**nMüvekkilimiz aleyhinde beyanda bulunan Baki Nugay, ifadesinde başkanla görüşmesinde belirli bir miktar para vermeye zorlandığını öne sürmüş ancak bu iddiasını somutlaştıramamıştır. Ne kadar veya hangi oranda para vermeye zorlandığını açıklamamıştır. Böyle bir zorlamanın var olabilmesi için Baki Nugay’ın firmasının ödemelerini alamaması ya da ödemelerde sürekli gecikmelerin olması gerekirdi. Fakat ödeme kayıtları incelendiğinde firmaya düzenli olarak ödeme yapıldığı görülecektir. Ayrıca, para verdiğini iddia ettiği tarihlerden sonra hakediş ödemelerinde bir artış olması beklenirdi; ancak kayıtlar, Baki Nugay’ın firmasına yapılan ödemelerin düzenli olduğunu ve iddia edilen tarihlerden sonra bir değişiklik yaşanmadığını gösterecektir. Bu nedenle, belediyenin ödeme kayıtlarının incelenmesini istiyoruz; savcılık bu konuyu incelememiştir. İnceleme yapıldığında iddiaların temelsiz olduğu anlaşılacaktır. Bu şahıs, banka kayıtlarından hareketle bir kurgu oluşturmuştur. Özcan Zenger’in İstanbul’da çocuğunun okul kaydı gibi şahsi sebeplerle bulunmasını banka kayıtlarıyla eşleştirmiştir. Başkanımızın döneminde Baki Nugay’ın firmasına yaklaşık 80 Milyon TL ödenmiştir. Başkan ayrıldıktan sonra bile firmaya ödenmesi gereken 80 Milyon TL borç bulunuyordu. Eğer iddialar gerçek olsaydı, firmanın alacağı kalmazdı veya bu durumdan menfaat sağlamak amacıyla firmaya farklı ödemeler yapılırdı. Başından sonuna tutarsızlıklarla dolu bu ifadenin dikkate alınmamasını talep ediyoruz. 12.06.2018’de 100.000 TL verdiğini iddia ettikten sonraki ödeme tarihi olarak 25.01.2019’u göstermiştir; arada yaklaşık 7 aylık bir zaman dilimi vardır. Bu süreçte de hakedişlerini düzenli olarak almıştır. İddiaları doğru olsaydı, bu ara dönemde kendisine ödeme yapılmaması gerekirdi.”