Sana Göre Haber

Adana Merkezli Komplo: CHP’li Belediyeler ve Devleti Ele Geçirme İddiaları

İddialara göre, Ekrem İmamoğlu’nun (Eko) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) 4 milyar doları usulsüz bir şekilde dışarıya aktardığı ve diğer belediyelerle birlikte bu meblağın 20 milyar doları aştığı öne sürülüyor. Bu paranın, Erdoğan hükümetine yönelik bir darbe finanse etmek ve tıpkı CHP yönetimini ele geçirdikleri gibi devleti de kontrol altına almak için kullanılacağı belirtiliyordu. Planın arkasında İngiltere, Yunanistan ve Almanya gibi ülkelerin olduğu da iddialar arasındaydı. Ancak, bu girişimin Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek tarafından deşifre edilerek engellendiği ifade ediliyor. İmamoğlu’nun, Kemal Kılıçdaroğlu’nu siyasi arenadan silmek amacıyla milyonlarca dolar harcadığı, fakat devleti ele geçirme projesinin Başsavcı Gürlek engeline takıldığı söyleniyor. Bu yapılanmanın, FETÖ benzeri bir darbe girişimi için bir araya gelen bir çete olduğu ve finansmanını yurt dışından gelen fonlar, ülke içinden toplanan haraçlar ve İBB’den aktarılan paralarla sağladığı iddia ediliyor. Bu durum, tarihin en büyük yolsuzluklarından biri olarak nitelendirilirken, gözaltıların asıl nedeninin sadece mali suçlar olmadığı, asıl hedefin devleti ele geçirmek olduğu vurgulanıyor. Bu çapta bir operasyonun tek bir belediye başkanının işi olamayacağı; içinde asker, emniyet, gazeteci, yargı, iş dünyası ve hatta AK Parti içindeki bazı unsurların da bulunduğu karmaşık bir yapı olduğu ileri sürülüyor. Ancak tüm sorumluların adalet önünde hesap vereceği belirtiliyor.
***
Adana, Antalya ve Adıyaman belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından, operasyonların yolsuzluğa bulaşmış diğer CHP’li başkanlara da uzanacağı konuşuluyor. CHP’nin bu gelişmeler karşısında büyük bir panik yaşadığı gözlemleniyor. Parti Genel Başkanı Özgür Özel’in oldukça sert tepkiler vermesinin, soruşturmanın kendisine de dokunabileceği endişesinden kaynaklandığı iddia ediliyor. Arif Sağ’ın yeğeni Hüseyin Sağ’ın CHP’li başkanlar hakkındaki şu sözleri durumu özetliyor: “Bu kadar hırsızı bir araya getirmek maharet ister!.. Para kulesinden baklava kutusuna.. Yolsuzluğa bulaşmayan CHP’li belediye kaldı mı?” Buna rağmen Özgür Özel, yolsuzlukla suçlanan belediye başkanlarını savunmaktan geri durmuyor. Öte yandan Zeydan Karalar’ın, oğlu aracılığıyla Adana sokaklarını “Adana tutsak edilemez” yazılı afişlerle donattığı görülüyor. Bu durum, bir yandan usulsüzlükle suçlanırken diğer yandan dürüstlük imajı çizme çabası olarak yorumlanıyor. Soruşturmanın Mert’e de ulaşacağı ve bu yapının faaliyetlerine son verme niyetinde olmadığı, çünkü onların lügatinde “bitti” diye bir kelimenin bulunmadığı ve çalmaya devam edecekleri belirtiliyor.
***
Zeydan Karalar’ın gözaltına alınırken çektiği ve yayınladığı videodaki tedirginliği dikkatlerden kaçmadı. Titreyen bir ses tonuyla söylediği “Beni almaya geldiler. Dünya bilir ki parayla pulla, rüşvetle işim olmaz!” sözleri, pek inandırıcı bulunmadı. Rıfat Söylemez’in, Karalar’ın para ile olan ilişkisini en iyi bilenlerden biri olduğu ima edilirken, Ali Pekmezci’nin de sıkça yönelttiği “O fabrikaları hangi parayla yaptın?” sorusu gündemdeki yerini koruyor. Kısacası, Zeydan Karalar’ın durumu oldukça zor görünüyor, zira iş ortaklarının bir bir itirafçı olduğu belirtiliyor. İhsan’ın ardından, otobüs tamiri işlerini yapan Yusuf Yadoğlu’nun da konuşmaya başladığı öğrenildi. Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanmasının da Yadoğlu’nun itirafları neticesinde gerçekleştiği ifade ediliyor. Yusuf Yadoğlu’nun, Karalar’a otobüs tamiri bahanesiyle yılda 365 milyon lira aktardığı iddia edilen Hanzade, Beydağ ve YST şirketlerinin sahibi olduğu biliniyor. Bu komplonun içinde Halk TV ve patronu Cafer Mahiroğlu’nun da yer aldığı ileri sürülüyor. Zeydan Karalar için en önemli riskin, Beydağ, Hanzade ve YST firmalarıyla olan ilişkileri olduğu düşünülüyor. Soruşturmada kendisine, 2008’de kurulan ve 2020’de satın aldığı Başkent Pres Çelik şirketini nasıl edindiğinin sorulması bekleniyor. Karalar’ın bu duruma açgözlülüğü sebebiyle düştüğü, “bu kadarı da fazla” demediği ve bu paraları devleti ele geçirme planı için topladığı iddia ediliyor.
***
**GAZETECİ HAKAN BÜLENT YARDIMCI’NIN VEFATI**
Kişiliği, alçakgönüllülüğü ve güler yüzüyle tanınan, memleket sevdalısı bir insan olan gazeteci Hakan Bülent Yardımcı hayatını kaybetti. Çocuklarına ve çok sevdiği Adana’ya, yani “Ada”sına doyamadan aramızdan ayrıldı. Gencinden yaşlısına herkesin kendisine “Baba” diye hitap ettiği Yardımcı, özellikle Koza’dan yakın arkadaşı Efsun Tekyeten için önemli bir figürdü. Meslek hayatında, bir FETÖ iftirası sonucu Rıfat Söylemez ile birlikte hapis yatmak gibi büyük zorluklarla karşılaşmıştı. 37 yıllık emeği olan Ekspres Gazetesi’nin elinden alınması ise onu derinden yaralamıştı. Beklenmedik vefatı, bu dünyadan bir Hakan Bülent Yardımcı’nın geçtiğini hüzünle hatırlattı. Adana halkı, onun ölüm haberiyle büyük bir üzüntüye boğuldu. Bu kayıp, medya, iş ve siyaset dünyasında da derin bir teessür yarattı. İyi bir aile babası ve sadık bir dost olarak anılacak olan Hakan Bülent abinin mekânı cennet olsun.

Exit mobile version