Avrupa Birliği Mahkemesi: Rubik Küpü’nün İkonik Şekli Marka Olarak Tescil Edilemez

Macar mimar Ernö Rubik tarafından 1974’te icat edilen meşhur bulmacanın tasarımını tescil ettirerek özel kullanım hakları ve potansiyel olarak milyonlarca euroluk bir kazanç sağlamayı hedefleyen bir İngiliz şirketinin girişimi, Avrupa Birliği (AB) Genel Mahkemesi tarafından engellendi.

Mahkeme, Çarşamba günü kamuoyuna duyurduğu kararında, bu dönebilen ve rengarenk yapboz oyuncağının özgün tasarımının marka tesciline konu olamayacağına hükmetti.

Bu kararın ardındaki gerekçe, bulmacanın çözümünden çok daha anlaşılır bir mantığa dayanıyor: Küpün karakteristik şekli, yüzeyindeki ızgara deseni ve farklı renkleri gibi tüm unsurları, oyunun temel işlevini yerine getirmek için zorunludur.

Süreç, Verdes Innovations SA’nın, Rubik Küpü’nün o dönemdeki sahibi (şu anki Spin Master Toys UK) adına 2008 ile 2012 yılları arasında tescil edilmiş markalara karşı hukuki bir mücadele başlatmasıyla tetiklendi. Verdes’in temel iddiası, tasarımın yalnızca simgesel bir değer taşımadığı, aynı zamanda işlevsel bir amaca hizmet ettiği yönündeydi.

Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), 2017 yılında aldığı bir kararla, küpün biçimi ve renkleri gibi asli niteliklerinin tümünün oyunun oynanışı için zorunlu olduğunu tespit etmişti.

Avrupa Birliği’nin ilgili ticari marka mevzuatına göre, bir tasarımın sahip olduğu özellikler sadece ürünün teknik fonksiyonunu gerçekleştirmeye yönelikse, bu tasarımın marka olarak tescil edilmesi mümkün değildir.

Mahkemenin vardığı nihai kanı da bu yöndeydi: Küpün sahip olduğu nitelikler, yalnızca estetik veya ayırt edici birer unsur olarak görülemeyecek derecede fonksiyonel bir rol oynamaktadır.

Spin Master, küpün fonksiyonel olmayan, tamamen estetik bileşenler içerdiğini öne sürerek pozisyonunu savunmaya çalışsa da bu argümanı mahkeme heyetini ikna etmeye yetmedi.

Lüksemburg merkezli AB yargıçları, verdikleri nihai kararla, EUIPO’nun bulmaca oyuncağına ait çeşitli AB markalarını iptal etme yönündeki kararını onadıklarını teyit etti. Yargıçlar, küpün kendine has şeklinin ve altı renkten oluşan yapısının yalnızca simgesel olmakla kalmayıp, oyunun kendisi için vazgeçilmez olduğuna hükmetti.

Mahkemenin nihai değerlendirmesi, tasarımın bütün asli bileşenlerinin ürünün fonksiyonelliğine hizmet ettiği ve bu sebeple Avrupa Birliği yasaları çerçevesinde marka koruması dışında kaldığı şeklinde oldu.

Sonuç olarak, Rubik Küpü, herhangi bir ticari marka koruması olmadan ve fikri mülkiyet hukukçularının denetiminden uzak bir şekilde, herkesin erişimine açık bir zeka egzersizi klasiği olma özelliğini sürdürmektedir.