PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, 26 yıllık bir aranın ardından ilk video mesajını yayınladı. İmralı Cezaevi’nde tutulan Öcalan, bu mesajıyla örgüte yönelik ikinci silahsızlanma çağrısını yapmış oldu. Bu gelişme, Adalet Bakanlığı’nın daha önce konuya yeşil ışık yakmamasının ardından geldi. Öcalan’ın bir çağrı yapacağı tartışmaları başladığında, bunun videolu olup olmayacağı bir merak konusuydu ve bakanlık bu yöntemin mevzuata uygun olmadığını belirtmişti. Buna rağmen, 1999 yılından beri İmralı Cezaevi’nde hükümlü olan Öcalan, kameralar karşısına geçerek PKK’ya silahları bırakma yönündeki çağrısını yineledi.
Mesajında Öcalan, “Varlık inkârına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir” diyerek, “Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir” ifadelerini kullandı. Silahlı mücadele döneminden demokratik siyaset aşamasına geçişin önemine vurgu yapan Öcalan, “Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan, silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir” diye ekledi. Konuşmasında ayrıca, “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” diyen Öcalan, “kendi özgürlüğünü bireysel bir sorun olarak görmediğini” dile getirdi.
Video mesaj beklentisi, Öcalan’ın 28 Şubat’ta yaptığı ilk çağrının ardından başlamıştı. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı o ilk mesaj, bir fotoğrafla birlikte DEM Partililer tarafından okunmuş, bu da görüntülü bir açıklama beklentisini doğurmuştu. Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 25 Şubat’ta yaptığı bir açıklamada, çağrının “daha sağlıklı olması için, daha inandırıcı olması için görüntülü olmasını temenni ederiz” demişti. Bu tartışmalar üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, T24 tarafından aktarılan 20 Şubat tarihli açıklamasında, “Mevzuatımızda bir hükümlünün, videoyla kamuoyuna seslenmesi gibi bir durum yok” diyerek yasal çerçeveyi çizmişti. Bakan Tunç’un bu sözlerinin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kendilerine ulaşan bilginin de bir video açıklama yapılacağı yönünde olduğunu belirtmişti. Fakat beklentilerin aksine, Öcalan’ın 28 Şubat tarihli ilk mesajı, DEM Parti İmralı heyetince İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısında sadece okunarak kamuoyuyla paylaşılmıştı.
O dönemde CNN TÜRK, bu ilk çağrının İmralı’da bir kamera düzeneği hazırlanarak kayıt altına alındığını iddia etmişti. Paylaşılan fotoğrafta Öcalan’ın önünde küçük bir mikrofonun yer alması da bu iddiayı destekler nitelikteydi, ancak mesajın video versiyonu o tarihte yayınlanmamıştı. Sonraki günlerde PKK’nın silahsızlanma görüntüsü vereceği yönündeki söylentilerle beraber, Öcalan’dan ikinci bir mesaj geleceği beklentisi güçlendi. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, geçen hafta yaptığı bir konuşmada “bu kez mesajın görüntülü olacağını umduklarını” ifade ederek beklentiyi bir kez daha dile getirdi. İktidar kanadından konuyla ilgili resmi bir yorum yapılmasa da, mesajın nihayetinde videolu olarak yayınlanması, mevcut mevzuatta bir esnekliğe gidildiğini ortaya koydu.
Söz konusu videolu mesaj, Türkiye’de erişim engeli bulunan ve PKK terör örgütüne yakınlığıyla tanınan Fırat Haber Ajansı (ANF) tarafından servis edildi. Kayıtlarda Öcalan’ın, yanında bulunan 7 mahkumla birlikte prompterdan metnini okuduğu anlaşıldı. Dikkat çeken bir diğer nokta ise, devletin resmi yayın organları olan TRT ve Anadolu Ajansı’nın, Öcalan’ın bu görüntülü mesajını yayınlandığı ilk saatlerden itibaren servis etmemesi oldu.