Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen haftalık grup toplantısında güncel konulara dair önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına AK Gençlik’e yönelik övgü dolu sözlerle başlayan Erdoğan, son dönemde “haddini aşan saldırılara” maruz kaldıklarını belirttiği gençlik kollarını özel bir coşkuyla selamladığını ifade etti. Gençleri içtenlikle tebrik ettiğini söyledi.
Erdoğan, grup toplantısının, arama tarama faaliyeti esnasında yoğun metan gazına maruz kalan 19 askerden 12’sinin şehit olması nedeniyle derin bir hüzün içinde gerçekleştirildiğini vurguladı. Şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’in şehitlerin ölmediğini, Rableri katında rızıklandırıldıklarını müjdelediğini belirtti. Onların, peygamberlik makamının ardından en yüce mertebeye eriştiklerini dile getirdi. Şehit Mehmetçikleri rahmet ve minnetle andığını ifade eden Cumhurbaşkanı, tedavisi süren askerlere de acil şifalar temennisinde bulunarak her birinin gözlerinden öptüğünü söyledi. Erdoğan, bu vatanın şehitlerin bir emaneti olduğunun altını çizdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Erdoğan, toplantının yapıcı ve samimi bir atmosferde geçtiğini aktardı. Bu görüşmenin ardından, “önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye” girildiğini duyurdu. “Terörsüz Türkiye sürecinin” herhangi bir aksaklık yaşanmadan ve “kirli mahviller tarafından sabote edilmesine fırsat vermeden” başarıyla sonuçlanmasını umduklarını belirtti. Erdoğan, “Kanlı prangayı ayağımızdan tamamen söküp atıyoruz” diyerek, beklenen tarihi müjdeyi vereceklerinin sinyalini verdi. Bu süreçte ittifak ortaklarıyla ilk günden beri olduğu gibi tam bir dayanışma içinde hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı. Nihai hedefin önce “Terörsüz Türkiye”, ardından “terörsüz bölge” olduğunu ve bu amaca ulaşıldığında şehitlerin emeklerinin boşa gitmediğinin dosta düşmana gösterileceğini söyledi.
Konuşmasında orman yangınlarına da yer ayıran Erdoğan, son grup toplantısından bu yana gündemde olan iki önemli konudan birinin bu olduğunu belirtti. Bu yıl içinde 1387’si ormanlık, 1895’i ise orman dışı olmak üzere toplam 3282 yangının ülkeyi etkilediği bilgisini paylaştı. Yılbaşından bu yana yaşanan yangınların dörtte birinin yalnızca son 13 gün içinde çıktığını ve 20 büyük yangına karşı çetin bir mücadele yürütüldüğünü ifade etti.
İklim değişikliğiyle mücadele konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, 2021 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’nın devamı niteliğindeki İklim Kanunu’nun kabul edilerek Resmi Gazete’de yayımlandığını ve yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Bu kanunla birlikte Cumhurbaşkanlığı’nın görev ve sorumluluklarının netleştirildiğini söyledi. Kanuna yönelik “tarım yasaklanacak, çiftçi ekim yapamayacak” gibi eleştirileri “safsata” ve “şuursuzluk örneği” olarak nitelendiren Erdoğan, bu iddiaları kesin bir dille reddetti. İklim Kanunu’nun “tamamen yerli ve milli” olduğunun altını çizen Erdoğan, “1 karış toprağımızı teslim alacak bir güç dünya üzerinde mevcut değildir” diyerek kararlılık mesajı verdi.
Erdoğan’ın konuşmasında hedefinde yine ana muhalefet partisi CHP vardı. CHP’nin “hazımsızlığının” kökenlerinin 14 Mayıs 1950’ye dayandığını iddia eden Erdoğan, partinin “hak, hukuk” söylemlerine rağmen anladığı tek şeyin “iç ve dış güçlerin kumpaslarıyla iktidarı gasp etmek” olduğunu öne sürdü. AK Parti olarak Kasım 2002’den bu yana CHP ile sandıkta tam 18 defa kozlarını paylaştıklarını ve bu mücadelelere yabancı olmadıklarını belirten Erdoğan, seçimlerin tamamında AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın CHP’yi defalarca yendiğini dile getirdi. 6’lı masa girişiminin de yenilgiyle sonuçlandığını hatırlatarak, “Bay Kemal’i değil, yanında yöresinde kim varsa hepsini sandığa gömdük. Seçim kazanmadan Bay Kemal’e şirinlik yapan kapı kollarını da hezimete uğrattık” ifadelerini kullandı.