HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç hakkında, Cumhuriyet rejimine yönelik ilk gerici isyanı başlatan ve bu nedenle idam edilen Şeyh Sait için yapılan bir anma programındaki konuşması sebebiyle yasal işlem başlatıldı. Laiklik Meclisi adına hareket eden Avukat İsmail Sami Çakmak, Dinç tarafından sarf edilen ifadelerin “anayasaya aykırı eylem ve söylemlerde bulunmak”, “Devrim Kanunlarına aykırı davranmak” ve “Türk Ceza Kanunu” hükümlerini ihlal ederek suç teşkil ettiğini belirtti. Çakmak, “Yapılan konuşmaların eleştiri sınırları içinde değerlendirilmesi mümkün değildir” diye ekledi.
Hizbullah terör örgütüyle ideolojik ve eylemsel bağları olduğu belirtilen Mustazaflar Cemiyeti ile Şehitler Kervanı Platformu tarafından, cumhuriyet rejimine karşı şeriat talebiyle ayaklanması sonrası 1925 yılında idam edilen Şeyh Sait için 30 Haziran’da Diyarbakır’da bir anma etkinliği organize edildi. HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, bu etkinlikte bir konuşma gerçekleştirdi.
KONUŞMASINDA İSLAM ÜST KİMLİĞİNİ SAVUNDU
Gerçekleştirdiği konuşmada laiklik ilkesini ve Türk ulus devlet yapısını hedef alan Dinç, “İslam üst kimliğinin” tesis edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Dinç, şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyet yıllarında Kemalist rejim; halkın İslam’la bağını koparmak için harekete geçti, Kuran alfabesini yasakladı, ümmeti ilimden koparmaya çalıştı, Tevhidi Tedrisat Kanunu’yla eğitimin birleşmesi adı altında medreseleri kapattı. 100 yıldır Kemalist rejim iftiralarla Şeyh Sait’i karalamaya çalışıyor. Bu vesileyle Şeyh Sait’i, Saidi Nursi’yi (Saidi Kürdi), İskilipli Atıf Hoca’yı unutmayacağımızı ilan ediyoruz”.
‘SUÇ VE SUÇLU ÖVÜLMÜŞTÜR’
Söz konusu etkinlik ve Milletvekili Dinç’in açıklamaları üzerine Laiklik Meclisi üyesi avukat İsmail Sami Çakmak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Mustazaflar Cemiyeti, Şehitler Kervanı Platformu ve HÜDA PAR’lı Dinç hakkında bir suç duyurusu dilekçesi sundu. Çakmak, şüphelilerin “anayasaya aykırı eylem ve söylemlerde bulunmak”, “Devrim Kanunlarına aykırı davranmak” ve Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’, ‘suçu ve suçluyu övme’, ‘suç işlemeye tahrik’ ve ‘kanuna uymamaya tahrik’ gibi suçları işlediğini iddia etti.
DİNİ DUYGULARIN İSTİSMAR EDİLDİĞİ İDDİASI
Avukat Çakmak, sunduğu suç dilekçesinde Şeyh Sait’in cumhuriyet karşıtı bir İngiliz işbirlikçisi ve bu sebeple idamla cezalandırılmış bir vatan haini olduğunu vurguladı. Etkinlikte Şeyh Sait’in fotoğraflarının duvarlara asıldığına, tişörtlere basıldığına, kendisini öven konuşmalar yapılıp sloganlar atıldığına dikkat çeken Çakmak, şeriatı simgeleyen bayrakların sallandığını hatırlattı. Bu eylemlerin halkın dini hassasiyetlerini istismar etme suçu oluşturduğunu kaydetti. Çakmak, “Kemalist rejimi (cumhuriyeti) aşağılayan iftiralar atmak ayrı ayrı suçlardır. Devrim Kanunlarına karşı çıkmak ve bunları kötülemek de suçtur. Yapılan konuşmalar eleştiri kapsamında kabul edilemez” şeklinde konuştu.
CEZALANDIRILMALARI İÇİN KAMU DAVASI TALEBİ
Dilekçede Çakmak, yukarıda belirtilen Dinç’in ifadelerinin bütünüyle anayasal ve yasal prensipleri yok saydığını, hem anayasa hem de TCK kapsamında suç teşkil ettiğini not düştü. Avukat Çakmak, şikayet edilenler hakkında gerekli soruşturmanın yürütülerek, cezalandırılmaları istemiyle bir kamu davası açılmasını talep etti.