Diyarbakır’da, 18 yaşındaki bir gencin, biyolojik ailesi tarafından yetiştirilmediği, geçen sene yapılan bir DNA testi neticesinde anlaşıldı. Süreç, gencin kan grubu ile anne ve babasının kan grupları arasında bir uyumsuzluk tespit edilmesiyle başladı. Durumun ortaya çıkması üzerine Savcılık ve Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili işlem başlattı.
Türkiye gazetesinde yayımlanan ve iktidara yakınlığıyla bilinen habere göre, olayların başlangıcı M.A. ve Z.A. çiftinin üçüncü çocuklarının 23 Mayıs 2007’de şehirdeki bir hastanede doğmasıyla başladı. Çiftin Y.A. adını verdikleri bebekleri, yedi aylıkken 1 kilo 300 gram ağırlığında prematüre olarak dünyaya geldi. A Rh pozitif kan grubuna sahip olan bebek, gelişimini tamamlaması amacıyla bir müddet kuvözde tutuldu. Tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından bebek ailesine teslim edildi.
Geçtiğimiz yıl, o zamanlar 17 yaşında olan Y.A. ve kardeşleri arasında kan grupları üzerine bir konuşma geçti. Bu sohbet esnasında, Y.A.’nın A Rh pozitif olan kan grubu ile annesinin 0 (sıfır) Rh pozitif ve babasının 0 (sıfır) Rh negatif olan kan grupları arasında bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşıldı.
Bu tutarsızlık üzerine aile, özel bir laboratuvarda DNA testi yaptırmaya karar verdi. Testin sonuç raporunda, “Annelik ve babalık ihtimali yüzde sıfır” tespiti yapılarak, “İddia edilen anne ve baba, test edilen çocuğun biyolojik anne ve babası olarak kabul edilmemektedir” şeklinde net bir ifadeye yer verildi.
Çocuklarının hastanede başka bir bebekle karıştırıldığını düşünen aile, avukatları Şahin Koyun vasıtasıyla ihmali bulunan sorumlular hakkında bir soruşturma açılması için suç duyurusunda bulundu. Bu gelişmenin ardından, çocuğun biyolojik ailesinin kim olduğunun tespiti amacıyla Diyarbakır Adli Tıp Kurumundan bir rapor hazırlanması talep edildi. Alınan numuneler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan raporda da “Biyolojik anne ve babalık reddedildi” denildi.
Yürütülen soruşturma sırasında, doğumun gerçekleştiği gün bebeğin kan grubunun hastane kayıtlarına 0 (sıfır) Rh pozitif olarak işlendiği, fakat altı gün sonraki kayıtlarda A Rh pozitif olarak değiştirildiği ortaya çıktı.
Ailenin avukatı Koyun durumu şöyle özetledi: “Çocuk yaklaşık iki ay boyunca kuvözde kalıyor, o süreçte aileye gösterilmiyor. Doğum sonrası yapılan ilk tahlilinde 0 (sıfır) Rh pozitif kan grubu kayıtlara geçiriliyor. Altı gün sonra yapılan kan tahlilinde çocuğun kan grubunun A Rh pozitif olduğu kayıtlara geçiriliyor. Bilimsel olarak anne ve babanın kan grubu sıfır (0) olursa çocukların başka bir kan grubuyla doğma ihtimali olmadığını yaptığımız araştırmalarda öğrendik.”
Bu durumun aileyi psikolojik olarak derinden sarstığını belirten Koyun, “Başsavcılık işlem başlattı. Sağlık Bakanlığı tarafından da gerekli incelemeler yapılıyor. On sekiz senedir süren bu karmaşanın bitmesini talep ediyoruz” diye ekledi.