Gazeteci Nevşin Mengü tarafından ortaya atılan bir iddiada, Hulusi Akar’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelerek genç teğmenlerin Zafer Partisi’ne mensup olduğunu söylediği belirtilmişti. Mengü, bu iddiasını bir adım ileri taşıyarak, 30 Ağustos’ta vuku bulan bir hadisenin ardından Akar’ın, Bahçeli’yi bu teğmenler aleyhine Zafer Partisi’ni kullanarak kışkırttığını öne sürmüştü.
Söz konusu iddiaların kamuoyuna yansıması üzerine Hulusi Akar tarafından yasal süreç başlatıldı. Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına her iki tarafın vekilleri de iştirak etti.
Duruşma esnasında söz alan Akar’ın avukatı, müvekkilinin konuyla ilgili herhangi bir resmi sıfatı veya yetkisi olmamasına rağmen, 30 Ağustos 2024 Zafer Bayramı’ndaki Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası yaşananlar ve teğmenlerin ihracıyla sonuçlanan süreçle ilişkilendirilerek hedef haline getirildiğini savundu. Davalı Mengü’nün beyanlarının hakaret içerdiğini, gerçeği yansıtmadığını, iftira niteliği taşıdığını ve müvekkilinin şahsi haklarını ihlal ettiğini vurgulayan avukat, davanın kabulünü istedi.
Buna karşılık Mengü’nün avukatı ise müvekkilinin gazetecilik mesleğinin gereklerine uygun davrandığını, ifadelerinde hiçbir hakaret veya iftira kastının bulunmadığını savunarak davanın reddedilmesi yönünde talepte bulundu.
Tarafların beyanlarını dinledikten sonra mahkeme heyeti, nihai kararını açıkladı. Davanın kısmen kabulüne hükmeden mahkeme, gazeteci Nevşin Mengü’nün, Hulusi Akar’a 30 bin lira manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
Hulusi Akar, 26 Kasım 2024 tarihinde avukatı aracılığıyla, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle Nevşin Mengü aleyhine 100 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.