Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, gençlerin evlilik sürecinde karşılaştığı finansal engelleri masaya yatırdı.
Arıkan, konuşmasını daha etkili kılmak amacıyla kürsünün her iki tarafına gelinlik ve damatlık giydirilmiş iki manken yerleştirerek dikkat çekici bir eylem gerçekleştirdi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bildiğiniz gibi yaz aylarının gelmesiyle düğün mevsimi de başladı. İktidarın 2025 yılını ‘Aile Yılı’ olarak duyurmasının ardından evlilik ve düğünler üzerine pek çok açıklama duyduk. İlk olarak şunu net bir şekilde ifade etmek isterim ki, Aile Yılı çerçevesinde gençlerimizi az da olsa rahatlatacak her türlü girişimi ve icraatı destekliyoruz. Aile gibi hakikaten bir ‘beka meselesi’ olarak gördüğümüz bu meseleye odaklanılmasını ve bu alanda adımlar atılmasını değerli buluyoruz.
Geçen hafta duyurulan, çeşitli firmalarla varılan indirim mutabakatlarını ve bazı resmi işlem masraflarında yapılan tenzilatları olumlu ve değerli adımlar olarak görüyoruz. Ancak bu girişimler hem yetersiz kalıyor hem de sürdürülebilir olmaktan uzak. Örneğin, geçen yıl ‘Evlenecek gençlere 150 bin lira destek sunacağız’ vaadinde bulundunuz, fakat bu miktar enflasyon karşısında çoktan değerini yitirdi. Üstelik bu destek herkese sağlanmıyor. Bu tür tek seferlik yardımlar, kalıcı bir çözüm sunmuyor. Zira asıl problem çok daha köklü.
Evet dostlar, yanımızda bir gelin ve bir damat duruyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız, son haftalarda gençlerin evlenmemesine gerekçe olarak teknolojiyi ve modern hayatı gösterse de, hakikat bundan oldukça farklı. Neredeyse tüm genç kızlarımız o gelinliği giymenin hayalini kurar. Ancak bu gelinliği satın almayı bırakın, kiralamanın maliyeti bile asgari 1 emekli maaşı tutarında. Satın almanın bedelini siz hesap edin. Diğer yandaki damatlığa baktığımızda ise durum farksız. Bir damatlığın fiyatı da bugün ya bir emekli maaşına ya da bir asgari ücrete denk geliyor.
Evi tuttuk diyelim, sıra bu evi döşemeye geldi. Günümüzde mobilya, beyaz eşya ve diğer zaruri kalemler, en mütevazı haliyle ve minimum koşullarda 500 bin liralık bir masraf çıkarıyor. Bu da tam 22 asgari ücret demek. Gelinlik, damatlık, ev kirası ve eşya sorunları bir şekilde çözüldü diyelim. Evliliği resmileştirmek için bir de düğün merasimi gerekiyor. İşte bu noktada denklem daha da karmaşıklaşıyor. Elbette maliyet beklentilere göre farklılık gösterir, fakat ortalama bir maliyet çıkarıldığında en basit bir düğün bile en az 400 bin liraya mal oluyor. Bu da 18 asgari ücretin daha harcanması anlamına geliyor.
AİLE YILI’NDA AİLE KURMAK HAYAL OLDU
Gençlerimizin binbir güçlükle bir düğün yaptığını varsayalım. Yakınları ve sevenleri onları bu mutlu günlerinde tebrik etmek isteyecektir. Fakat altın fiyatları o denli arttı ki, artık kimsenin düğünde altın takmaya imkanı kalmadı. Geçmişte düğün neşesiyle hediye olarak altın takanlar, bugün ‘takı merasimine nasıl iştirak edeceğim’ diye endişe duyuyor. Şimdi tüm bu masrafları alt alta koyup basit bir hesap yapalım. Gelinlik, damatlık, ev eşyası ve düğün masrafları toplandığında, asgari ücretle çalışan bir gencimizin evlenebilmesi için, yemeden içmeden, hiçbir harcama yapmadan tam 45 ay boyunca maaşını biriktirmesi gerekiyor. Aynı şekilde, bir emekli babanın çocuğunun mürüvvetini görebilmesi için, yine hiçbir şeye harcamadan tam 62 ay boyunca emekli maaşını kenara koyması şart. Gençlerimiz işte bu ayların geçmesini, bu paranın birikmesini beklemek zorunda kalıyor. Mevcut ekonomik tablo nedeniyle, adına ‘Aile Yılı’ denilen bu senede gençlerimiz bir yuva kuramıyor. İşte bu sebeple, yanımda duran bu gelinlik ve damatlık, gençlerimiz için sadece bir hayal olarak kalıyor. Sayın Aile Bakanı’nın dediği gibi, ‘Seviyorsan, git evlen.’ Evet Sayın Bakan, bizim gençlerimiz seviyor, ancak evlenemiyorlar.”